English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Portugais → Turc / Skull

Skull traduction Turc

152 traduction parallèle
Skull Valley, Wickenburg...
Skull Valley, Wickenburg...
Oh, grande skull, ouve-me. Haw de Hee.
Ey koca kafa, duy beni!
Rapazes, quero apresentar-lhes Fay Dutcher, o novo capataz do Skull.
Beyler, sizden Skull'in yeni kahyasi Fay Dutcher'in elini sikmanizi istiyorum.
- Bebam. Paga o Skull.
- Içkiler Skull'dan beyler.
Que tem contra o Rancho Skull?
Skull Çiftligi'yle ne derdiniz var beyler?
Perguntei que tem contra aceitar bebidas do Skull?
Skull'in ismarladigini neden içmediniz dedim?
Cavalheiros, esta é por conta do Skull.
Beyler, içkiler Skull'dan.
O Sr. Dutcher já disse que o Skull as pagava.
Bay Dutcher bunu sizin adiniza çoktan ayarlamiºti.
Vamos abrir as portas do Skull... e convidar todos para comer e beber a melhor comida e bebida... que o dinheiro pode comprar.
Skull Çiftligi'nin kapilarini açip... paranin satin alabilecegi en iyi yiyecek ve içecekleri sunmak üzere... sizi davet edecegiz.
Nao vou admitir que fiques a viver as custas do Skull.
Skulllar'in servetinden faydalanmana izin veremem.
Mas quando saíres do Skull esta noite, nao voltes a entrar nas minhas terras.
Ancak bu gece Skull topraklarindan ayriIdiktan sonra, sakin bir daha geri gelme.
Nao voltará a Skull.
Skull'a geri gelmeyecek.
- O Skull fica agora na linha do Owen Merritt.
- Skull Çiftligi artik Owen Merritt ile komºu.
- Isso faz do Skull teu vizinho.
- Artik Skulllar senin komºun yani.
Se Skull matou o Juke, fizeram-no por mim.
Juke'u vuran Skulllar ise, amaçlari beni üzmekti.
Os do Skull nao matariam ninguém.
Skull'in adamlari kimseyi vurmaz.
Ao estilo do Skull.
Skulllar böyle yapar.
Owen, o Skull é muito grande, grande demais para combateres sozinho.
Owen, Skulllar çok büyük. Tek baºina savaºamayacagin kadar büyük.
Alguém de Skull matou um dos meus ontem a noite.
Skulllar'dan biri dün gece bir adamimi öldürdü.
Prefiro lidar com índios do que com os Skull.
Yerlileri her zaman Skulllar'a tercih ederim.
Sabes, Owen, com os Skull a percorrerem as colinas, seria uma boa altura para ir ao rancho do Isham e destruí-Io.
Biliyor musun Owen. Skulllar tepelerde seni ararlarken... Isham'in çiftligine gidip etrafi tarumar etmenin tam zamani.
Se vamos lutar contra os Skull...
Skulllar ile savaºacaksak...
E o Skull é tao grande...
Skulllar çok büyük...
O Will Isham e todo o bando do Skull estao na cidade.
Will Isham ve Skulllar kasabadalar.
Vende o Skull e sai desta regiao.
Skull Çiftligi'ni sat ve burayi terk et.
Vender o Skull?
Skull Çiftligi'ni mi satayim?
O Skull é teu.
Çiftlik senindir.
Skull Creek se esgotando tão cedo?
Skull Creek bu kadar çabuk mu boşalıyor?
Ouro. Como ninguém sonhou em Skull Creek, moça perdida.
Kayıp Bayan, Skull Creek'te kimsenin rüyasında bile göremeyeceği kadar çok altından söz ediyorum.
- Bem-vinda a Skull Creek.
Skull Creek'e hoş geldin, madam.
Antes de cabelo amarelo, o meu pai, o meu avô caçavam búfalo... criavam cavalos e levavam mulheres para as terras... onde Fox River atravessa os campos, em Place of Skull.
Sarı saçtan önce babam, dedem, Tilki Nehrinin Kafatası Arazisini kestiği yerde bizon avlar, midilli besler, kadın alırdı.
"Skull"?
"Skull!"
Cattle Skull Testing Grounds, e Rancho Relaxo.
Cattle Skull Testing Grounds ve Rancho Relaxo`ya gidecek tüm yolcular...
- Depois de ti, Skull!
- Arkandayım Skull!
Vocês também, meu. - Alguém viu o Bulk e o Skull?
Hey, Bulk ve Skull'ı gören oldu mu?
- Skull!
- Skull!
Chefe, é o Skull.
Patron, Kurukafa arıyor.
Smithers, acho que este cão era da "Skull and Bones".
Smithers, sanırım bu köpek Skull and Bones'un üyesiydi.
Bem, tu fazes sempre o skull gag quando estás deprimido. Fala comigo.
Şey, depresyonda olduğun zaman daima kafataslarını kullanırsın.Konuş benimle.
Além disso, este tribunal declara o mulato Calavera conecido por Capitäo Caveira, culpado de pirataria no alto mar um crime contra Deus e a natureza, e condenamo-Io a ser atirado ao mar, para morrer por afogamento. "
Ayrıca, bu mahkeme, melez Calavera'yı bir diğer adıyla Captain Skull'ı, Tanrı'ya ve doğaya karşı işlenen engin denizlerde korsanlık suçundan, denize atıIıp boğularak ölüme mahkum ediyor. "
Tomaram então cargo de Jesus. Ele saiu, levando a sua cruz... e chegou ao "The Place of the Skull," como era chamado.
İsa'dan sorumlu olanlar, haçını taşıdı ve adı kafatası yeri olan yere geldiler.
É uma espécie de sociedade secreta uma espécie de Skull and Bones, uma espécie de grupo assustador que data de 1800.
Gizli bir cemiyet gibi bir şey. 1800'lere dayanan,.. ... Kafatası ve Kemikler gibi ürkütücü bir grup.
Aparentemente, são mais secretos do que a malta do Skull and Bones.
Kafatası ve Kemikler'dekilerden daha zor yakalanıyorlar.
A Theresa está grávida. Skull _ Pinho
Theresa hamile.
Death _ Skull
Fatih Can İyi Seyirler Dilerim
Pensa-se ser o autor dos antigos manuscritos Voynich, que são atualmente pertences da Universidade de Yale e estão guardados à chave, a alguns metros da sede da sociedade secreta Skull Bones.
İngiliz yazar Martin Short, Londra Emniyet Müdürlüğü yardımcı ekibi ve kıdemli cinayet araştırma dairesi bürolarının tamamının mason olduğunu ve Londra merkezli pornoculardan rüşvet aldıklarını ispatlamıştır.
Não me disseste, que eras daqui.
Chrissy sizin bu kadar Praven Skull olduğunuzu söylememişti.
Mando-lhe dinheiro, mas tem de ficar longe do Skull... e do Will Isham. Nao morrerá a fome.
Aç kalmazsin.
- Bulk e Skull!
- Bulk ve Skull!
Participação de 15 Tradutores Maior Contributo : O Caleb vai ser indiciado. Skull _ Pinho
Caleb Yargılanacak.
Sede da Maçonaria Skull Bones Universidade de Yale
Martin Short, İngiliz polis memurlarının altıda birinin mason olduğunu tahmin ediyor.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]