Translate.vc / Portugais → Turc / Trade
Trade traduction Turc
261 traduction parallèle
Deixe-o trepar ao cimo do World Trade Center.
Dünya Ticaret Merkezine tırmanacak.
Eu a subir o World Trade Center.
Trans-Am içinde Dünya Ticaret Merkezi'ne tırmanırken.
No topo do World Trade Center.
Dünya Ticaret Merkezi'nin tepesine.
Estou no World Trade Center no piso 50.
Dünya Ticaret Merkezi'nin 50. katındayım.
O World Trade Center.
Dünya Ticaret Merkezi.
Cá está. O World Trade Center.
Oraya gidiyoruz.
Ele está a aproximar-se do World Trade Center.
Dünya Ticaret Merkezi'ne yaklaşıyor.
Bonjour, Escola de Comércio.
Merhaba Trade Tech.
Fiquei impressionado quando abriram o World Trade Center, mas isto aqui é uma bela obra.
Dünyanın en yüksek binasının açılışı etkileyiciydi ama bu çok çarpıcı.
O trajecto original da parada até ao Trade Mart fica longe, não é?
Ticaret Merkezi'ne giden başlangıçtaki kortej yolu... çok uzakta kalıyor.
O director do International Trade Mart?
Uluslararası Ticaret Sergileri'nin başındaki adam!
O director do Trade Mart?
- Ticaret Sergileri'nin yöneticisi mi?
O Trade Mart, que criei, é o canal comercial entre a América e a América Latina.
Kurucusu olduğum Ticaret Sergileri... Amerika'nın Latin Amerika'daki ticari koludur. Ben her yerde ticaret yaparım.
Ele disse ser um representante da Warren International Trade Mart.
Warren Uluslararası Ticaret Merkezi'nin temsilcisi olduğunu söyledi.
Sou o Capitão Jacob Hilliard, mestre do Trade Wind.
Benim adım Kaptan Jacob Hilliar, Tradewind'in kaptanıyım.
Um agente do IRS e um advogado em cima do World Trade Center.
Dünya Ticaret Merkezi'nin tam tepesinde bir vergi müfettişi ve bir avukat var.
World Trade, Advocate, UW e Fortune.
Dünya Ticareti, Taraftar, UW ve Fortune.
Teve sorte com os bombardeamentos do World Trade Center.
Dünya Ticaret Merkezi Bombalama olayı sayesinde şansı döndü.
Miyagi vem te buscar à trade.
Miyagi öğleden sonra seni buradan alacak.
Tem uma reunião no Trade Center.
Yarın Ticaret Merkezi'nde bir toplantısı olacak.
Se viu o World Trade já sabe como é.
Dünya Ticaret Merkezi'ndensiniz. Karışıklık nedir bilirsiniz.
Em 1993, lembram-se da bomba | no World Trade Center?
1993... Dünya Ticaret Merkezi bombalandı, hatırlıyor musun?
Vende t-shirts à porta do World Trade Center.
Dünya Ticaret Merkezinin yanında tişört satıyor.
E há negociações em curso que o beneficiarão mais que o habitual.
And certain trade issues are pending which ensure you a fairer shot than usual.
"Tem o veículo estacionado ilegalmente na One World Trade Plaza."
"Arabanız usulsüz bir şekilde park edilmiş Dünya Ticaret Merkezi'ne."
É o maior ato de destruição desde a bomba do World Trade Center.
Dünya Ticaret Merkezi patlamasından sonraki büyük facia.
Também as têm no pub britânico junto ao Trade Center.
Ticaret Merkezi'nin yanındaki İngiliz barında vardı.
Estou no World Trade Center.
Dünya Ticaret Merkezi'ndeyim.
Ele vive no Trade Building.
Ticaret Binasının üstünde oturuyor.
Os estupores do World Trade Center.
Dünya Ticaret Merkezi'ndekiler.
Vê-se até ao World Trade Center.
Dünya Ticaret Merkezi'ni görüyor.
Section 52 of the Trade Practices Act.
Ticaret Kanunu'nun 52. maddesi...
Tudo o que têm que fazer é olhar para a Irlanda do Norte, o Médio Oriente, Caxemira, A Inquisição, as Cruzadas e o World Trade Center, para ver quão a sério o pessoal religioso... leva o "não matarás".
Tek yapmanız gereken Kuzey İrlanda'ya, Ortadoğu'ya, Kashmir'e, Engizisyon'a, Haçlı seferlerine, ve Dünya Ticaret Merkezine bakmak dindar insanların ne kadar
É como Waco ou o Trade Center, fazem parte da História.
Dünya Ticaret Merkezi'nden bir parça gibi.
Já não sei muito depois do atentado do World Trade Center, mas uma coisa sei :
Dünta Ticaret Merkezi'e yapılan saldırıdan sonra bilmediğimiz çok şey vardı
Estavam no clube gay da moda, o Trade.
Hepsi seksi eşcinseller kulübü Trade'deydi.
Queria conhecer alguém. Só por sexo. Tenho namorado em Sidney.
Trade'e yeni biriyle tanışmak için gitmiştim, sırf seks için çünkü Sidney'de bir erkek arkadaşım var.
Conheci-o no Trade.
Ona Trade'de rastladım.
A minha mãe ressentiu-se com o atentando ao World Trade Center.
Dünya Ticaret Merkezi'nden sonra annem çok kötüleşti.
A Agência faz uma revista de viagens mensal chamada "Trade Roads."
Teşkilat "Ticaret Yolları" diye aylık bir seyahat dergisi çıkarır.
Posso aceder aqui ao meu ficheiro "Trade Roads"?
Trade Roads dergisindeki dosyalarıma buradan girebilir miyim?
Eu perdi o meu melhor amigo no World Trade Center.
En iyi arkadaşımı Dünya Ticaret Merkezinde kaybettim.
Quando o informaram que um avião colidira com o World Trade Center, um local já escolhido por terroristas há 8 anos, o Sr. Bush decidiu levar por diante a sua promoção junto da lmprensa.
Sekiz yıl önce teröristlerin saldırdığı Dünya Ticaret Merkezi'ne ilk uçağın çarptığı söylendiğinde Bay Bush, fotoğraf çektirme fırsatını kaçırmadı.
" Nothing else would I trade for this
Hiçbir şeye değişmem bunu.
Faz mal às mulheres, às pessoas oprimidas, ao World Trade Center...
Dünyaya birçok zarar veren şeydir, kadınlara, bastırılmış insanlara, Dünya Ticaret Merkezi'ne zarar veren şeydir.
Acabei de voltar da Exposição mundial do comércio.
World Trade Expo'dan yeni geldim.
O meu marido foi logo chamado a Washington após o segundo avião ter embatido contra o World Trade Center.
İkinci uçak, ticaret merkezine çarptıktan hemen sonra kocamı, Washington'dan aradılar.
E quando o trem faz essa curva, as rodas no trilho fazem um som estridente. Se olhasse pela janela... dali se via o World Trade Center.
Tren sola döndü, tekerlekler sürtünmeye başladı ve herkes ayağa kalkıp bağırmaya başladı.
Após o primeiro ataque ao World Trade Center em 1993, matemáticos da ASN tentaram prever outros ataques avaliando os alvos mais prováveis usando Análise Linear Discriminante.
1993 deki ilk DÜnya Ticaret Merkezi saldırısından sonra, NSA daki matematikçiler bir lineer diskriminant analizi kullanarak muhtemel hedefleri değerlendirerek diğer hedefleri tahmin etmeye çalıştılar.
- Horus'Trade.
- Horus Ticaret.
"... estamos obviamente a assistir a imagens ao vivo bastante perturbadoras, este é o World Trade Center e temos informações não oficiais que nos chegaram informando que um avião colidiu contra uma das torres do WTC. "
Şu anda, açık bir şekilde gördüğünüz, çok endişe verici bir'Naklen Saldırı'dır. " Burası Dünya Ticaret Merkezi ve elimize, bu sabah Dünya Ticaret Merkezi'nin İkiz Kulelerinden birine, bir uçağın çarptığı yönünde henüz doğrulanmamış bilgiler geçti.