English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Portugais → Turc / Vis

Vis traduction Turc

208 traduction parallèle
E, de futuro, näo me envolvas nas tuas vis intrigas.
Ve gelecekte, beni aşağılık entrikalarına alet etme.
Primeiro, a morte de seu pai, depois, a partida do nosso filho, o povo inquieto, enlameado em vis e doentios pensamentos e murmúrios.
Önce babası öldürüldü. Ardından oğlumuz gitti. Derken halk da huylanıp Polonius'un ölümünden başladı dedikodular çıkarmaya.
Eu sou alguém a quem os golpes vis e as bofetadas do mundo... tanto enfureceram... que sou imprudente com o que faço para ofender o mundo.
öyle silleler yedim ki dünyadan, öyle canıma tak dedi ki, ne olsa yaparım bu dünyaya karşı.
De todas as mais vis vigarices...
Bütün bu bayatlamış eski numaralar.
Vis-te, Joey?
Gördün mü Joey?
O túmulo é única cura para as nossas vis atitudes.
Bu hastalık ancak mezarda tedavi edilir.
Senhor, lançais sobre mim infame injúria envolvendo-me com falsidade nestas suspeitas vis.
Lordum, bu asılsız ve korkunç suçlamalarla bana böyle hakaret etmeniz çok ayıp!
E estavam repletos de iniquidade e vis apegos.
Ve onlar her türlü günah ve kötülükle doldu.
E ex-escroque e outras coisas ainda mais vis.
Ve eski dolandırıcı, ve daha da tatsız bir kaç başka şey.
Já vis-te alguém tomar banho com os sapatos?
Sen hiç ayakkabılarıyla duş alan birisini duydun mu?
A cerimónia, de acordo com vis boatos, foi na religião egípcia.
Çirkin dedikodulara bakıIırsa, tören Mısır dininde yapıImış.
Infelizmente, os vis boatos correm ainda mais rápido que tu e a verdade.
Ne yazık ki, çirkin dedikodular senden ve gerçeklerden daha hızlı.
Acho que foram as vis actividades do malvado Compton e dos seus desviados rapazes que o Sr. Folly Hardwicke descobriu.
Sanırım Bay Ffolly Hardwicke sefil Compton'ın ve yanlış yönlendirilen gençlerin alçakça eylemlerini öğrendi.
Seus vis e desalmados sacanas!
Sizi ahlaksız, kalpsiz piçler!
Ganham-nos com ninharias honestas e traem-nos com vis consequências.
Güvenimizi kazandıktan sonra, can alıcı anda bize ihanet ederler.
Poderes misericordiosos, refreai vis pensamentos que surgem no sono.
Merhametli güçler, rüyamda kötü düşüncelerden esirgeyin beni.
Soubemos que nossos vis primos estão em Inglaterra e Irlanda e não confessam o cruel parricídio.
Eli kanlı kuzenlerimiz İngiltere ve İrlanda'daymış. Babalarını öldürdüklerini itiraf etmiyorlarmış.
Mas, se a estrutura das coisas se desconjuntar, comeremos com medo e dormiremos afligidos pelos vis pesadelos que nos assombram á noite.
İsterse evrenin yapısı dağılsın. Yemeğimizi korku içinde yemeyiz ne de her gece bizi sarsan korkunç kabusları umursarız.
Vou ver o capelão. E conto-lhe os meus vis pensamentos.
Rahibe gidip aklımdan pis şeyler geçiyor diyorum.
Mas não para criaturas como tu, cheias dos vícios mais vis, ansiando apenas a satisfação carnal.
Ama sizin gibi ahlaksız, şehvet düşkünü, aşağılık yaratıklar, bu mertebeye erişemeyecek.
Estamos-lhe tão gratos por nos resgatar daqueles vis demónios.
Bizi o iblislerden kurtardığınız için size çok minnettarız.
Que vis fazer se Levi Eshkol te pedir para ficares, o que certamente fará?
Levi Eşkol senin kalmanı isterse ne yapacaksın? Kesinlikle de ister.
Acredito, Watson, baseado na minha experiência, que as mais sombrias e vis ruazinhas escuras de Londres não são mais pecaminosas do que o adorável e bonito campo.
Deneyimlerime dayanarak söylüyorum Watson, Londra'nın en aşağı sokakları dahi o güler yüzlü, kırsal bölgelerdekinden daha az günah sicili arz etmiyor.
Actos vis e indescritíveis, que homem algum devia ter de fazer.
Rezil, hiçbir erkeğin yapmaması gereken, tarifsiz hareketler.
Vis-te se estavam nos vizinhos?
Yandaki evi kontrol ettin mi?
Vis! Por que estão dois escudeiros a maltratar um cavaleiro destes?
Sizin gibi iki hoş genç, neden bu şövalyeyi rahatsız ediyor?
Posso jurar que eu, o meu irmão e este infeliz conde a vimos, àquela hora, a noite passada, a falar com um tratante à janela. Ele, um devasso sem escrúpulos, confessou os encontros vis que mil vezes tiveram secretamente.
Ancak, şerefim üstüne yemin ederim ki ben, kardeşim ve bu kederli Kont dün gece, o saatlerde onu, yatak odasının penceresinde zamparalığı her halinden belli olan bir serseriyle gördük ve binlerce kez gizlice buluştuklarını duyduk.
Mas garanto... a cada americano... que estes atos vis não ficarão impunes.
Ama her birinizi temin ederim ki bu aşağılık eylemler cezasız kalmayacaktır.
Acho que vocês são vis. Tenham vergonha!
Bence alayınız aşağılık insanlarsınız!
Criaturas vis, fiquem longe!
Rezil yaratıklar, uzak durun!
Se és valente como dizem que homens vis, ao se enamorar, o são adquirindo uma nobreza que o berço não Ihes deu, escuta.
Eğer cesursan... Sıradan insanlar bile aşık olunca kendilerinde bulunmayan bir soyluluk ortaya çıkarmış... Dinle.
Pelo preço dumas vis libras escocesas.
Karşılığında sadece değersiz bin İskoç sterlini ödedi.
Vis-te aquilo sobre eles na outra noite?
Geçen gece onlar hakkındaki şu 20 / 20 şeyini gördün mü?
- Bestas vis e inúteis!
Değersiz, yararsız...
Onde estão os vis iniciadores desta refrega?
Nerede kavgayı çıkartan aşağılık adamlar?
Avança, T'Vis, filho de Barot.
Öne gel, T'Vis Barot'un oğlu.
Onde estão os vis promotores desta rixa?
Nerde bu patırtıyı çıkaran aşağılık adamlar?
Então já sabe o quão importante é o meu trabalho. Como é vital para o futuro deste país que estes ratos, estes seres vis, que ousam apelidar-se de americanos, sejam expostos como os traidores que são.
O zaman işimin ne kadar önemli olduğunu kendine Amerikan deme cesaretini gösteren bu sıçanların bu haşaratların vatan haini olduklarının ortaya çıkarılmasının bu ülkenin geleceğini için ne kadar hayati önem taşıdığını biliyorsunuz.
Que mãos tão vis te deixaram o corpo sem os seus dois ramos,
Ne oldu? Bunu kim yaptı sana? Neden çıplaksın?
Bestas vis e bárbaras, iguais a ti!
Seni barbar şeytan.
Criança eu não sou, que, com vis preces, me arrependa dos meus actos.
Bebek değilim ben. Acıktığımda yakarmam. Sadece yaptığım kötülüklerden pişman olurum.
Senhor, pedimos-te perdão por sermos vis pecadores.
Tanrı'm, biz günahkarlar, merhametine sığınıyoruz.
Eu o culpei pelas suas histórias vis como loucura isolada e então tirei a nave de suas mãos.
Onu yalnızlık hastalığına yakalanmakla suçladım ve sonra gemiyi elinden aldım.
E quando livrarmos Arrakis dos vis Harkonnen, podemos comprir o seu sonho.
Arrakis'i kötü Harkonnen'lerden kurtardığımızda... onun rüyasını tamamlayabiliriz.
Expurgai esses vis pensamentos no papel.
Aklındaki kötü düşünceleri kağıda aktar.
Mas não permitiremos que divulguem as suas vis mentiras e propaguem certas modas.
Ama biz onların iğrenç yalanlarını... ve malum bazı gelip geçici modaları yaymalarına izin vermeyeceğiz...
É uma das criaturas mais maléficas e vis que existem.
Buradaki en iğrenç ve en kötü yaratıklardan biri.
Uma manada de vis tagarelas a palrar sobre rapazes e música e gomas e autocolantes...
Boşboğaz sefil ergen sürüsü oğlanlar, müzik, jelibonlar çıkartmalar hakkında gevezelik edecek.
Pode ajudar o meu povo a defender-se dos vis goa'uid.
İnsanlarıma, kendilerini kötü düşmanları Goauld'a karşı..... savunmaları için yardım edebilir.
De todos os vis...
Tüm bu pisliklerin sorumlusu...
Vis pensamentos, Roderigo.
Aşağılık düşünceler Roderigo!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]