Translate.vc / Portugais → Turc / Victoria
Victoria traduction Turc
2,875 traduction parallèle
Posso ligar mais tarde, Victoria,
Konuşmamıza devam etmek için belki seni...
- e continuar a nossa conversa?
-... daha sonra arayabilir miyim, Victoria?
Victoria.
Victoria.
- Olá, Victoria.
- Merhaba, Victoria.
Portanto, Victoria, Conrad, obrigado... por darem-me esperança de que algo bom possa vir disto tudo.
Bu yüzden, Victoria, Conrad, teşekkür ederim. Tüm bunlardan iyi bir şeye doğabileceği umudunu bana verdiğiniz için.
Eu também, até que ouvi a ajudante da Victoria a repetir a tua advertência contra mim.
Ben de öyle ta ki Victoria'nın kuklası ona benimle ilgili uyarını anlatırken duyuncaya kadar.
Você é uma dádiva de Deus, Victoria.
Seni gerçekten de Tanrı gönderdi, Victoria.
Victoria, já em criança, o Eli era problemático.
Victoria,... çocukken bile Eli saçmalardı.
Sei que a Victoria recebeu a minha confirmação. Só preciso que ela leve a sério.
Victoria'nın davet cevabını aldığını biliyorum şimdi sadece onu ciddiye aldığından emin olmalıyım.
A Victoria recebeu uma notificação suspeita esta amanhã.
Victoria bu sabah şüpheli bir davet cevabı aldı.
Falas da Victoria, não é?
Victoria'yı kastettin, değil mi?
Victoria?
Victoria?
Tem uma adorável noite, Victoria.
İyi bir gece geçir, Victoria.
Três palavras das quais nunca duvidarei, Victoria, estamos muito perto de ter uma hipótese real de vencer, portanto peço-te...
Şüpheyi asla baskılayamayan dört kelime. Victoria, kazanma şansını elde etmeye şu kadar yakınız bu yüzden senden rica ediyorum lütfen.
Victoria, fico feliz por estar aqui.
Victoria, burada olduğuna sevindim.
Nós vamos passar por isso, Victoria, juntos.
Öyleyse... Bunu atlatacağız, Victoria, birlikte.
Mas se isso te incomoda, Victoria, podes fingir que eu deixei a Emily Thorne na porta.
Ama bu seni rahatsız ederse, Victoria Emily Thorne'u kapıda bırakmışım gibi davranabilirsin.
Victoria, estás bem?
Victoria, sen iyi misin?
Sabes que não miro o Daniel, mas a Victoria.
Amacımın Daniel değil, Victoria olduğunu biliyorsun.
Estou a localizar o sinal do telemóvel da Victoria.
Victoria'nın cep telefonu sinyalini takip ediyorum.
Mantive aquelas promessas, Victoria. Mesmo quando ele veio procurar-te à alguns anos atrás.
Bu sözleri tuttum, Victoria yıllar önce senin için geldiğinde bile.
Parece a Victoria Station!
Sanki Victoria İstasyonu!
Eu, Robert Luther Morehouse, recebo-te, Elizabeth Victoria, como minha legítima esposa, para te amar e respeitar deste dia em diante, na alegria e na tristeza, na riqueza e na pobreza, na saúde e na doença, para te amar e respeitar até que a morte nos separe.
Ben Robert Luther Morehouse sen Elizabeth Victoria'yı karım olarak alıyor ve bugünden itibaren ölüm bizi ayırana dek iyi günde ve kötü günde varlıkta ve yoklukta hastalıkta ve sağlıkta seveceğime ve el üstünde tutacağıma söz veriyorum.
É uma peça vitoriana, já não se veem destes hoje em dia.
Eski bir Victoria yüzüğü.
Sentiria que bebia chá no Museu Victoria and Albert.
Ben kendimi Victoria ve Albert Müzesi'nde çay içiyor gibi hissederdim.
Podíamos apanhar o comboio na estação de Victoria.
Victoria'dan trene binebiliriz.
Victoria, tu eras uma menina de 16 anos, vítima de um horrível abuso pelo teu padrasto.
Victoria, 16 yaşında genç bir kızdın üvey babanın korkunç muamelesinin kurbanıydın.
Localizei a freira que ajudou a Victoria.
Victoria'ya yardım eden rahibeyi buldum.
Michael, mas, claro, não há registo que ela deu à luz lá.
Beni St. Michael's'a gönderdi ama tabii Victoria'nın orada doğum yaptığına dair bir kanıt yok.
Se a Victoria achar que alguém descobriu sobre a sua conduta...
Eğer Victoria birisinin geçirdiği prosedürden haberi olduğuna inanırsa...
Acho que tenho algo para enlouquecer a Victoria.
Sanırım elimde tam da Victoria'yı sınıra itecek bir şey var.
Alguém... acabou de aceder aos registos da Victoria.
Birisi Victoria'nın tıbbi kayıtlarına giriş yaptı.
E a piece de resistance, o verdadeiro coração e alma da nossa família e casa, a minha sempre bela cara metade, Victoria.
Yuvamızın huzuru için evimizin gerçek yüreği ve ruhu güzeller güzeli eşim, Victoria.
Victoria, sinto muito pela emboscada, mas, eu imploro-te, faz isso por mim?
Victoria, bak, ben... Bak, pusuya düşürdüğüm için üzgünüm ama istirham ederim, bunu benim için yapar mısın? Tanrım.
Tenho que te aplaudir pela encenação Victor / Victoria.
Erkek beklerken kız çıkması konusunda onu tebrik etmek lazım.
A Victoria encarou uma escolha trágica na sua adolescência. Sei que, se ela tivesse a oportunidade de fazer de novo, ela teria obviamente escolhido a vida.
Victoria ergenlik çağında trajik bir seçimle başbaşa kaldı, ve bunu yeniden yapma şansı olsa eminim ki hayatı seçerdi.
A única evidência do filho da Victoria estava no meu computador, Ross. Como fizeste isto?
Victoria'nın oğlunun varlığına dair tek kanıt benim bilgisayarımda Ross, bunu nasıl yaptın?
Diria que tu de todas as pessoas gostarias da Cidade das Luzes, Victoria.
Aydınlık Şehir'i en çok senin takdir edeceğini sanırdım, Victoria.
Uma coisa é ele trabalhar para o Conrad, mas que assunto o Jack teria com a Victoria?
Conrad'la çalışıyorken anladık ama Jack'in Victoria'yla ne işi olur?
Não, Victoria.
Hayır, Victoria.
Onde está o primogénito da Victoria Grayson?
Victoria Grayson'ın ilk oğlu Patrick nerede?
Quando a Victoria soube disso, mandou o seu capanga pagar 5 mil dólares para o rapaz desaparecer.
Victoria bunu öğrendiğinde sağ kolunu gönderip çocuğa kaybolması için beş milyon ödetti.
Mostrei a foto para a Victoria.
Fotoğrafı Victoria'ya gösterdim.
Se alguém quer a tua derrota mais que nós, é ela.
Onun başarısızlığını bizden çok isteyen biri varsa o da Victoria.
Paris foi ideia do Daniel, Victoria.
Paris Daniel'in fikriydi Victoria.
De qualquer forma, serás uma óptima avó, Victoria.
Her türlü, harika bir büyükanne olacaksın, Victoria.
Entendo porque estás nervosa, Victoria... Especialmente aqui, esta noite.
Neden diken üstünde olduğunu anlıyorum, Victoria özellikle de bu gece burada.
Tem cuidado com a Victoria, Jack.
Victoria konusunda dikkatli ol, Jack.
A Victoria pagou-lhe 5 milhões para desaparecer.
Victoria ortadan kaybolması için ona 5 milyon dolar bayılmış.
É uma peça vitoriana rara.
Eski bir Victoria yüzüğü.
- A Victoria sabe.
- Victoria biliyor.