English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Portugais → Turc / Sombrero

Sombrero traduction Turc

78 traduction parallèle
Perdi o meu sombrero, esta manhã.
Benimkini sabah kaybettim.
No sombrero!
Sombreroda!
Ele consegue rastejar até ao seu sombrero, sem que você se aperceba.
Emeliano'yu gönderirim. O haberiniz olmadan donunuzdan bile içeri girebilir.
Achas que pode estar alguém a vigiar-nos debaixo daquele sombrero?
Orada birisinin bizi gözetlediğini fark ettin mi?
Ontem tivemos sexo e ele usou um sombrero.
Dün gece seviştik ve Steve bir sombrero taktı.
Na cabeça, Peggy. É um chapéu.
Sombrero bir şapkadır.
'A beleza do sombrero cordovês'
Sefil bir Cordovan şapkası.
Bem, ele viveu com uma tal de Sónia que trabalha no "El Sombrero".
- Güzel, Sonia adında Meksikalı bir kızla yaşıyormuş... El Sombrero Klubünde çalışıyor.
Adoraria ajudá-lo, senhor, mas muitas mulheres entram e saem do "El Sombrero".
Size yardım etmekten zevk duyarım, Senyor. Ama El Sombrero'ya girip çıkan birçok kız var.
A Milha dos Milagres. Onde o valor usa um sombrero de néon e não há uma única igreja ou biblioteca a ferir a vista.
Mucize yolu, değerli şeylerin neonlarla bezenmiş olduğu gözü rahatsız eden ne bir kilise ne de kütüphanenin olduğu yer.
Agora temos de competir com maldito sombrero urbano!
Şimdi bir de rekabet edilmesi gereken şu lanet şehir sombrerosu çıktı.
Este é o sombrero urbano.
Bu şehirde giyilebilecek bir fötr şapka.
Gostaria de lhe chamar "sombrero urbano".
Ona "şehir sombrero ( geniş şapka )" su adını verdim.
É o sombrero urbano.
Sonuçta o bir şehir sombrerosu.
O sombrero urbano.
Şehir sombrerosu.
Mas a minha mulher comprou-me um sombrero urbano, e mal dei por mim, estava no olho da rua.
Ama daha sonra karım bana şehir sombrerosundan aldı. Sonrasında hatırladığım ilk şey, kapı dışarı edildiğimdi.
Tinha um grande sombrero e estava sentada num burro de plástico.
Kocaman sombrero şapkasıyla, plastik bir eşek üstünde oturuyordu.
Espera até ele tocar a Dança do Sombrero Mexicano.
Biliyorum. Meksika dalgasını bekle.
Mas nunca vai encontrar Marie cantando com sombreros.
Sombrero altında şarkı söyleyerek arkadaşını asla bulamazsın.
Queres dar uma volta no sombrero?
Selam. Dönen şapkaya binmek ister misin?
Aquelas que acham divertido dar uma volta no sombrero e aquelas que olham para aquilo e pensam : "Onde vou vomitar depois?"
Dönen şapkaya bakıp belki eğlenceli olabileceğini düşünenler ve bakıp "Şimdi nereye kusacağım?" diye düşünenler.
O meu filhinho está lá fora ao sol sem o seu sombrero.
Oğlum kızgın güneşin altında şapkasız dolaşıyor.
Fico imaginando como seria o oráculo com "sombrero".
Bence kâhin bir Meksika şapkasıyla harika gözükür.
Adorei os suportes dos guardanapos tipo sombrero.
O minik şapka şeklindeki peçeteliklere bayıldım. Çok hoşlardı.
O "Sombrero"?
El Sombrero?
O "Sombrero" já fechou há muito tempo.
El Sombrero uzun zaman önce kapandı.
Aquele de sombreiro?
Kafasında "sombrero" olan mı?
Onde é que vais usar um "sombrero", Bob?
Meksika şapkasını nerede takacaksın Bob?
eu podia estar deitado num sofisticado ortopédico, com um sombrero e a Lorraine podia entrar toda sexy e cutchi-cutchi e...
Ama öncesinde, günümüz iç tasarımı tam anlamıyla kavrayabilmek için biraz gerilere gitmemiz gerekiyor. M.Ö. 3000'lere. Will, geldiğin için çok sağ ol.
Ryan, queres dizer sombrero.
Ryan? Sombreros demek istedin herhalde.
Se acertarem num gajo com um sombrero, é porque já andaram demais.
Sombrero giyen birine rastlarsanız, çok uzağa gitmişsiniz demektir.
Marguerita, charuto, sombreiro.
Margarita, puro, sombrero.
E para além disso, o Joey assinou : "Sombrero Pete, Senhor do Chicote".
ve ayrıca, Joey bu belgeyi "Sombrero Pete, Lord of the Bullwhips." olarak imzalamış.
Tentaste mandar um sombrero para a frente dela?
Önüne şapka fırlatmayı denedin mi?
E vou usar um chapéu mexicano enquanto o faço.
Ve bunu yaparken de "sombrero" giyeceğim.
O Earl nunca usa um chapéu mexicano.
Earl asla "sombrero" giymez.
Estou a usar um chapéu mexicano, coisa que tu nunca fazes.
Senin hiçbir zaman yapmayacağın bir şey yapıyorum, "sombrero" giyiyorum.
Não, não o iria fazer e tenho bem a certeza que no telejornal nunca iria passar uma reportagem sobre um idiota que usa um chapéu mexicano e que anda por ai a partir candeeiros.
Hayır, yapmazdım, ama eminim ki haber bültenlerinde... "sombrero" giyip, lamba kıran bir dallamanın haberi de yapılmaz.
Com o chapéu?
Kafasında "sombrero" olan mı?
- Obrigaste-o a usar um sombrero?
- Kafasına sombrero da giydirdin mi?
"Põe-lhe um sombrero"?
Kafasına sombrero koymaktan söz ediyordun.
Isto faz parte de uma incursão aprovada pelo Governo a uma nação soberana, como parte da "Operação Sombrero".
Bu devletin üst kademelerinde oluşturulmuş bir operasyon planı, Sombrero Operasyonu.
Outra vitória na guerra contra o terrorismo, quando a Casa Branca anunciou o êxito da "Operação Sombrero", com ataques contra terroristas, no norte do México, por soldados dos EUA, que agiam com autorização do Governo Mexicano.
Terörle savaşta bir zafer daha, Beyaz Saray bugün Sombrero Operasyonunun, başarılı olduğunu. Kuzey Meksika'daki terör kamplarının vurulduğunu duyurdu.
O meu sombrero!
Meksika şapkam.
É um tipo que conheci no Sombrero Club.
Sombrero Kulüpte tanıştığım biri.
Uma cabeleira postiça, um sombrero, um fato de malha.
Tozlu bir peruk, bir fötr şapka, dansçı giysisi.
O tipo estava a usar um sombrero?
Meksika şapkalarından mı takıyormuş?
Agora estás perfeito.
Bu Sombrero, ile akıllı bir haydut gibi görünüyorsun.
Acho que está um espião debaixo daquele sombrero lá em cima no monte.
Hadi, deneyelim. Tepede bir casusun bizi gözlediğini sanıyorum.
Viste o meu sombrero?
Genlerin daha az zararlı görünüyor.
É um sombreiro.
- Sombrero.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]