English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Portugais → Turc / Trolls

Trolls traduction Turc

318 traduction parallèle
- Há trolls e demónios do mar!
- Deniz devleri, şeytanları vardır!
Só percisamos de um pouco de nevoeiro e da ajuda dos "Trolls".
İhtiyacımız olan şey biraz sis ve Troll tanrılarının bizim safımızda olması.
Não me diga que acreditas em "Trolls"?
Senin gibi koca bir adamın Troll tanrılarına inandığını söyleme bana?
- Acredita nos "Trolls"?
- Troll tanrılarına inanır mısın?
Trolls!
Troller!
Trolls miseráveis, inúteis e precipitados!
Berbat, kötü soyguncu troller.
- Que tem que ver com os Trolls?
- Fakat trollerde soyulacak ne olabilir ki?
Considerando que os Trolls as fizeram.
Trollerin yaptığı kılıçlar.
Não me parecem que sejam espadas de Trolls.
Bana troller yapmış gibi görünmüyor.
Prometeu verificar estas espadas dos Trolls.
Bunlarada, ziyafetten sonra bir bakacaktın.
Bom, antes de tudo, não são feitas por Trolls.
Herşeyden önce, Bunlar troller tarafından yapılmış.
Segundo os Berbils, Snarf esta é a casa de trolls e de gigantes.
Berbiller'in dediğine göre, Snarf burası Cüceler ile Devler'in yuvasıymış.
- Pequenas cavernas para os trolls, grandes cavernas para os- -
- Küçük mağaralar Cüceler'in, büyüklerse... - Biliyoruz herhalde.
- Trolls?
- Troll'lar?
Trolls que te pelam pessoalmente e te cortam a cabeca?
Canlı canlı derini yüzüp, suratını parçalayacak Troll'ler?
Ranon! Tu sabes que odeio os trolls.
Troll'lardan nefret ettiğimi biliyorsun
Pertence aos trolls!
Perilere ait
Oh, Rool! Sempre brincando com as poccoes de amor dos trolls.
Hep perilerin aşk iksiri ile oynuyorsun
Trolls.
Troll'ler!
Odeio os trolls.
Troll'lerden nefret ederim
Willow, usa a vara sobre os trolls.
Willow, şu Troll'ün üzerinde değneği kullan
Procurei de tudo, dos yetis aos zombies, dos trolls aos lobisomens e, de todas as vezes nada.
Yeti, zombi, trol, kurt adam, hepsini aradım ve her defasında ... elim boş döndüm.
São uns trolls gananciosos, misóginos e desleais.
Onlar açgözlü, kadın düşmanı, güvenilmez küçük troller.
Até as trolls malvadas de Matemática eram casadas.
Matematik Bölümünün kötü cüceleri evliydi.
- É onde estão os trolls.
- Cücelerin olduğu yer.
Vá lá, Phoebe, trolls e fadas?
Haydi, Phoebe, cüceler ve periler?
Mesmo se as fadas e os trolls existirem, ouviste o que a mãe dela disse.
Periler ve cüceler var olsa bile annesinin ne söylediğini duydun.
Fadas, elfos e trolls são criaturas místicas que vivem num reino paralelo ao nosso mas separado por um fino véu.
Periler, elfler ve cüceler mistik yaratıklar bizimkine paralel, kalın bir perdeyle ayrılmış bir evrende yaşarlar.
E é tal e qual como a Kate disse, os trolls vivem nos intermédios.
Ayrıca bu tam olarak Kate'in söylediği şey, cüceler aralıklarda yaşarlar.
- Trolls.
- Cüceler.
Sabem, as fadas são as chefes do Reino Encantado, mas os trolls querem ser eles os chefes.
Şey, periler büyülüler krallığının patronları ama cüceler patron olmak istiyorlar.
Mas os trolls dizem que a matam se os pais dela não lhes derem o Reino.
Eğer onun ebeveynleri krallığı devretmezse, cüceler onu öldürecekler.
Mas agora os trolls odeiam-me porque eu me recuso a devolvê-la.
Fakat cüceler benden nefret ediyor çünkü onu geri vermeyeceğim.
Cuidado com os trolls.
Cücelere dikkat edin.
E nós temos de estar à beira da Kate à meia-noite para que, quando os trolls atacarem...
Gece yarısı Kate'in yanına dönmemiz gerek böylece cüceler saldırdığında...
Os trolls.
Cüceler.
Achas que os trolls sabem que existem campainhas?
Sence cüceler kapı zillerini biliyorlar mı?
Foi por isso que te ligamos. Porque os trolls sabem que somos nós que temos a chave agora.
Cücelerin anahtarın bizde olduğunu bildiklerini söylemek için seni aradık.
Trolls.
Cüceler.
Que um demónio desconhecido tinha vindo tentar roubar o nosso livro de magia e que depois pequenos trolls nos tinham empurrado pelas escadas abaixo?
Bilinmeyen bir iblis büyü kitabımızı çalmaya çalışıyor küçük cüceler geldi ve bizi merdivenlerden aşağıya itti, mi?
E agora que os trolls apanharam a chave, temos mesmo de ir proteger a Kate.
Anahtar cücelerde şuan, Kate'i korumak için gitmemiz gerek.
Porque o pó já não está a fazer efeito e assim não conseguiremos ver os trolls.
Peri tozu gittiği için cüceleri göremeyeceğiz.
Está bem, pois, eu já procurei no Livro das Sombras, e não há nda lá sobre trolls.
Peki, şey ben zaten Gölgeler Kitabı'na baktım ve orada cücelerle ilgili hiçbir şey yok.
Sim, mas não podemos combater os trolls sem ela.
Evet, ama o olmadan cücelerle savaşamayız.
Porque agora que os trolls sabem que estamos a ajudar a Kate, farão tudo o que puderem para nos deter às três.
Çünkü şuan cüceler Kate'e yardım ettiğimizi biliyorlar ve üçümüzü durdurmak için ellerinden geleni yapacaklar.
Trolls?
Cüceler?
Têm de mandar trolls para bater no ceguinho?
En dipte olduğumda, beni tekmelemek için cüceleri göndermek zorunda mıydınız?
A menos que os trolls a tenham transformado numa fada?
Eğer cüceler onu bir periye çevirmediyse?
Quer dizer, porque é que não conseguimos ver os trolls?
Yani, neden cüceleri göremedik?
Central de trolls / i.
Cüce merkezi.
Ora, assim é que eu gosto dos meus trolls, bem passados.
Şimdi, cüceleri sevdiğim şekil, orta pişmiş.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]