Translate.vc / Portugais → Turc / Shane
Shane traduction Turc
3,114 traduction parallèle
Shane, pára!
Shane, yeter artık!
O casamento é deles. Não é da conta dele.
Bu onların evliliği, Shane'nin değil.
- Estou aqui.
Buradayım. Shane, ne yapacağız?
O Shane culpa-me por não ter estado cá.
Shane beni burada olmamakla suçluyor.
Estava a dizer ao Shane que acho que devemos confiar no teu instinto.
İçgüdülerine güvenmemiz gerektiğinden bahsediyordum ben de Shane'e.
Shane?
Shane.
Todos os outros médicos que era suposto estarem a descortinar o que aconteceu, onde é que eles estão?
Olanı biteni çözmesi gereken doktorlar nerede şimdi? - Kutlama yapıyoruz, Shane.
- Estamos a celebrar, Shane. Não precisas de fazer isso agora.
Sırası değil.
- Muito bem, pára.
- Shane!
Escuta. - Shane. Shane.
- Dursana.
Shane! - Amas-me.
- Beni seviyorsun.
Shane.
Shane.
- Porra, Shane.
- Boş ver, Shane!
- Fechou-nos aqui! - Shane!
- Bizi dışarı çıkar!
- Shane, não!
- Shane, hayır!
Shane, ouve o que ele está a dizer.
- Shane, onu dinle.
O Shane teve treino de hóquei no fim de semana passado e a Tia...
Hafta sonu Sahre'nin buz hokeyi antrenmanı vardı, ve Tia,...
Emily, pega no Shane.
Gidin, gidin, gidin.
Shane?
Shane?
- Shane!
- Shane.
Tia, Shane!
Tia, Shane!
Podes visitar-me, Shane.
Beni ziyaret edersin, Shane.
Shane, dá-me a lanterna.
Shane, el fenerini ver.
Não te preocupes com o Yeti, Shane.
Yeti için endişelenme, Shane.
E tente procurar o Yeti enquanto andar por aí.
Shane : Oralardayken Yeti'de aramaya çalış.
Shane, vem cá, por favor.
Shane, buraya gel, lütfen.
- Shane, o que aconteceu na festa?
Shane, partide ne halt oldu?
Tu e o Shane teriam ido para escolas públicas ainda piores.
Sen ve Shane çok daha kötü devlet okullarına gitmek zorunda kalırdınız.
Se a mãe trabalhasse na Gap, achas que terias matado alguém?
Shane. Eğer annem uyuşturucu satmak yerine GAP'te çalışsaydı sence yine birisini öldürür müydün?
Foda-se, Shane.
Evet. Lanet olsun, Shane.
Ele é menor.
Shane daha çocuk.
Cala-te, Shane.
Kes sesini, Shane.
Shane, querido, leva-nos ao Canadá.
Shane, tatlım, Kanada'yı tarif et bize.
Shane Gregory Botwin...
Shane Gregory Botwin...
Estamos de luto pelo Shane Gregory Botwin... E dizemos baruch haba ao Shawn Oliver Newman.
Shane Gregory Botwin'in yasını tutuyoruz ve Shawn Oliver Newman'a hoşgeldin diyoruz.
Shane, já disse que não.
Shane, hayır dedim.
- Nem Shane.
Ve Shane de yok. Tamam.
Shane, que merda aconteceu na festa?
Shane, partide ne halt oldu?
- Eu sei disso, Shane. - É melhor levá-lo lá para dentro.
Farkındayım, Shane.
Sou a mãe dele, Shane.
Arın. Ben onun annesiyim, Shane.
Talvez o Shane tenha razão, talvez seja uma má traficante de droga.
Belki Shane haklıdır. Belki de ben kötü bir torbacıyım.
E o Shane foi raptado.
Ayrıca, Shane kaçırıldı.
Shane, deixa-te disso.
Shane, kendine gel.
E, Shane, ouve-me, cabe-me a mim certificar-me que tu não te vais tornar num psicopata, está bem?
Shane, dinle. Senin bir psikopata dönüşmemeni sağlaması gereken kişi benim, tamam mı?
Shane, o que fazemos?
Shane?
Shane!
Shane!
- Shane!
- Shane!
Saiam!
Emily, Shane'yi al.
Shane, Tia!
Shane, Tia!
e arranjar ao Shane a comida do bebé!
- Kendi zirve noktasını yemek...
- É sobre uma mulher, que encontra, a sua alegria através da comida.
- Ve Shane'e bebek malzemesi sağlayabilirim. - ve sevişmekle bulan