Translate.vc / Portugais → Turc / Satine
Satine traduction Turc
111 traduction parallèle
Satine.
Satine.
Desconhecia a existência do Moulin Rouge, de Harold Zidler, ou de Satine.
Ne Moulin Rouge'u, ne Harold Zidler'ı, ne de Satine'i biliyordum.
A Satine.
Satine.
Mal Satine ouvisse os meus versos, ficaria maravilhada e insistiria que escrevesse Espectacular, Espectacular.
Satine şiirlerimi duyunca büyülenip "Olağanüstü, Olağanüstü" yü yazmam için ısrar edecekti.
Ia a uma audição para Satine e provar o meu primeiro cálice de absinto.
Satine'in sınavından geçecek ve ilk apsent kadehimi içecektim.
Ia interpretar a minha poesia para Satine.
Satine'e şiirlerimi okuyacaktım.
Mas mais alguêm ia conhecer Satine, naquela noite.
Ama o gece başka biri daha Satine'le buluşacaktı.
Combinei um encontro especial entre si e a Satine.
Özel bir görüşme ayarladım. Sadece siz ve Satine.
- Só tu e a Satine.
- Sen ve Satine.
Satine!
Satine!
Caro Duque, permita-me que lhe apresente a Menina Satine!
Sevgili dük, Matmazel Satine'i tanıştırmama izin verin!
Satine?
Satine.
Quão maravilhosa a vida era agora que a Satine estava no mundo.
Hayat ne harikaydı, Satine varolunca.
Por isso, em troca, exijo um contrato que... ... ligue a Satine a mim...
Karşılığında, yapacağımız bir kontratla Satine bana ait olacak.
A Satine será minha.
Satine benim olacak.
Vou cortejar a Satine hoje ao jantar.
Satine'in gönlünü akşam yemekte fethederim.
Mas Satine não iria estar presente no jantar dessa noite nem no da seguinte.
Ama Satine ne o, ne de ondan sonraki akşam yemeğe gitmeyecekti.
Mademoiselle Satine... ... não acabei a nova cena.
Matmazel Satine, yeni sahneyi bitirmedim.
Vou insistir para que a Satine tire esta noite de folga.
Satine'e bu akşam izin yapması için ısrar edeceğim.
Como poderia eu saber nesses últimos dias fatais que uma força mais sombria que o ciúme e mais forte que o amor se começara a apoderar de Satine?
Nereden bilebilirdim o öldürücü son günlerde kıskançlıktan daha kara ve aşktan daha güçlü bir kuvvetin ele geçirmeye başladığını Satine'i?
Mas nenhuma mentira, por mais genial que fosse, poderia salvar Satine.
Ama hiçbir yalan ne kadar dahice olursa olsun, Satine'i kurtaramazdı.
Monsieur Zidler... ... Mademoiselle Satine está a morrer. Sofre de tuberculose.
Mösyö Zidler Matmazel Satine ölüyor.
Ela não pode saber, Marie.
Satine bilmemeli Marie.
Podemos começar na tua deixa, Satine.
Senin repliğinle başlayabiliriz Satine.
Chocolat, leva a Satine para o camarim, para fazer as malas.
Chocolat, Satine'i odasına çıkar, hazırlansın.
Estás a morrer, Satine.
Ölüyorsun Satine.
És uma grande actriz, Satine.
Büyük bir oyuncusun Satine.
O espectáculo tem de continuar, Satine.
Şov devam etmeli Satine.
Eu disse à Satine que se ele se aproximasse dela, seria morto.
Ona yaklaşırsa öleceğini Satine'e söyledim!
O rapaz tem a Satine.
Oğlan Satine'i götürdü.
Satine?
Satine?
Diz-me, Satine.
Söyle. Satine.
Cromado Satine, grip de borracha, mira fixa cano de 3.5-centimetros, pega skeletonizada.
Taze saten krom, siyah lastik kavrama, üç noktalı sabit nişan 3.5 - Inch namlu, iskelet tutuş, ekstra kaygan bitişli.
Mas rumores chegaram ao Senado da República, sugerindo que a nova líder do Conselho, a Duquesa Satine de Mandalore, está secretamente a construir o seu próprio exército para lutar pela causa Separatista.
Fakat Cumhuriyet Senatosuna Konsey'in yeni başkanı, Mandalore Düşesi Satin'in Ayrılıkçı tarafta savaşmak üzere gizlice ordu hazırlamayı düşündüğü söylentileri ulaştı.
A Duquesa Satine valoriza a paz mais do que a própria vida.
Düşes Satine, barışa hayatından daha çok değer verir.
Haveis prometido apoiar as forças Death Watch para que pudessemos derrubar a Duquesa Satine e o seu fraco governo amante de paz.
Düşes Satine'i ve barış yanlısı hükümetini devirebilmemiz için....... Ölüm Gözcüsü hareketini desteklemeye söz vermiştiniz.
E a Duquesa Satine cairá.
Evet, ve Düşes Satine düşecek.
Duquesa Satine, sois muito bem vinda.
Düşes Satine, hoş geldiniz.
Presumo que tenha ouvido os rumores sobre Satine, sobre a forma como, supostamente, está a liderar Mandalore para uma aliança com os Separatistas.
Satine hakkındaki, güya Mandalore'u Ayrılıkçılarla bir ittifak yapmaya yönelttiği yolundaki söylentileri duyduğunuzu anlıyorum.
Estou aqui numa missão diplomática sob a protecção da Duquesa Satine.
Düşes Satine'in vesayeti altında diplomatik bir görev için burada bulunuyorum.
Satine, desligue a máquina!
Satine, makineyi kapat!
Enviado para investigar alegações de que Mandalore se estava a juntar aos Separatistas do Conde Dooku, Obi-Wan Kenobi reuniu-se com uma velha amiga, a Duquesa Satine de Kalevala.
Mandalore'un Kont Dooku'nun ayrılıkçılarına katıldığı yönündeki iddiaları araştırmak için gönderilen Obi-Wan Kenobi, eski dostu Kalevala Düşesi Satine ile tekrar bir araya geldi.
Enquanto Satine afirmava que as intenções de Mandalore se iam manter neutras durante a guerra, um ataque na cidade capital levou Obi-Wan à descoberta de uma organização terrorista conhecida como Death Watch.
Satine Mandalore'un savaşta tarafsız kalmayı iddia ettiği sırada, başkentte gerçekleştirilen bir saldırı Obi-Wan Kenobi'nin, terörist bir örgüt olan Ölüm Gözcüsünü keşfetmesine yol açtı.
Agora a Duquesa viaja para o Senado para defender o caso contra o seu envolvimento na guerra, enquanto que os Jedi preparam uma defesa contra os seus inimigos.
Şu an ise Satine Senato'ya doğru yola çıkıyor. Böylece Jedi'ların yardımıyla savaşa karışmamak için Senato'dan ricada bulunabilecek.
A segurança da Duquesa Satine é da maior importância.
Düşes Satine'in güvenliği herşeyden önemlidir.
A Duquesa e a sua comitiva requerem a sua presença.
- Düşes Satine ve maiyeti.. -... huzura gelmenizi rica ediyor.
A Duquesa Satine e o General Kenobi provaram que há dois lados para cada dilema.
Düşes Satine ve General kenobi, her ikilemin iki yüzü vardır.
Tu e a Satine têm um passado.
Sizin ve Satine'in bir geçmişiniz var.
Uma guerra civil matou o povo quase todo da Satine, daí a aversão dela à violência.
Bir iç savaş Satine'in halkının çoğunu öldürdü. Böylece şiddetten hoşlanmamaya başladı.
Tal Merrik é o traidor, e ele tem a Satine como refém.
Anakin, hain Tal Merrik'miş. ve Satine'i rehin aldı.
Pode não ser a melhor altura para perguntar, mas tu e a Satine já tiveram, de todo...
Bunu sormak için doğru zaman olmayabilir, fakat Satine ile siz hiç...