Translate.vc / Portugais → Turc / Signor
Signor traduction Turc
245 traduction parallèle
- Signor Ravelli. queria falar consigo sobre a música.
- Senyor Ravelli, sizinle müzik hakkında konuşmak istiyorum.
E agora, caríssimos, o Signor Ravelli vai-nos animar ao piano.
Ve şimdi de sevgili dostlarım, Sinyor Ravelli piyano çalacak bizlere.
Oh, Signor Ravelli!
Hey, Senyor Ravelli!
São do Signor Lassparri.
Sinyor Lassparri'den.
Pode dar o meu cartão ao Signor Lassparri, por favor?
Sinyor Lassparri'ye kartımı verir misiniz lütfen?
Lamento muito, Signor Lassparri, já tenho um compromisso.
Çok özür dilerim Sinyor Lassparri, ama bir randevum var.
Sabe me dizer onde está o Signor Lassparri?
Sinyor Lassparri'nin yerini söyler misiniz?
Signor Lassparri, que aconteceu?
Sinyor Lassparri, ne oldu?
- Signor Lassparri.
- Sinyor Lassparri.
O Signor Lassparri vem de uma família muito famosa.
Sinyor Lassparri çok ünlü bir aileden geliyor.
Por isso vai para Itália, ficar com o "signor" Guardi.
Bu yüzden İtalya'ya, Sinyor Guardi'nin yanına gidiyorsun.
"Signor" Guardi, posso falar seriamente?
Sinyor Guardi, sizinle ciddi bir konuda konuşabilir miyim?
- Muito bem, "signor" Anton.
- Pekala Sinyor Anton.
"Signor" Guardi, eu tentei.
Denedim, Sinyor Guardi.
- Sim, Sr. Joe.
Si Signor Joe.
Mas, signor commissario, a nave aérea era enorme, muito grande.
Ama Sinyor Komiser, hava gemisi o kadar büyük, öyle devasaydı ki.
- E o signor Martinelli é muito doente.
- Sinyor Martinelli de çok hasta.
Está acampado na via Messina, a um quilómetro da casa do signor Groppi.
Sinyor Groppi'nin malikanesinden bir kilometre uzakta, Messina yolunda kamp kurdu.
- Signor Unte, o commissario da polícia.
- Ben Sinyor Unte. Polis şefiyim.
Posso apresentar-lhes o signor Contino, do Min. dos Negócios Estrangeiros italiano?
İtalya Dışişleri Bakanlığı'ndan... Sinyor Contino'yu takdim edeyim.
Signor commissario, não pode fazer isso!
Sinyor komiser, bunu yapamazsınız!
Signor commissario, espere, por favor.
Sinyor komiser, bekleyin lütfen.
Signor Contino?
Sinyor Contino?
Desculpe, Signor Ferrante.
Affedersiniz, Bay Ferrante.
Deita as crianças? Sim, Signor Winters, extingo a luz daqui a meia hora.
Evet, sinyor Winters, ışıkları yarım saate kadar karartıyorum.
Sim, continue, Signor Professore.
Evet, devam et, Signor Professore. "Zavallı, zavallıca, müthiş, müthiş bir şekilde."
Sei que conhece o Signor Tucker do Lloyd's.
Sanırım, Senyör Tucker'ı Lloyd'dan tanıyorsunuz?
Signor Maltese, isso é uma honra.
Sinyor Maltese, Bu ne Onur
Com certeza, Signor Vanucci.
Her anlamda, Signor Vanucci.
Podemos, Senhor Raposa, ou devo dizer "sócio"?
Değil mi, Signor Tilki, ya da ortak mı demeliyim?
Não somos sócios ainda, Senhor Okra.
Henüz ortak değiliz, Signor Okra.
Bem, Sr. Fabrizi é uma grande honra para Sevalio.
Şey, Signor Fabrizi, bu Sevalio için büyük bir onurdur, büyük bir onur.
Você realmente conhece o Sr. Tony Powell?
Yani Signor Tony Powell'ı gerçekten tanıdığınızı söylüyorsunuz.
Suíte Cleopatra.
Cleopatra süiti. Signor Fabrizi.
Signor Fabrizi, telefone.
Signor Fabrizi, telefon.
Sr. Riganti, Sr. Comissário...
Signor Riganti. Komiserim.
aniquilando praticamente o argumento moral, a actualmente obsoleta filosofia defensiva catenaccio do Signor Alberto Fanffino.
Jarrow United olgunluğa erişip Avrupai tarzda neredeyse Proustvari bir modern varoluşçu futbol sergileyerek orta saha ahlaki argümanıyla Sinyor Alberto Fanffino'nun modası geçmiş defans felsefesini çökertti.
- Levo-a ao Sr. Baxter. Sim?
Sizi Signor Baxter'a götüreceğimi söylemiştim.
Desta vez perdoamos a vida ao Sr. Rotelli.
Bu durumda Signor Rotelli'yi affedeceğiz.
Signor Kristatos?
Sinyor Kristatos?
Sinto necessário, claro, nas minhas comunicações com o Signor Mussolini, exprimir estas preocupações.
Elbette Sinyor Mussollini ile görüşmemizde bu konuları kendisine aktarma gereği duydum
Signor Partexano!
Bay Parteksano!
- Signor.
- Bay Orlando.
Não, Signor Lacombe. Por acaso, prefiro champanhe francês.
Hayır, hayır Sinyor Lacombe yanılıyorsunuz, ben her zaman Fransız şampanyasını tercih ederim.
Signor Provolone, este é o último atendimento ao domicílio.
Signor Provolone, bu bizim son ev ziyaretimiz.
Pode dizer ao Signor Provolone que estamos com pressa?
Bay Provolone'ya söyleyebilir misiniz biraz acelemiz var da?
- É um prazer, Signor Poirot.
- Çok memnun oldum, Sinyor Poirot.
Então, Signor Hastings, é hoje que faz a encomenda?
Evet, Sinyor Hastings, bugün sipariş veriyor musunuz?
- Oh, Signor Hastings!
- Yapmayın ama, Sinyor Hastings!
Sim, signor capitano.
- Emredersiniz, yüzbaşı.
- Queria falar consigo, Signor Zaccardi.
- Biraz konuşabilir miyiz? - Buyrun lütfen.