English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Portugais → Turc / Sato

Sato traduction Turc

589 traduction parallèle
MASARU SATO
MASARU SATO
Música : SATO MASARU
Müzik SATO MASARU
De quem é aquele castelo?
Bu arada, o şato kimin?
É uma vergonha vê-la com o La Chesnaye, as caças, o castelo!
O ise şu aptal La Chesnaye ile beraber! Av partileri, şato ve mekanik kuşlar!
Um castelo para o meu amor
Aşkıma bir şato
Por aqui, meu senhor, o castelo gentilmente se rendeu.
Buyrun efendim ; şato teslim oluverdi hemen.
Assim, à medida que o tempo passava, o palácio começou a degradar-se.
Bu yüzden, zaman geçtikçe şato harap olmuştu.
" O Castelo parecia inofensivo ao Sol quente, e tudo parecia normal...
" Sıcak güneşin altında şato zararsız görünüyordu...
Eu, num castelo?
Ben şato da mı?
É como um lugar encantado.
Büyülü bir şato gibi.
"Ela tratava-me como um criado." disse o talhante, " marido da castelã desaparecida.
"Kayıp şato sahibesinin kocası" Bana köle gibi davranıyordu'dedi.
- O castelo está vazio.
- Şato şuanda boş.
Tem um castelo na Normandia, uma vila na Riviera... Um iate em Monte Carlo... O solteiro mais cobiçado...
Normandiya'da bir şato, Riviera'da bir villa Monte Carlo'da özel yatı olan, buraların en seçkin bekarı.
E quando lá chegarmos, compramos um castelinho... Com o seu próprio zoo privado.
Ve oraya vardığımızda kendi hayvanat bahçesi olan... güzelim bir şato..... alacağız.
- Pelo menos fiquem longe do castelo. - Castelo?
Şato mu?
Mas não existe nenhum castelo assinalado no mapa.
Haritada şato falan görünmüyor.
O padre cometeu um erro. Se existise um castelo, estaria marcado.
Eğer bir şato olsaydı haritada gösterilirdi.
- E agradeça... - Lá em cima. O castelo.
Bakın, orada, şato.
O castelo!
- Şato.
- Eu não vejo castelo nenhum.
- Ben şato falan görmüyorum.
Estivesse empre pronto para receber hóspedes.
Şato misafirler için her zaman hazır olmalı.
- Não sei, suponho que seja como o castelo. Empoeirado.
Aynı bu şato gibi, sanki cansız gibi.
No que lhes diz respeito, este castelo não existe.
Ne yardımı? Köylülere göre şato diye bir şey bile yok.
Naturalmente, o lugar está fortificado e bem guardado.
Tabii şato çok sıkı korunmakta.
Existe, por acaso, algum castelo por aqui perto?
Öylesine soruyorum, yakınlarda bir şato var mı?
Um castelo por aqui perto?
Yakınlarda bir şato olma ihtimali var mı?
Pela saúde de Yoyneh, não existe por aqui nada maior que um moinho.
Burada ne şato ne de yel değirmeni var, Yoyneh sözü.
E um castelo, alguém sabe de algum castelo por aqui?
Gördünüz mü? Bildiğiniz şato var mı?
Nem castelo, nem moinho.
Şato da yok, yel değirmeni de.
Não sejas tolo, um castelo sem cripta é como um unicórnio sem corno.
Mezarlıksız bir şato, boynuzsuz bir tek boynuzlu ata benzer.
Uma mansão, mas ela chama-lhe cabana.
Bir şato, o ise minik evim diyor.
Um castelo? ! Eu não sabia que havia castelos por aqui.
Ben orayı bilmiyorum, buralarda şato var mı?
Não é exactamente um castelo.
Tam olarak şato değil.
Ei, vocês aí!
Affedesiniz efendim.Şato? - Le chateau?
O castelo não me consegue segurar.
Şato beni sınırlayamaz. Gönder nöbetçilerini bakalım.
Soube que há um velho castelo na Irlanda.
İrlanda'da eski koca bir şato varmış.
Um castelo real, com um fosso e com ponte levadiça.
Etrafında hendek olan, asma köprüsü olan gerçek bir şato.
O Schloss Adler é o quartel-general... dos Serviços Secretos Alemães no sul da Baviera.
Bu Şato, Alman Gizli Servisi'nin... güney Bavyera'daki karargahıdır.
- Um castelo?
- Şato mu?
Castle Keep.
Şato Bekçisi.
- Atrás da árv ore perto da fossa.
- Şato hendeğinin civarında.
Ele esteve cá de visita, quando os alemäes ocuparam o castelo.
Şato Almanların elindeyken o da burada bir misafirdi.
Sabe tudo sobre este castelo.
Bu şato hakkındaki her şeyi biliyorsun.
Mas lutaria por este castelo?
Ama bu şato için savaşırsınız.
Fale sό bem deste castelo e da forma como o protegemos.
Sadece bu şato ve nasıl koruduğumuz hakkında iyi şeyler yaz.
Näo é um título nada mau, Castle Keep.
Gerçekten de fena bir başlık değil, Şato Bekçisi.
O castelo é forte.
Bu şato güçlüdür.
Que importa um castelo?
Tek bir şato nedir ki?
Jà se tentou.
Bir at karşılığında bir şato.
Agora, và para o seu posto.
- Efendim? Bence o havan topu şato hisarında daha çok işe yarar.
Ficaremos täo curiosos que o traremos para dentro do castelo.
Ve böylece şato savaşta yok olmaz.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]