Translate.vc / Portugais → Turc / Vegas
Vegas traduction Turc
5,716 traduction parallèle
Vir para Las Vegas...
- Nasıl yani, Vegas'a gelmek...
Polícia de Las Vegas.
Las Vegas Polisi.
A polícia acabou de achar o carro do Dr. Jimmy, no Tresser.
Tamam, teşekkürler. Las Vegas Polisi Dr. Jimmy'nin arabasını Tresser Park'ta bulmuş.
- Ela nunca veio para Las Vegas.
Vegas hiç gelmedi.
Acabei de chegar de Las Vegas.
Vegas'tan yeni döndüm.
A Christine estava animada para ir a Vegas.
Christine, Vegas'a gitmek için çok heyecanlıydı.
Durante seis horas, em Las Vegas, tentamos falar contigo, mas ninguém conseguiu encontrar-te.
Vegas'ta altı saat aramayı sürdürdük ama kimse seni bulamadı.
Quando o interrogou em Las Vegas, ele disse alguma coisa sobre o Zane?
Vegas'ta onu sorguladığında Zane hakkında bir şey ele verdi mi?
- Sim. - Detective Russell de Las Vegas.
Vegas'tan Dedektif Russell.
Estas malditas coisas são muito diferentes em Las Vegas, e estou um bocado cansado, para lhes dizer a verdade.
Lanet olası formlar Vegas'ta çok farklılar ve size gerçeği söylemekten biraz yoruldum. Bakın ne diyeceğim.
Saiu da cirurgia, por isso, assim que estiver bem para viajar, vão transferi-lo de volta para Las Vegas para julgá-lo pelo homicídio do Sadat.
Ameliyattan çıktı, seyahat için uygun olur olmaz onu Vegas'a nakledecekler Sadat cinayeti için hakim karşısına geçecek.
Da próxima vez que formos a Las Vegas, eu pago o jantar.
Vegas'a bir dahaki gelişimizde, akşam yemeği benden.
Está numa despedida de solteiro em Vegas.
Adam Vegas'ta bekârlığa veda partisinde.
Caso contigo amanhã em Vegas se quiseres.
Seninle yarın Vegas'ta evlenirim istiyorsan.
Vamos para Vegas.
Belki Vegas'a gideriz.
Sean McHenry, polícia de Las Vegas.
Sean McHenry, LVPD!
Estava em Vegas!
Vegas'taydım!
Fomos a Vegas com o primo da Virginia.
Sonra Vegas'a gittik Virginia'nın kuzeni ile
Capitão Jim Brass, Polícia de Las Vegas.
Ben Başkomiser Jim Brass, Las Vegas Polisi.
Antes de eu vir para Vegas, trabalhei em São Francisco.
Las Vegas'a gelmeden önce, San Francisco'da çalışıyordum.
Trouxeste-me a Vegas?
Beni Vegas'a mı getirdin?
Mais apropriada a um ano bem-sucedido como rapariga de espectáculo em Vegas.
Vegas'lı bir dansçı kızın.. .. ilk yıl ödülü olarak daha uygun gibiler.
Bem, ouçam bem, pessoal, porque está na hora do nosso sorteio do grande prémio para os bilhetes para ver a Celine Dion ao vivo em Las Vegas!
Celine Dion'ı Las Vegas'ta canlı dinleme imkânı için çekiliş vakti geldi!
Ei, Stewie, não sei se estás interessado nisto, mas estava a pensar se querias ir a Vegas comigo para ver a Celine Dion.
Stewie, ilgini çeker mi bilmiyorum ama benimle Celine Dion'ı görmeye Vegas'a gelir misin diye soracaktım.
Teleportação para Vegas?
- Vegas'a ışınlanacağız ha?
Estamos em Las Vegas!
- Vegas'tayız!
Bem, uma vez que a máquina de teleportação falhou em levar-nos para Las Vegas, acho que devíamos ir apanhar o nosso avião.
Teleport cihazı bizi Vegas'a götüremediğine göre uçağa yetişsek iyi olur.
Raios, Las Vegas!
Hay senin ben Vegas diye!
Estamos em Vegas, Brian.
Vegas'tayız Brian.
É como eu digo, a melhor coisa que se pode ver em Las Vegas é bar, bar, bar.
Dediğim gibi ; Vegas'ta görebileceğin en iy şey bar, bar, bar.
Um par foi teleportado para Las Vegas e o outro não.
Bir çift Las Vegas'a ışınlanan, bir çift de ışınlanmayan.
- Alan Quinn? Capitão Jim Brass, Polícia de Las Vegas.
Başkomiser Jim Brass, Las Vegas Polisi.
A Heather Conner estava mais pedrada que o Elvis no Vegas Hilton.
Heather Conner'ın kafası, Vegas Hilton'daki Elvis'ten bile daha güzelmiş.
Polícia de Las Vegas!
Las Vegas Polisi! Açın kapıyı!
Polícia de Las Vegas!
Las Vegas Polisi!
Polícia de Las Vegas!
Las Vegas Polisi! Açın!
Sou do Laboratório Criminal de Las Vegas.
Las Vegas Kriminal Şube'den.
Olá, sou o detective Jim Brass, Polícia de Las Vegas.
Merhaba. Ben Dedektif Jim Brass, Las Vegas Emniyeti.
Estamos em Vegas.
- Burası Vegas.
Como posso ajudar a polícia hoje?
Bugün Las Vegas Polisi'ne nasıl yardım edebilirim?
Eu sou o detective Crawford, a CSI Brody, Polícia de Las Vegas.
Ben Dedektif Crawford, bu da CSI Brody, Las Vegas Emniyeti.
- Estou com a Polícia de Las Vegas.
Las Vegas Emniyeti'ndenim.
Sinto muito. Tive que ligar a minha ex-mulher, contar-lhe, que, a Ellie está em Vegas.
Eski karım Nancy'i arayıp Ellie'nin Vegas'ta olduğunu söylemek zorunda kaldım.
Desde que a Ellie chegou a Vegas, que venho a tentar encontrá-la.
Ellie Vegas'a gittiğinden beri onu izlemeye çalışıyordum.
Tu disseste que a Ellie está aqui, em Vegas.
Ellie'nin burada olduğunu söyledin. Ben de Vegas'a geldim.
Neste momento, não sou tua filha, sou da Polícia.
Şu an kızın değil, Las Vegas polisiyim.
Vegas!
Vegas!
Não sou especialista em arte, como você... mas comprei esta peça numa galeria num dos melhores casinos de Vegas.
Senin gibi bir sanat uzmanı değilim ama bu parçayı Vegas'taki en iyi kumarhanelerden birinden kazanmıştım.
Detroit, Chicago, Las Vegas e Memphis.
Detroit, Chicago, Las Vegas ve Memphis.
Ela queria deixar-te, mas pedi para ela ficar até que tivesses a tua apresentação em Las Vegas.
Seni terk etmek istedi ama ben ona Vegas'ta gösteri yapma hayalini gerçekleştirene kadar seninle kalmasını söyledim.
BEM-VINDOS À MARAVILHOSA LAS VEGAS, NEVADA Meu Deus, Stewie!
Aman Tanrım Stewie.