Translate.vc / Portugais → Turc / Vino
Vino traduction Turc
52 traduction parallèle
- Arga, tens vino tinto?
- Arga, kırmızı şarap var mı?
- Os italianos gostam de vino tinto?
- İtalyanlar ne sever? Kırmızı mı?
Viva o vinho e viva o dinheiro!
Viva el vino y viva el dinero!
- Viva o vinho!
- Viva el vino!
Depois, imaginem não tardou que o nosso velho amigo o sangue vermelho, vermelhinho aquele sangue igual em toda a parte...
Sonra ne biliyor musunuz? Sonra sevgili dostum kızıl, kızıl vino boşalıyordu her tarafta aynı aynı firmadan üretilmiş gibi akmaya başladı.
Um pouco de vino.
Biraz vino.
Vino!
Vino!
- Vinho... vino.
- Şarap... vino.
Fica dizendo "El diablo vino por ellos." O diabo veio pegá-los.
Sürekli "El diablo vino por ellos" yani şeytanlar onun için geldi diyor.
Venha, vamos provar um pouco daquele vinho velho.
Gel, gidip eski vino'ları tadalım.
Agora, traz-me um vinho... e não sejas esquisito com o vino.
Neyse şimdi sen bana bir tane Wine Spritzer getir... ve Vino koyarken cimri davranma.
Queria comprar vino antes de vir, mas não o fiz.
Yolda şarap almayı düşündüm, ama almadım.
Traz-nos a melhor garrafa de "vino".
Bize en iyi şarabından getir.
Apoie-se só no parapeito, porque não é vino veritas, mas in vino veritas.
Sadece parmaklıklara yaslan. Vino veritaz değil. En vino veritaz.
In vino veritas, in vino veritas, eu estou in bêbedo.
En vino veritaz. En vino veritaz. - Sarhoşluk içinde olmak.
São 3 da manhã. Estou indo para casa.
- Vino, sabahın üçü.
In vino veritas.
- Vino Veritas Barı.
In vino veritas.
In vino veritas. Şarap gerçegi ortaya çıkarır.
E fomos a um bar chamado El Vino Did Flow ".
- Chris Finch. Bizi pub'a götürdü. Şarap su gibi aktı.
Sabe, não é em "veio veritas".
Biliyor musun, "in vino veritas" değil.
Um pouco mais de vino? A rapariga de cor também tem direito a uma bebida?
- Bu zenci kız da içki alabilir mi?
Mas vino por la mama, si.
Mas vino por la mama, si.
Sabe, "In vino veritas".
Hani derler ya "şarap, gerçekleri döktürür."
Um pouco de "veritas in vino", percebes? Quase nunca.
"Şarapta hakikat vardır", ne demek istediğimi anlıyor musun?
"Veritas in vino."
Şarapta hakikat vardır.
Mãe, Pai, querem mais "vino"?
Anne, baba, biraz daha şarap ister misiniz?
Sou o gerente do Il Bistro Vino.
"il bistro Vino" nun müdürüyüm.
São três da manhã.
- Yeni geldi. - Vino, sabahın üçü.
"In vino veritas".
İnsan sarhoşken hep doğruları söyler.
Por acaso, tive uma namorada que me chamava Vino Delicioso, devido à minha...
Aslında, bir kız arkadaşım bir kere bana, Leziz Vino demişti, benim...
Vino Delicioso.
Leziz Vino.
- Alguém quer mais vino?
- Daha şarap isteyen var mı?
In vino veritas? [no vinho está a verdade]
Şeytan ayrıntıda gizli miymiş?
- Obrigada pelo vinho.
- Vino için de sağ ol.
Uma garrafa do vosso Vino del Diablo.
Bir şişe Vino del Diablo.
Podemos conversar sobre a comida, o vinho. - Vino, carne.
- Öyleyse şimdi yemeğin ve şarabın tadını çıkarabiliriz.
In vino veritas, ou algo do género.
In vino veritas. Öyle bir şeyler işte.
- Queres um pouco de água? - Vino.
Vino?
Não há mais vinho.
- Olamaz. No más vino.
In vino veritas, a verdade está no vinho.
In vino veritas. Gerçek şaraptadır.
"Anni, amori e bicchieri di vino, nun si contano mai."
Anni, Amori e bicchieri di vino, run contano is mai.
Sou eu. Trouxe o vinho.
- Benim, benim. "Vino" yu aldım.
Vinho,
'Vino'.
Pollo sopresso, scampi al ferri, vino bianco, due insalate verdi...
- Elbette.
- Vino?
- Şarap?
- Vino.
- Şarap nefis.
- Vino, carne, certo?
- Şarap ve et.
- Vino?
Vino mu? Şarap.