Tuff traduction Turc

Tuff, do "Oxford Times".

Ben Tuff Tuff. Oxford Times'dan.

Permitam-me : Sou Agnus Tuff-Tuff, do "Oxford Times".

Ben Tom Agnes Tuff, Oxford Times'dan.

Rex, Rex Tuff, segurança do edifício.

Rex. Rex Tuff, bina güvenliğinden.

Este é Mr. Tuff, assistente do Mr. Taylor.

Bu Bay Tuff, Bay Taylor'ın asistanı.

Mr. Tuff, onde é o seu escritório?

Bay Tuff ofisiniz tam olarak nerede?

Não me chamo Tuff e não trabalho na Regency.

Adım Tuff değil ve Regency Dedektiflik Bürosu için çalışmıyorum.

Ouve, Tuff, estive no pub.

Dinle Tuff. Bugün kafedeydim.

Grande porra! Tuff!

Lanet olsun!

Que assaltaram a casa do Tuff, pintaram a parede.

Oda alt üst edildi, duvarlarına spreyle yazı yazıIdı.

Saí de casa do Tuff, e vi o elefante...

Hemen dışarı çıktık, fili gördük.

Fui a casa do Tuff só para relaxar, para pensar melhor.

Sonra, bilirsin, biraz rahatlamak için Tuff'a gittim adamım, anlıyor musun? Daha sonra malla birlikte oradan ayrıIdım.

Entrou e saiu de casa do Tuff em três minutos.

3 dakika içinde halletmiş tüm işini.

Estamos num fim do mundo, Tuff. Que história é essa?

Lanet olası boşluğun tam ortasındayız.

- O que é que vais fazer ali fora?

Orada ne yapacağım Tuff?

Tuff, controla-te.

Tuff, kendine hakim olmalısın, değil mi?

Vão morrer! Tuff!

Hepiniz öleceksiniz.

Aquele Tuff é doido.

Sikkafalı Tuff.

Não é o Tuff.

Bu Joe değil.

Tuff, não quero esse gato dentro de casa.

Bir, iki, üç. Tuff, o kediyi evden uzak tut.

- Não gostaria ter que dizer : Eu avisei-te, Tuff.

-'Ben söylemiştim'demek istemiyorum.

Tuff, querida, pões a mesa?

Tuff, sofrayı kurar mısın, canikom?

- Tuff?

- Tuff?

- Sim, obrigada, Tuff.

- Evet, lütfen.

Foi um acidente. Juro por Deus, Tuff!

Kazaydı!

Tuff, trazes-me uma toalha para não sujar o carro da Sra. Bidlack.

Bir havlu getir de araba batmasın.

Fizemos um acordo, eu usava o nome da Barb, da Tuff e do Mike.

Anlaşma yapmıştık. Barb, Tuff ve Mike benimdi.

Evelyn, estamos muito felizes e entusiasmadas por saber que a sua filha Tuff aprendeu a conduzir e que a trará, finalmente, até nós.

Evelyn, kızın Tuff'ın araba kullanmayı öğrendiğini ve nihayet seni buraya getireceğini öğrenmekten o kadar mutlu olduk ki anlatamam.

Adeus, Tuff.

Güle güle, Tuff.

A erva é muito mais verde deste lado, Tuff.

Bu tarafta çimenler daha yeşil.

Vem cá, Tuff.

Gel bakalım, Tuff.

Meu Deus, Tuff.

Daha neler, Tuff.

Tuff, põe a mesa, por favor.

Tuff sofrayı kur, lütfen.

Tuff, podes trazer-me umas toalhas?

Bana biraz bez getirir misin?

Tuff, tira aquela tralha da mesa.

Şu zımbırtıların hepsini masadan kaldır.

Tuff, pega nisto e põe no alpendre das traseiras.

Bu eşyaların hepsini al ve arka bahçeye koy.

Muito bem, Tuff, agora arreliaste a tua mãe!

İşte şimdi anneni üzdün.

Perdoa-o, Tuff.

Babanı affet.

Tuff... Queres ficar com a máquina de escrever da mãe?

Tuff, annemin daktilosunu almak ister miydin?

Tuff vive em San Francisco onde escreveu as suas memórias :'The Prize Winner of Defiance, Ohio'

Tuff, San Francisco'da yaşıyor. Anılarını anlattığı bu öyküyü orada yazdı.

Betsy obteve um doutoramento em teatro e, tal como a sua irmã Tuff, tornou-se escritora.

Betsy tiyatro anabilim dalında doktor ve kızkardeşi Tuff gibi yazar oldu.

Buff Tuff Fitness Center

Buff ve Tuff Fitness Merkezi.

Acho que temos que puxá-las ao mesmo tempo. Ruffnut. Tuffnut.

Ruff, Tuff.

Snotlout, Ruff, e Tuff, Procurem pela abertura da caverna.

Snotlout, Ruff ve Tuff, siz çocuklar mağaranın girişini arayın.

Vocês precisam de encontrar os gémeos, apanhar os vossos dragões e saírem daqui.

Siz çocukların Ruff ve Tuff'ı bulup ejderhalarınızı alıp hemen buradan gitmelisiniz.

Ruffnut e Tuffnut, peguem na banheira e vão ao Lago Lars para enchê-la.

Ruff, Tuff, yıkama teknesine bir şey bağlayıp, doldurmak için Lars gölüne gidin.

Como Ruffnut e Tuffnut descobriram de forma astuta,

Ruff ve Tuff çok zekice bir şey keşfettiler...

Vamos, Tuffnut, diz-nos.

Hadi ama! Hadi Tuff, bize evin yolunu göster.

Tuffnut!

Tuff!

- Não.

Hayır, Tuff.

Tuff!

Tuff!

- Tuff?

Tuff?