Translate.vc / Portugais → Turc / Vc
Vc traduction Turc
324 traduction parallèle
Wellmore me disse que Vc. Lhe vendeu um grande lote de peles de lobo.
Wellmore kendisine dünya kadar kürk sattığını söylemişti.
E vc tem Alguma razão?
Neden böyle düşündün?
Mas pensaréi en Vc.
Fakat ben seni düşünüyor olacağım.
Ola. Todos perguntam por Vc.
Bizde sizi merak ediyorduk.
Perguntam se Vc. pode Ser sua india.
Coleman'ın seni eş olarak istediğini söylüyor.
Pois díga-lhe que Vc. Não quer.
Ona beni kadın olarak istemediğini söyle.
É igual um quebra cabeças e vc. tem que tentar resolver.
Bilmece gibidirler. Hemde hepsi. Sen sadece tahmin etmek zorunda kalırsın.
Por qué não vem comigo a essa terra? Vc.
Benimle öyle bir yere gitmek istemezmisin?
Sr. Thorpe, mudei de opinião. Iréi com Vc.
Bay Thorpe, fikrimi değiştirdim.
Vc viu amor "Canção de Amor"? Está passando no Garbio.
- Garbio'da oynayan "Aşk Şarkısını" gördün mü?
Vc foi no asilo?
Saat üçü yirmi geçiyor.
- mas sim vc me disse...
- Ama dün söylemiştim...
- Agora eu trago os recibos para vc.
- Besbelli öyle, ben getiririm makbuzları.
- Vc gostou?
- Hoşuna gitti mi?
- Tente vc.
- Sen susturabiliyorsan al.
você ajusta muito bem o equipamento e todos nós gostamos de vc.
Aletleri iyi kullanıyorsun, ayrıca hepimiz senden hoşlandık.
Estou fazendo a casa para vc, poderia vir vê-la.
Evi senin için yapıyorum. Sadece gelip bir baksaydın.
O que acontece com vc?
Senin sorunun ne?
É para vc.
Bu senin ki.
- E olha o tamanhão que vc tem.
- Şuna baksana, kazık kadar olmuşsun.
O que vc quer dizer?
Sen ne yaptın?
Este soldado é um VC sujo.
Bu herif pis bir Vietkong'lu.
- Ele é um VC!
- O bir Vietkonglu!
No navio que me trouxe para cá, os tipos costumavam a brincar dizer quem seria o primeiro a conseguir uma dispensa.
Gemide buraya gelirken, askerler ilk VC'yi kimin alacağı konusunda şaka yapıyorlardı.
- Disse que vale a pena se esforçar por vc.
- Senin biraz zahmete değeceğini söylüyor.
Sr Parker disse você é genial, e eu respeito a opinião dele daí meu particular interesse em vc - pessoal, entre nós dois.
Bay Parker senin zeki bir delikanlı olduğunu söylüyor ve onun fikrine saygı duyuyorum yani ben de seninle özel olarak ilgileniyorum, kişisel, ikimizin arasında.
Volte alguns passos e veja o quão inteligente vc tem sido até agora.
Bir kaç adım geri gidelim ve şimdiye kadar ne kadar akıllıca hareket ettiğini görelim!
Como início, vc acabou de estar na corte.
Başlangıç olarak daha yeni mahkemeye çıktın.
Vc começou aqui, em casa.
Evden başla. E
Eles não querem que vc fique pra trás.
Senin geride kalmanı istemediler.
Mas vc não quis escutar.
Ama sen yine dinlemedin.
Antes de saber onde vc estava seu pai e sua mãe receberam a visita do Fiscal de Educação do Jovem Britânico!
Sen nerede olduğunu anlayamadan annen ve baban eğitim müfettişi tarafından ziyaret edildi!
Um longo tempo e despesa - e tudo porque vc não quis ir à escola!
Tonla zaman ve para kaybı ve hepsi de senin okula gitmek istememen yüzünden!
E vc vai pela primeira vez para a Corte. Sua estréia!
Böylece hayatında ilk defa mahkemeye çıktın
Vc está encarregado de ir à escola por 21 dias sem faltas mas vc estragou tudo depois do 3o. ou 4o. dia e lá volta vc novamente pra Corte.
21 gün boyunca düzgün bir şekilde okula gitmen gerekiyordu ama sen üçüncü veya dördüncü günde tekrar bıraktın ve kaçtın.
Seis chances para vc se endireitar, pôr o seu rabo novamente na escola e um, dois, três, quatro, cinco seis vezes e mandou tudo pro inferno.
Kendini düzeltebilmek ve kıçını okula döndürebilmek için altı şansın vardı ve bir, iki, üç, dört, beş altı defa işi batırdın.
- Está. Mas vc não matava aula apenas.
Ama sen sadece okuldan kaçmıyordun.
Duas ou três vezes que vc é pego, vc tem seu nome anotado e alguns policiais te repreendem, reclamam com você.
İIk iki, üç sefer yakalandın karakola götürüldün ve bazı polisler tarafından azarlandın.
Vc continua roubando e fazendo uma bagunça total com a sua vida enquanto vc deveria estar lá, aprendendo algo útil!
Çalmaya ve baş belası olmaya devam ettin oysa okulda olman ve azıcık da olsa işe yarar bir şeyler öğrenmen gerekirken.
Além de arrombamentos, furtos, tráfico, porte de arma, roubos e contrabandos - e lá vai vc novamente para a Corte.
Hırsızlığa, araba çalmaya devam ettin ve tekrar mahkemeye düştün.
Aí... eles mandam vc aqui pra gente para uma... avaliação.
Sonra da seni buraya, bizim yanımıza gönderdiler değerlendirme için.
Então, o que vamos fazer com vc?
Peki, biz seninle ne yapacağız?
Um monte de fracassos imbecis por volta dos cruéis 15 anos de idade e vc que acabou de fazer 16!
Bir sürü 15 yaşında hırçın, yalaka çocuğun arasında güç gösterisi yapabilirdin ama sen 16 yaşına girdin! Kötü şans.
Bem, aqui temos vc, que acabou de sair do reformatório.
Mesela sen, daha ıslahevinden yeni çıktın diyelim.
E quais chances que vc tem, com o seu passado, de conseguir um emprego contra um rapaz graduado e de corte de cabelo decente?
Peki senin o sabıka kaydınla, iyi bir O ve A leveli ve düzgün bir saç tıraşı olan bir delikanlı karşısında ne kadar şansın var?
E vc está aqui de novo - tudo porque vc foi tão estúpido quando esteve aqui roubando doces da confeitaria.
Sonra mahkemeye geri döneceksin çünkü mahallenin bakkalından şeker çalacak kadar aptaldın.
Eles sabiam que não funcionaria, não com vc.
Bunun sende işe yaramadığını bilecekler.
Vc pode não conseguir outra chance.
Başka bir şansın daha olmayabilir.
Escute, o que vc quer que eu seja?
Benim ne olmamı bekliyorsunuz siz? Kalın kafalı mı?
Vc é esperto, brilhante.
Akıllısın, zekisin.
Então o que vc faz?
Peki ne yapacaksın?