English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Portugais → Turc / Tramp

Tramp traduction Turc

64 traduction parallèle
Vamos, Tramp! Trás a garrafa contigo.
şişeyi yanına getir.
Vai. Deixa ar entre ti e o tramp... olim.
Trambolinle arana hava girsin biraz.
Na outra noite vi o Don King a apertar a mão de Donald Trump.
Geçen gece, Don King'i Donald Tramp'le el sıkışırken gördüm.
- É o carro do Donald Trump?
- Şu Tramp'ın arabası değil mi?
Aquela é a Ivana Trump?
Tanrım, şu İvana Tramp mı?
Sim, ou não, como, no Feiticeiro de Oz.
Tramp filan mı? Evet ya da hayır, şu Oz Büyücüsü'ndeki gibi.
Vagabundo, ele nunca foi preso.
Tramp, daha önce hiç zincire vurulmamıştı.
- Sim, mas não o viram.
Onu görmemişler. Ah Tramp.
Dama e Vagabundo, vamos!
Tramp! Hadi gidelim! Hadi.
- O Vagabundo!
Meşhur Tramp! Ha?
Os problemas do Bravo eram os problemas do Vagabundo.
Buster'ın derdi, Tramp'in derdiydi.
E os problemas do Vagabundo eram os problemas do Bravo.
Tramp'in derdi de, Buster'ın derdiydi.
Mas o Vagabundo nunca se deixaria ir sem dignidade.
Ama Tramp gidecekse havasıyla giderdi.
Dizem que quando o vento sopra, conseguimos ouvir o Vagabundo.
Rüzgar estiğinde, hala Tramp'in sesi duyulur derler...
Dei-lhe a escolher ou ela ou eu!
Ben de Tramp'e bir seçenek sundum. Ya ben, ya o dedim.
- Anda, Vagabundo.
Hadi Tramp. Olamaz!
Tu eras o melhor cão de rua. Eu ainda tenho fé no velho Vagabundo.
Sen gelmiş geçmiş en iyi sokak köpeğiydin ve eski Tramp'e hala inancım var.
O velho Vagabundo?
Eski Tramp mi?
Quem me dera que ele estivesse aqui.
Keşke eski Tramp hala burada olsaydı.
Anda, Vagabundo!
Hadi Tramp!
- O Vagabundo é teu pai?
- Meşhur Tramp senin baban mı? - Ben... Dur, hayır, bekle!
Vai ser como o Lady and the Tramp.
Tıpkı Leydi'nin aşkındaki gibi olacak.
O Vagabundo era, como sempre, um marginal, sobretudo no amor.
Tramp, her zamanki gibi bir yabancıydı, özellikle de aşk söz konusu olduğunda.
As descontinuidades entre o Vagabundo e o vasto sucesso de Chaplin não foram especialmente notadas.
Tramp ile Chaplin arasındaki farklılıklara onun büyük başarısına pek işaret edilmemekteydi.
A Quimera do Ouro é o único filme em que o Vagabundo se torna milionário.
The Gold Rush Tramp'in milyoner olduğu tek filmdir.
Os problemas infinitos do vagabundo reflectiam os problemas de Chaplin ao tentar terminar O Circo.
Gerçek şu ki, Tramp'in perdedeki sorunları Chaplin'in The Circus'i tamamlarken yaşadığı gerçek sorunların yansımasıydı.
Para tentar impressioná-la, o vagabundo tenta imitar Rex.
Kızı etkilemek için, Tramp Rex'i taklit etmeye karar verir.
Disse : "Tenho uma ideia do vagabundo numa situação da qual não pode escapar."
Tramp'i içinden çıkılmaz bir duruma sokalım, dedi.
O som vinha revolucionar o cinema e toda a gente, incluindo Chaplin, se interrogou se o vagabundo uma figura impossível de imaginar a falar sobreviveria à revolução.
Sesli sinema devrim yaratacaktı ve Chaplin de dahil herkes, sessiz kahraman Tramp'in bu devrimin altında kalıp kalmayacağını merak ediyordu.
A introdução do vagabundo, a dormir descansado numa estátua, foi o início mais marcante de todos os seus filmes.
Tramp'in, açılışı yapılan heykelin üzerinde kayıtsızca uyuklaması en ünlü sahnelerinden biri oldu.
O sempre prestável vagabundo pega numa bandeira vermelha e lidera inocentemente uma manifestação comunista.
Yardımsever Tramp kırmızı bayrağı alır ve farkında olmadan Komünist gösteri lideri konumuna düşer.
Goddard contracenou com o vagabundo no papel de órfã e grande parte da comédia era tão inocente como os outros filmes.
Goddard da Tramp gibi kimsesizdi. Komedi çoğunlukla Chaplin'in öbür filmlerindeki kadar masumdu.
As pessoas nem sempre compreendem é capaz de interpretar um vagabundo pobre.
Sanırım insanlar Charlie gibi zengin bir adamın nasıl olup da Tramp gibi fukara birini oynadığını anlayamıyorlar.
A personagem de Hitler tinha semelhanças fortes... E a outra personagem, o barbeiro, é o seu lado mais humano.
İlkel ve baş belası bir figür olarak Hitler karakteri Tramp'in ilk haline benziyordu.
Chaplin perdeu a causa bem como grande parte do afecto da América pelo seu querido vagabundo.
Chaplin davayı da Amerika'nın Tramp'e duyduğu sevgiyi de kaybetti.
Se o observarmos, tem a barriga saliente caminha desajeitado, um caminhar grotesco do vagabundo.
Yürüyüşüne bakarsanız, karnını dışarı çıkartmıştır. Tuhaf bir yürüyüştür. Tramp'in yürüyüşüne benzer.
É o fim do vagabundo, o verdadeiro fim.
Bu Tramp'in sonudur. Gerçek sonu.
Porque tu és a supervadia.
Çünkü sen Super Tramp'sin ( serseri )
Isto parece uma história de "O. Henry" ( escritor ) contada pelo Donald Trump.
Bu sanki Donald Tramp'ın anlattığı eski bir Henry hikayesine benzedi.
Pago o teu "Doutor Zhivago" e aumento com Reina e Golfo em "A Dama e o Vagabundo".
- Bekle. Doktor Jivago'nu görüyorum ve... Lady and the Tramp ile bahsi arttırıyorum.
O barbeiro judeu, a figura do vagabundo, representa certamente o cinema mudo.
Musevi Berber, Serseri ( Tramp ) karakteri... sessiz sinemaya ait bir figürdür.
A Dama e o Vagabundo.
Lady and the Tramp.
Uma vez, entornei café sobre o Donald Tramp.
Bir keresinde, Donald Tramp'ın üzerine kahve dökmüştüm.
Voltamos a ver A Dama, o Vagabundo e Michael Vick.
Şimdi "Lady and the Tramp" ve Michael Vick'e dönüyoruz.
That's why the lady is a tramp
* İşte bunlardan dolayı, leydi bir avare *
- The lady is a - The lady is a tramp
* Leydi bir avare * * Avare *
Aí nos poderia-mos pedir Um pedaço de esparguete super, super comprido Como a dama e o vagabundo.
Bize "Lady and the Tramp" teki gibi upuzun bir spagetti söyleyecektim.
Vagabundo?
Tramp?
Vagabundo!
Tramp!
O Vagabundo coçava-se assim!
Meşhur Tramp de öyle kaşınırdı.
Gossip Girl, Davina, Dick Van Dyke, A Dama e o Vagabundo, Hannah Montana, camiões, Dança Comigo no Gelo, mojitos, Rio Ferdinand,
Gossip Girl, Davina, Dick Van Dyke Lady And The Tramp, Hannah Montana Canavar Kamyonlar, Buzda Dans mojito, Rio Ferdinand, Marsala Zone, Pop Tarts Jude Law'ın Soğuk Dağ filmindeki aksanı, saç düzleştiriciler, Love Actually Kylie, Whitney, Britney, Robbie, Brucie, L'Oreal, Wild At Heart süt, Comic Relief, midilliler, Posh, Becks, kasları çalıştırmak Chitty Chitty Bang Bang, ve Heavy Petting.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]