Translate.vc / Portugais → Turc / Sandrine
Sandrine traduction Turc
105 traduction parallèle
Menina Sandrine Ekar... por favor, compareça na mesa de receção no portão...
Bayan Sandrine Ekar lütfen giriş kapısındaki resepsiyon masasına gelir misiniz? ..
assim que estivermos a bordo, marca uma rota de perseguição, warp máximo.
Sandrine, bu benim arkadaşım, Harry Kim.
A menos que a Capitã Janeway encontre com sucesso os seus pulmões verdadeiros, terá de ficar na contenção isotrópica indefinidamente.
Bilardo masasını gördün mü, Harry? Marsilya'daki Sandrine'nin masası dünyadaki kendi yüzyılına ait en hileli olanı.
Se nós encontrarmos a origem deste trilithium, podemos chegar aos verdadeiros terroristas.
Sandrine'in gerçek yerinde.
Bem, esperava achar você jogando bilhar na Sandrine, e não estando com Seska.
Peki ala, seni bir atış alanında bulacağımı bekliyordum, Seska ile değil.
E no tapete vermelho, já conseguimos reconhecer o realizador Régis Wargnier, é a ele que devemos'Est-Ouest', esta noite presente para uma sessão especial do seu filme, acompanhado pelo seu produtor Yves Marmion, e a explêndida actriz Sandrine Bonnaire.
Şu anda kırmızı halının üzerinde gördüğümüz ünlü yönetmen Regie Vallier bu gece filminin özel gösterimine sevgilisiyle birlikte katılacak.
Eu sou a Sandrine.
Benim adım Sandrine.
Quando a si, Sandrine, você é livre.
Sen, Sandrine, sen özgürsün.
A Sandrine.
Sandrine.
- A Sandrine está aí? - Está.
- Sandrine orada mı?
Sandrine.
Sandrine...
- Menina Sandrine Tessier?
- Bayan Sandrine Tessier? - Evet?
Menina Sandrine Tessier, a firma não pode passar sem um elemento tão precioso como você.
Bayan Tessier, şirketimiz sizin gibi değerli elemanlar olmadan yapamaz.
Senhora Mercier, tenho prazer de lhe anunciar a promoção de Sandrine como minha segunda secretária.
Size Sandrine'in terfini bildiriyorum. Benim ikinci sekreterim olacak.
Está a ver, Sandrine, dentro de pouco tempo, todas estas máquinas e estes computadores farão de nós seres completamente sós.
Bilirsin, yakında bu makinalar, bilgisayarlar yüzünden tamamen yalnız kalacağız.
Sandrine?
Sandrine?
- Viva, Sandrine. - Olá.
- Merhaba Sandrine.
A menina Sandrine Tessier preveniu que está doente, que irá faltar pelo menos uma semana.
Bayan Tessier hasta olduğunu ve en az bir hafta gelemeyeceğini bildirdi.
Sandrine, julgo que gostamos das mesmas verdades.
Biz aynı gerçekleri takdir ediyoruz.
Sandrine, eu conheço todos os empregados desta firma.
Sandrine, tüm çalışanları tanıyorum.
Então, Sandrine? Aceita o meu jogo?
Evet Sandrine, oyununu kabul ediyor musun?
Sê muito prudente, Sandrine.
Kendine iyi bak Sandrine.
Sandrine, faz o mesmo.
Sandrine sen de.
Sandrine, cola-te às costas dela.
Sandrine onun arkasında dur.
Sandrine, por favor não penses que eu...
Sandrine, Iütfen şey diye düşünme -
Sandrine!
Sandrine!
Cancelaram o pedido.
İşi bırakabilirsiniz, Sandrine. Sipariş iptal edildi.
Daqui fala Sandrine Bieil.
Ben Sandrine Bieil.
Adeus, Sandrine!
Görüşürüz Sandrine!
Conheça a Sandrine Crowfoot.
Sandrine Crowfoot ile tanışın.
A Francesca e a Sandrine não se suportam.
Karmakarışık. Francesca ve Sandrine birbirlerine tahammül edemiyorlar.
Se a Sandrine não me der cabo da cabeça.
Eğer Sandrine taş... mı patlatmazsa.
- Sandrine.
- Sandrine.
- Ah, Sandrine, sim.
- Sandrine, evet.
Sandrine.
Sandrine.
Você é a Sandrine, não é?
Sen Sandrine'sin, değil mi?
Sandrine nos contou tudo.
Sandrine herşeyi söyledi bize.
A minha mulher, Sandrine.
Bu da karım, Sandrine.
Só pode ter sido você, Sandrine.
Bu sen oluyorsun Sandrine.
Sinto muito, Sandrine, mas temos provas forenses claras.
Üzgünüm Sandrine, ama laboratuardaki çocuklardan edindiğimiz sağlam adli kanıtlar var.
A polícia vem a caminho.
Polis yolda geliyor Sandrine.
Sandrine?
Sandrine? Sandrine.
O Jane conseguiu a confissão da Sandrine Gerber.
Jane, Sandrine Gerber'den itiraf kopardı.
Deu o nome de "Sandrine Pressler".
Adını "Sandrine Pressler" olarak vermiş.
Está desligado.
Herkes senin ısırıklarını bilir, Sandrine.
Liderar uma revolta com uma gangue de Sandrines?
Sandrine'den gansterlerle isyan mı başlatayım?
Uh... um... costela de carneiro assada, com, uh, uma travessa de arroz natural e um Chateau Lafite Rothschild da safra de 2296... no verdadeiro bar do Sandrine.
Ne yapıyorsunuz? Dışarıda biraz dolaşacaktık. Kımılda!
- Bom dia, minha senhora.
- Merhaba. - Merhaba Sandrine.
Menina Sandrine Tessier, tenho a honra de lhe pedir a mão.
Miss Sandrine Tessier...
- Qual é a sua teoria, Sandrine?
Senin teorin nedir, Sandrine?
- Não vá, Sandrine.
- Lütfen gitme Sandrine.