Tenor traduction Turc

- É o melhor tenor desde Caruso.

- Caruso'dan sonraki en büyük tenor.

Não acha o Lassparri o melhor tenor de sempre?

Lassparri dünyanın en iyi tenoru değil mi?

O melhor tenor do mundo.

Dünyanın en büyük tenoru.

Do melhor tenor do mundo.

Dünyanın en büyük tenorunun.

Lembra do Riccardo Baroni, o melhor tenor do mundo?

Dünyanın en iyi tenoru Riccardo Baroni'yi hatırladın mı?

O único tenor que eu poderia suportar é um cara chamado... Riccardo Baroni.

Katlanabildiğim tek tenor, Riccardo Baroni... adında bir adam.

A mãe dele era uma famosa cantora tenor.

Annesi çok ünlü bir bas şarkıcısıydı.

- Nem sequer temos um tenor.

- Öyleyse bir tenorumuz bile yok.

- TENOR VIVIEN FAY E O SEU BALLET

- TENOR VlVlEN FAY VE BALESI

Mas a guarda-roupa tem um e, a seguir a um tenor, a guarda-roupa é a coisa mais sensível no mundo do espectáculo.

Ama gardropçu kadınların var, ve tenörleri saymazsak.. .. gösteri dünyasındaki en alıngan kişiler gardropçu kadınlardır.

Barítono, tenor, soprano, contralto.

Bariton, tenor, soprano ve alto.

Adoro ouvir as notas frescas de um tenor, pá, sopradas de cima, num mergulho selvagem, em San Francisco.

Bir tenörün yumuşak notalarını anlamağa, San Fran'da vahşi bir dalış sırasında tepesini attırmağa bayılırım.

Principalmente tenores.

Özellikle tenor saksofon.

Eu toco sax tenor, sabias?

Ben de tenor saksofon çalıyorum.

É que, tem o meu tenor acolá.

Solo tenorumu almışsınız.

Mas tem o meu único tenor a trabalhar na água fria.

Ama tenorumu soğuk suda çalıştırıyorsunuz.

O Tenor canta bem ali Joey.

Orada ki tenorunda sesi iyidir, Joey.

Eu ouvi tenores desde que pousamos. Oh, como ouvi tenores.

Buraya geldiğimizden beri tenorları dinliyorum Oh, Sanki hiç tenor dinlemedim

- E Um monte de tenores cantando sobre.

- Bir sürü tenor şakıyorlar

- Anda, miúdo. É preciso um tenor.

Bir tenora ihtiyacımız var.

Fui o tenor principal da Companhia de Ópera de Albuquerque... nas duas últimas temporadas.

İki sezondur Albuquerque Operası'nda baş tenorum.

Contam os centavos para o tenor, a soprano, a orquestra!

Kuruşları sayıyorlar. Tenora şu kadar, sopranoya, orkestraya bu kadar...

Na época comprei um saxofone... um saxofone velho.

Ben de bir saksofon almıştım. Kullanılmış bir tenor saksofon.

"Vizinho indignado mata tenor por cantar'La Tosca'às três da manhã."

"Kafası atan komşu, sarhoş tenoru gece 3'de La Costa'yı söylüyor diye vurdu."

"Pierrot esvaziou uma arma no malogrado tenor,"

" Pierrot silahındaki tüm kurşunları zavallı tenora boşalttı,

O Tenente é italiano, eu sou italiano, o tenor é italiano.

Siz İtalyansınız, Komiser. İtalyanım. Cavelli İtalyan.

Spider Murphy tocava o saxofone tenor

Örümcek Murphy tenor saksafon çalıyordu

- És tenor?

- Tenor musun?

Sabias que ele tinha uma linda voz de tenor?

Hı-hı. Çok güzel tenor bir sesi olduğunu biliyor muydun?

Ficou em segundo lugar no concurso de tenores.

Tenor kategorisinde 2. olmuş.

O célebre Tenor, Aureliano Fuciletto...

Ünlü tenor Aureliano Fuciletto

O melhor, tenor Italiano.

En iyi İtalyan tenor.

O nosso tenor, Fuciletto, gostaria de ser um golfinho, os dois Mestres de canto, caçadores de baleias

Bizim tenorumuz, fuciletto, yunus olmak ister misiniz... ve iki şarkı efendisi, balina avcıları

1º fagote, trombones tenores, com os tenores.

Birinci bason, tenor trombonlar, tenorlarla birlikte.

E pode alegrar-se, pois a seu pedido pessoal... os Soviéticos estão de acordo em enviar o seu consagrado tenor... Vladimir Biletnikov.

Sovyetler'in ünlü tenörleri Vladimir Biletnikov'u göndermeyi kabul etmeleri sizi sahsen cok sevindirecektir.

E agora teremos uma canção... em celebração desta grande ocasião... com o grande tenor Tomas Innovarata.

Şimdi bu büyük olayı kutlamak için müthiş bir tenor geliyor. Karşınızda Tenor, Tomas Innovarata.

Não se aplaude um tenor por apenas afinar a voz.

Kimse bir tenoru boğazını temizledi diye alkışlamaz.

No saxofone, soprano e tenor, Sombra Henderson.

"Dip Hammond." Tenor ve soprano saksafonda...

Sax-tenor.

Tenor.

Mas eu sou tenor... tenor lírico.

Bana gelince... Ben bir tenorum, lirik tenorum.

Alto ou Tenor?

Alto veya tenor?

É o boné do tenor, Coronel.

Gösteride kullandığımız bir şey Albay.

Saxofone tenor.

- Saksafon. Tenor saksafon.

Não sei se reparou, Sra. Collins, mas desenhei São Jorge com a cara do maior tenor do mundo, Mario Lanza.

Fark ettiniz mi bilmiyorum, Bayan Collins,... ama Aziz George'u, dünyanın en büyük tenörü Mario Lanza olarak resmettim.

E o maior tenor do mundo.

Dünya'nın en büyük tenörü.

- Do tenor.

- Tenor'a.

Ele diz que o trompete está muito baixo.

Tenor korno çok yumuşak üflüyormuş.

Columbo é um Tenente.

Cavelli de tenör.

- Abrahams, H.M. - Cantas como tenor?

Tenor mü sesin?

No saxofone...

Tenor soprano saksafon.

Pavarotti é um tenor.

Pavarotti bir tenordur.