Translate.vc / Portugais → Turc / Topless
Topless traduction Turc
241 traduction parallèle
Li que há um dentista em Nova Jérsia que tem assistentes em topless.
Gazetede okudum. New Jersey'de bir dişçinin üstsüz hemşireleri varmış.
Uma empregada de balcão ou uma dançarina de topless?
Bir garson ya da üstsüz bir dansöz mü?
Pusemos de parte a ideia do chá da tarde em topless. Troque de roupa, antes de começar. Há pessoas a tentar comer.
Maalesef üstsüz akşamüstü çay fikrinden vazgeçtiğimiz için... yemek yemeye çalışan insanların yanına gitmeden üstünü değiştirir misin?
Vamos ter meninas em topless.
Üstsüz kadınlar.
Acabaram as criadas em topless e as "Piña Colónicas"!
Üstsüz garson kızlar gitti. Piña colonics de gitti.
Temos de voltar à Escócia e tens de lutar com ela nos antigos costumes da montanha em topless e cada uma a carregar um bebé de quatro quilos.
İskoçya'ya dönmeliyiz ve eski Highland yolunda, onunla bağrı açık bir şekilde ve her biriniz dört kiloluk bebek taşırken savaşmalısınız. Evet!
Pilotava o seu próprio avião, teve uma avaria, saltou e foi ter á praia de uma escola de hula topless.
Bana inan, tecrübe konuşuyor. Sana bir hikâye anlatayım.
Toda a gente sabe que elas andam em Jeeps. Em topless!
Herkes onların "Brolis" adı verilen, dört tekerli araçlarla dolaştığını bilir!
E eu, com certeza, não serei uma dançarina de topless para o resto da vida.
Ben de, hayatım boyunca striptiz yapamam.
Agora que os puseste na pista do meu coiro, num bar topless, á espera que o Louis ligue a dizer que correu tudo bem.
Beni izleyeceklerini söylediğin için bir striptizci barında Louis'i bekliyor olacağım.
Quando tinha 13 anos, trabalhou num bar de topless.
Annem çok ince biridir. Ben 13 yaşındayken üstsüzler barında çalışıyordu.
A minha namorada vai dançar em topless no bar do aeroporto das 16 : 15 às 16 : 20.
Kız arkadaşım saat 4 : 15`le 4 : 20 arası... havalimanı barında üstsüz dans ediyor.
Pôr uma mulher em topless a dançar na tua secretária?
Masanın üstünde dansöz mü oynatacaklar?
A Jane está a fazer topless.
Jane üstsüz.
Não devíamos dizer ao George que vimos a Jane em topless.
Bence George'a Jane'i üstsüz gördüğümüzü de söylememeliyiz.
E vi a Jane em topless.
Jane'i de üstsüz gördüm.
- Vi a Jane em topless.
Jane'i üstsüz gördüm.
- Viram a Jane em topless? !
Jane'i üstsüz mü gördün?
Quando foste à procura dos tomates, ela pôs-se de topless.
Sen domates almaya gidince üstsüz güneşlendi.
Quer dizer que se esticou ali, em topless?
Yani yerde üstsüz mü yattı? Hayır, hayır.
- MÉDIUM EM TOPLESS CANALIZAÇÃO
- ÜSTSÜZ MEDYUM BEYİN OKUMA
Que tem a leitura das mãos a ver com o topless?
El falıyla üstsüz olmanın ilişkisi ne?
Acreditem ou não, há quem ainda desdenhe da adivinhação em topless.
İster inan ister inanma, insanlar üstsüz fal bakma fikrinden ürküyor.
É um espectáculo em topless, deixem-me ver as vossas mamas!
Şovum üstsüz, Tanrı aşkına! Açın da göreyim memelerinizi!
Íamos viver na Califórnia ou na Florida, passar o tempo todo na praia, onde só se faz topless, e trabalhar no programa dela.
Sevgili kardeşimiz için dua edelim. Kaliforniya'da ya da Florida'da bir yerde yaşayacaktık. Herkesin üstsüz gittiği plajlarda yatacaktık.
Não te vi já no Jugs, aquele bar de topless?
Cadde'de striptiz barında görmedim mi?
O ar condicionado pôs este estudio tão gelado, que não é de admirar, que ninguem queira vir fazer topless.
Klima şu anda stüdyoyu oldukça soğuttu eminim hiç kimse buraya üstsüz gelmeyi istemez.
Entre o endereço de um bar de | topless e o desenho do que parece ser | o penis de um homem.
Üstteki adres çubuğuyla bir adamın penisine benzeyen resmin arasında.
Eu não vou rebolar nua em cima de milho... Não é nua, é em topless...
Ben, çırılçıplak, kremalı mısıra bulanıp, ah oh diye yuvarlanırken sarhoş köylüler, tane kapmaya çalışacak.
Utilizarem a superstição para trazer gente ao museu, é como porem arrumadoras em topless no Bolshoi.
İnsanları müzeye çekmek için batıl inançları kullanmak Bolshoi balesindeki kızları üstsüz dans ettirmek gibi bir şey.
Então, devem faltar duas semanas para começarem a servir em topless.
O zaman, sanırım, üstsüz olayı için 2 hafta daha var.
O meu velho bairro. PROCURA-SE EMPREGADO MIÚDAS EM TOPLESS
Eski mahallem.
Uma noite, o Lester estava num bar de topless e uma gaja branca toda boa mostra-lhe as mamas.
Lester bir akşam şu dans barlarından birine gider ve orada Raven diye müthiş bir kıza rastlar. Kız kıvırıyor dans ediyor falan.
É a verdade, eu não sou do tipo que... Que consegue um contrato no 18º buraco. Ou que fecha um negócio numa festa no Billy's Topless.
Golf oynarken anlaşma imzalayan ya da Billy'nin Striptiz Barı'nda iş görüşmesi yapan biri değilim.
Em primeiro lugar, quem é que fecha um negócio no Billy's Topless?
Öncelikle Billy'nin Striptiz Barı'nda,
Maggie Carpenter, topless num lugar público!
- Hatırlasana... Maggie Carpenter üstsüz şekilde insanların içindeydi.
Eu só sei que tenho de me afastar da Frenchy Fox ( "Gatona" ), a maravilha do topless.
Tek bildiğim üstsüzler kraliçesi Frenchy Fox'tan olabildiğince uzak olmak istediğim.
Não fui eu que dancei em topless em Atlantic City!
Atlantic City'de üstsüz dans eden de ben değilim!
Tom tentou-me convencer a fazer as notícias em topless.
- Ben Diane Simmons Tom bugün beni haberleri üstsüz sunmaya cesaretlendirdi
Tu aproveitas a vida pela garganta e abanas com uma empregada de bar em topless a misturar um martini.
Hayatı boğazından yakala ve barmenin martini yi karıştırdığı gibi sars onu.
Não vou fazer topless.
Ben üstsüz gitmem.
- E em topless?
- Üstsüz dolaşacaksın.
Lavar carros de topless foi uma ótima idéia!
Üstsüz araba yıkamak harika bir fikir.
Se o fizesse eu, veríamos mais mulheres de topless em motas.
Ama eğer ben yapsaydım, filmde daha fazla üstsüz motorcu kız olurdu.
Ir às praias ver topless e ver a porra da cratera.
Üstsüzler plajına gitmek ve o yanardağı görmek.
Estava sentada junto à piscina, em topless, enquanto o rapaz latino lhe passava uma bebida.
Havuzun yanında üstsüz oturuyordu. Latin adam da ona içkisini veriyordu.
Claro, chamaste toda a atenção, ao ir em topless para a praia.
Tabii sen plajdan üstsüz geçerken, tüm ilgiyi üstüne çekmiştin.
- São praias de topless. Não são praias só para os seios.
Onlar doğal rezerv değil.
Nós encorajamos uma pequena luta entre raparigas em topless.
Üstsüz bir kız dövüşüne teşvik edelim dedik.
A História do Mundo em Topless.
Dünyanın Üstsüzler Tarihi.
Para me arrastar a fazer a dança em topless?
Ve üstsüz dans elbisemle mi oynayayım?