Translate.vc / Portugais → Turc / Saquê
Saquê traduction Turc
94 traduction parallèle
Achei saquê também.
İçkimiz de var.
Saquê.
Çok serttir.
Começámos a falar de basebol e, depois, bebemos saquê.
Beyzbol konuşmaya başladık. Sonra saki içtik.
Três Martel-Perriers e um saquê.
Trois Martel-Perrier ve bir pirinç şarabı.
Os Guaxinins da montanha Batamochi beberam saquê e transformaram-se!
"Namuan dabu" Botamochi Dağı'nın rakunları! Sake içtiler ve kendilerini dönüştürdüler!
Um pequeno-almoço tradicional japonês começa com arroz, miso e saquê.
miso çorbası ve sake ile başlar.
É uma pena entrar no paraíso sem ter provado bom saquê, por isso este é o meu tributo para elas.
İyi sakenin tadına bakmadan huzur içinde uyumak gerçekten büyük bir şanssızlık. Bu benim onlara armağanım.
Estas coisas fazem o saqué saber bem. Se não gostas de saquê então algo de errado se passa contigo.
o zaman seni huzursuz eden bir şeyler var demektir.
Vamos beber saquê juntos.
Dönüşte biraz sake içmeye ne dersin?
Sim, já acabei de falar do mundo hoje à noite. Quer mais saquê?
Biraz daha getirteyim mi?
Bill, tens mais saquê?
Bill, Japon içkilerinden daha var mı?
Uma garrafa de saquê quente, por favor.
Bir şişe sıcak saki lütfen.
Saquê quente?
Sıcak saki mi?
Um saquê quente!
Bir sıcak saki!
Saquê?
Saki mi?
Traga o saquê!
Sakiyi getir.
Por que sou sempre eu que tenho que trazer o saquê?
Neden hep sakiyi ben getiriyorum?
Por 30 anos, você fez o peixe, eu fiz o saquê.
Otuz yıldır sen balığı hazırlıyorsun ben sakiyi getiriyorum.
Se você fosse General, eu seria Imperador e você ainda teria que fazer o saquê.
Sen general olsaydın, ben de imparator olurdum. Sen de yine sakiyi getirirdin.
Então cale a boca e traga o saquê!
Şimdi çeneni kapa ve sakiyi getir!
- Saquê? - Ah, saquê.
Sake?
"Saquê".
"Saki"
Poderia emprestar-nos saquê?
- Yoko'nun annesiyim.
Nem passamos do saquê.
Daha yemeğe geçmeden kalktım.
Passou a noite a tomar saquê?
Ne yaptın, bütün gece sake bombası mı içtin?
Coloca uma xícara de saquê quente numa garrafa de cerveja.
Bir bardak sıcak sakeyi biranın içine atıyorsun.
Beba um pouco de saquê.
Biraz sake için.
Bebi muito saquê.
Çok fazla sake içtim galiba.
- Mais saquê.
- Hangi parayla be!
Nunca sei se quer saquê ou sexo oral.
Bir süre sonra, yalnızca "Rakı" ya da "Rocco" diyor.
Por sorte, tinha bebido saquê que chegasse para o deixar derreado.
Şansımıza, sızacak kadar Yengeç Kulübesi yapımı Japon rakısı içmişti.
Bebe saquê. Vai abrilhantar o teu dia.
Günün şenlensin.
Então, mais saquê?
Pekala, biraz daha içelim, o zaman?
Pode mudar um desses bifes... não me interessa qual... pelo atum regado com saquê.
Bifteklerden birini değiştirin. Hangisi olursa olsun. Sade ton balığı, sade, iyi pişmiş ton balığı olsun.
Acho que bebi demasiado saquê.
Çok içtim sanırım.
Seguida de um saquê quente no Decibel.
- Sesinizden anlaşılıyor.
- Há toneladas de saquê.
- Tonlarca içki var.
Tudo pelo teu saquê, Anechka.
Japonya'ya, Çin'e.
Óptimo saquê.
Güzel sake.
Há uma ração extra de saquê até às 15!
3 şişe sake alma hakkımız varmış.
Foram ver se arranjavam algum saquê que estão a distribuir.
Herkese karneyle verilen Singapur sakesi almaya gittiler.
Esse saquê não tem muito gosto.
Bu sakenin hiç tadı yokmuş gibi sanki.
Isso não aconteceria, mas ela disse que saquê era bom para mim porque era feito de arroz, e ela é minha enfermeira, afinal.
Sake pirinçten yapıldığı için bana iyi geleceğini söylemeseydi bunların hiçbiri olmazdı. Ayrıca her şeye rağmen o benim hemşirem.
Um saquê!
Bir sake!
Não sei onde ele ouviu que tínhamos saquê ilegal, mas ele esgueirou-se pela porta dos fundos e perguntou logo por saquê.
Dükkânımızı nereden öğrendiğini bilmiyorum ama gizlice arka kapıdan girdi ve karaborsa içki istedi.
Sirva-nos saquê.
Bize bir içki getir.
Desejam beber saquê?
Bir içki ister misiniz?
Temos bastante saquê.
Bol miktarda içkimiz var.
- Mais saquê.
- Sake getir. - Hangi parayla?
Saquê!
Sake!
- Não temos saquê.
Japon rakımız yok.