Translate.vc / Portugais → Turc / Vetá
Vetá traduction Turc
63 traduction parallèle
- Acho que ele vai vetá-lo.
- Sanırım veto edecek.
Nem pense em vetá-lo!
Gidemeyeceğimizi söylemeyin sakın.
Aqui fala Veta Simmons.
Ben Veta Simmons.
Veta, que prazer!
Veta, bu ne güzel sürpriz!
A Veta não me disse nada acerca disso.
Veta bana eğlenceden bahsetmedi.
Harvey, a Veta vai dar uma festa hoje à tarde.
Harvey, anlaşılan Veta bugün öğleden sonra bir parti veriyor.
- Veta Louise Simmons, pensei que tinhas morrido!
- Veta Louise Simmons, seni öldün biliyorum!
O Elwood é feliz, Veta Louise
- Veta Loise, Elwood mutlu mu?
Elwood, p'rá semana, quando podes ir com a Veta e Myrtle lá jantar a casa?
Elwood, Veta ve Myrtle ile birlikte ne zaman yemeğe gelirsin?
Não entendo, Veta.
Anlamıyorum.
- Veta, o que...
- Veta, ne?
Veta!
Veta!
Veta, há semanas que eu o Harvey estivémos no escritório dele.
Harvey ile birlikte onu ziyaret edeli haftalar oldu.
A Veta quer falar connosco.
Veta, bizimle konuşmak istiyor.
Não é maravilhoso, Veta?
- Harika değil mi, Veta?
Surpreende-me.
Bu beni şaşırtıyor. Veta'ya çok güvenirim, ama ben...
A Veta é assim.
Veta öyledir.
Acho que a Veta nunca bebeu.
Galiba Veta hayatında bir kere bile içmedi.
- Era melhor que a Veta preenchesse.
- Bunu Veta doldursa daha iyi olacak.
Também gosta muito da minha irmã Veta.
O benim kardeşim Veta'yı da çok sever.
Mas parece que a Veta não lhe liga.
Ama Veta onu pek sevmiyor galiba.
- Veta Louise!
- Veta Louise!
Continue, Veta.
- Devamını anlatın Veta.
Meu Deus, Veta!
- Aman Allahım!
Veta, por favor!
Veta, lütfen!
- Ouviu, Veta?
- Duydunuz mu Veta?
Estou aqui, Veta.
Ben buradayım, Veta.
Estou... está bem, Veta.
Ben... Her şey tamam, Veta.
Veta, é melhor verificares, pois deve estar um estranho na banheira.
Hoşça kal Veta. İstersen bak, küvetteki yabancı biri olmalı.
A Veta é um furacão, não é?
Veta haşarı çocuk gibi, değil mi?
Veta, Myrtle!
Veta, Myrtle!
- Espere aqui, Veta!
- Veta, burada bekleyin!
Veta, Myrtle Mae, que surpresa agradável!
Veta, Myrtle Mae, ne güzel bir sürpriz!
- Obrigado, Veta.
- Sağol, Veta.
- Veta, queres que o tome?
- Veta, sen ister misin?
Eu sempre quis que a Veta tenha tudo o que quer.
Ben hep Veta'nın istediği şeylere sahip olmasını istedim.
Veta, tens a certeza?
Veta, emin misin?
Veta, por favor, diz ao Dr. Chumley que se despeça dos velhos camaradas por mim.
Veta, Dr. Chumley'e söyle, eski dostuma benim için Allahaısmarladık desin.
Veta, podia?
Veta, siz verebilir misiniz?
- Perfeito, aguardamos a sua visita, não é, Veta?
- Harika, geleceksiniz diye mutluyuz,... değil mi, Veta?
- Veta...
- Veta...
- Está bem, Veta!
- Sakin ol, Veta!
A Veta está exausta.
- Veta ölesiye yorgun.
Espera, Veta, vou buscar o chapéu e o casaco.
Bekle, Veta, şapka ile mantoyu alayım.
Sim, sim, viva a dolce veta!
Haydi be oradan, tatlı şeyler.
"Presidente veta Projecto de Lei de Obras Públicas."
"Amme Hizmetleri Yasasına Veto."
- Ela é superior ao Almirante Veta.
- Kendisi Amiral Veta'dan daha kıdemli.
- Então fica no H-2, o Veta no D-9 e o Riftin no K-4.
- O zaman onu H-2'ye koyarız, Veta'yı D-9'a ve Rifkin'i de K-4'e koyarız.
A Tribuna veta a moção!
Yargıç teklifi veto ediyor!
E os seu conselheiros da Segurança Nacional, deviam ter ido ao fundo disto, obtido os detalhes e veta-los por si.
Ve sizin Ulusal Güvenlik danışmanlarınız bunu detaylı olarak incelemeli ve size sunmalıydı.
Eliza... veta.
Eliza... veta.