Translate.vc / Portugais → Turc / Trash
Trash traduction Turc
41 traduction parallèle
A Trash vai tirar a roupa de novo.
Trash yine elbiselerini çıkartıyor.
É a Trash. Força, miúda.
Çıkart, bebeğim.
- A Trash e o Suicídio?
Trash'le Suicide'a ne oldu?
Onde está a Trash?
- Trash? Trash nerede?
Isto é só um caixote do lixo normal.
Bu sadece Trash-co marka bir atık toplama kutusu.
Eu devia ficar feliz por não ser... techno, acid, house, pop... trash!
Ah, sanırım bu tekno, asit, housey houset, pop, trash olmadığı için mutlu olmalıyım.
Power Metal, a Nova Onda de Heavy Metal Britânico, o Metal Progressivo, Glam Metal, Pop Metal, Stoner Metal, Hardcore, Trash Metal, a Primeira Vaga de Black Metal, o Black Metal da Noruega,
Power metal, Yeni İngiliz Dalgası, progresif metal, glam, pop metal, hardcore, thrash, black metal,
Slayer foi um líderes do movimento Trash Metal que surgiu influenciado pelo Heavy Metal britânico, pelo Punk e o Hardcore.
Slayer Yeni İngiliz dalgası, punk ve hardcore'dan etkilenmiş thrash hareketinin öncüsüydü.
Tal como o Trash, o Black Metal evolui do Punk e do Heavy Metal britânico, com elementos teatrais adicionais adoptados do Shock Rock.
Black metal de thrash gibi punk ve İngiliz Yeni Dalga metalinden türemiştir. Şok rock'dan aldığı teatral bir tarafı da vardır.
O Death Metal. criado a partir do Trash e do Black Metal, os ingredientes do Death Metal são as vozes guturais, guitarras género metralhadoras e capas de disco horripilantes.
Thrash ve black metale dayanan death metal boğazdan gelen vokalleri, makineli tüfek gibi gitar seslerini ve ve korkunç albüm kapaklarını kullanır.
Vou acabar com a poluição com o adorável Gary, o Defensor do Ambiente.
Benim yeni sevimli karakterim Gary the No-Trash Cougar ile kirliliği durduracağım.
Como o Gary, o Defensor do Ambiente diz, apliquem-se agora, deitem o lixo fora.
Gary the No-Trash Cougar'ın dediği gibi : "Bir karar alın, çöpünüzü atın."
Está na hora de tirar de casa o lixo europeu.
İşte şimdi Euro-trash'in harket zamanı!
Provavelmente está num estacionamento, a ouvir trash metal e a andar de skate com os amigos.
Büyük ihtimalle gene bir parkta... trash metal dinleyip, arkadaşlarıyla kaykaya biniyordur.
Trash, Trash. É o Fish, o Fishy.
Trash, Trash, bu Fish.
Esperas que eu acredite que um rapaz com nome à banda de rock passa a noite na tua cama e não acontece nada? Eu tenho 15 anos!
İsmi, Trash Rock gruplarının favori içkisi gibi olan bir çocukla geceyi aynı yatakta geçirip hiçbir şey olmadığına inanmamı bekleme.
Chama-se Jonny Trash.
Adı Jonny Trash.
Lixo.
Trash.
Refiro-me ao Jonny Trash ( lixo ).
Ben Jonny Trash'i kastetmiştim.
A minha prima leva-me a uma festa com uma banda de versões com uma versão metal do Hello do Lionel Richie.
Kuzenim beni bir partiye götürdü. Harika bir cover grubu çıkıp Lionel Richie'nin Hello'sunun trash metal versiyonunu çaldı.
Esta é uma tarde-noite, sci-fi, bicho-papão, TV trash, homem-cavalo.
Gecenin bir yarısı bilim kurgu ve psikopatlarla dolu bir tv adamım.
Marcus Lansdale, era membro dos White Trash Lowriders de Fontana quando atingiu um polícia de trânsito durante um bombardeamento há dez anos.
Marcus Lansdale. Fontana'dan fakir halkları temsil eden bir çetenin üyesi. 10 sene önce otoban denetlemesindeki devriye polisini vurmuş.
- Você não sabe como trash-talk, não é?
- İpe sapa gelmez şeyler nasıl konuşulur bilmiyorsun, değil mi?
A tua filha mais velha pensa que parecemos "trailer trash".
Büyük kızın bizim süprüntü gibi gözüktüğümüzü düşünüyor.
Adora filmes de terror trash, e acaba de se mudar.
Ucuz korku filmlerinden hoşlanıyor. Buraya yeni taşındı.
Trash Metal...
Trash Metal.
Gazelles, The Rakes, Babyshambles...
KONUŞAN : "SPIKY" PHIL MEYNELL'TRASH CLUB'KURUCUSU Gazelles, The Rakes, Babyshambles...
Eu tinha um clube chamado Trash com o meu amigo Errol.
Arkadaşım Errol ile Trash adlı bir kulüp işletiyorduk.
O Blake dava os folhetos do Trash.
Blake Trash'in broşürlerini dağıtırdı.
Não nos teríamos conhecido e as pessoas aqui não se teriam conhecido se não fosse o Trash.
Trash olmasaydı biz tanışamazdık. Tüm bu insanlar birbirini tanımamış olurdu.
Por ouvirem programas de brancos como a Trash Talk, TV on the Radio.
Aynı zamanda TV ve radyoda Trash Talk gibi beyaz boklarını dinledikleri için ve de...
O "Trash Bar"?
Trash Bar mı?
O "Trash Bar" é teu?
Trash Bar senin mi?
Então, o "Trash Bar"?
Trash Bar demek.
Dizem que encontrou uma rapariga sem identificação no "Trash Bar".
Trash Bar'da isimsiz bir kadın bulmuşsunuz.
Tocamos no "Trash Bar" há algumas noites atrás.
- İki gece Trash Bar'da çalmışız.
Deve ser emocionante ouvir algo de um tipo que fotografou "sexo, drogas e rock'n'roll" no "Trash Bar".
Trash Bar'da seks ve uyuşturucudan yakalanmış birinden öğrenmek heyecanlıdır.
Está em todos os noticiários, a mulher que encontraram na parede do "Trash".
Adı haberlerde. ... Trash'ın duvarına sıkışmış buldukları.
O "Trash" era um sítio muito frequentado naquela época, então... A não ser que o tenham encontrado nos dentes dela... - Outros locais...
Trash o zamanlar tıklım tıklımdı dişinden çıkmadıysa ya da başka bir yer bilmiyorsanız...
Esse é objetivo do trash. Tem de estar suficientemente alto, para tirar tudo o resto da cabeça.
Thrash dinlemenin tek amacı kafandan her şeyi silecek kadar yüksek sesli dinlemektir.
Trash, Trash do bom.
Ne biliyorsun ki