English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Portugais → Turc / Vênus

Vênus traduction Turc

81 traduction parallèle
- Outra Vênus.
- Bu nedir? - Bir başka Venüs.
Pois essa é Vênus.
İşte o Venüs.
Acho que vou dar uma vista de olhos em Vênus.
Sanırım Venüs'te arayacağım.
Tudo bem, até Vênus era vesga.
Unut gitsin, Venüs bile şaşıydı!
O filho dos deuses Mercúrio e Vênus. O velho o mantém para si.
Merkür ve Venüs tanrılarının oğlu...
Hoje bastam apenas alguns meses para fazer a travessia do sistema solar interior, e ir pousar em Marte ou em Vênus, que são agora os verdadeiros, Novos Mundos à nossa espera.
Bu gün ise Güneş sisteminin sonundaki Mars ve Venüs'e, hatta şimdinin yeni dünyalarına aynı sürede ulaşabiliyoruz.
Com ele, descobriu as crateras da Lua, as fases de Vênus, e as quatro grandes Luas de Júpiter.
Onunla Ay'ın kraterlerini Venüs'ün döngüsünü ve Jüpiter'in uydularını keşfetti.
Foi também o primeiro a supor, que Vênus se apresentava completamente coberto de nuvens.
Venüs gezegeninin tamamen bulutlarla kaplı olduğunu ilk o söylemiştir.
O efeito estufa corrente em Vênus, é uma advertência válida de que temos, de levar a sério o aumento do efeito de estufa na Terra.
Venus üstündeki sera etkisi sızıntısı, yine, Dünya üstündeki sera etkisini neden bu denli ciddiye almamız gerektiği konusunda önemli bir gösterge..
- Tudo bem, é. Agora, posso ver Vênus?
Artık Venüs'ü görebilir miyim?
"Há uma senhorita de Vênus Cujo corpo foi formado como..."
"Venüs'ten gelen genç bir leydi vardı, vücudu aynı bir..."
Talvez existam ratos de oito patas em Vênus.
Venüs'te sekiz bacaklı fareler olabilir.
Manda-os entrar, Vênus. - Ouça.
Onları içeri gönder Venus.
Então eu fui para Vênus por um par de meses para aprender a controlar tempestades atmosféricas, e então evitei asteróides durante um semestre no cinto.
O sırada birkaç aylığına atmosfer fırtınalarını gözlemlemek için... Venüs'e gitmiştim. O dönemde asteroitlerden kaçıyordum.
Invocamos a Deusa Vênus, com um feitiço.
Bir büyüyle Venüs'ü uyandırmıştık.
Vênus de Milo e...
Milo'nun Venüsü.
A Vênus Loira. Droga.
- "Sarışın Venüs"
Sempre quis fazer amor com a Vênus de Milo.
Her zaman Venus de Milo ile sevişmek istemiştim.
Grace entendeu a hostilidade de Timothy como um desafio e no dia seguinte ela deu um passo para provar o contrario a ele que sendo branca seria incapaz de tratar um negro como um ser humano ela conversou com Vênus sobre seu filho Jim
Grace, Timothy'nin düşmanca tavırlarını bir meydan okuma olarak yorumladı. Ve hemen ertesi gün beyazların, siyahları birey olarak önemsemediği iddiasını çürütmek için işe koyuldu.
e Vênus disse que as atitudes de seu filho não era coisa mental, mas de um artista frustrado
Daha önce, Venus ile, topluma uyum sağlayamayan oğlu Jim hakkında sohbet etmişlerdi ve Venus, Jim'in davranışlarını, filizlenmekte olan ama isteklerini gerçekleştirememenin hayal kırıklığını yaşayan bir sanatçı olmasına bağlamıştı.
- Vocês viram Vênus?
Venus'ü gördün mü?
Essa é "O Salto de Vênus".
Adı "Venüs'ün topuğu".
O primeiro evento é chamado de A Libertação de Vênus.
İlk oyunumuzun adı Venüs'un Kurtuluşu.
É uma Vênus.
Bu bir Venüs!
Vênus? E que tal, meu.
Venus, nerelerdesin sen adamım?
Vênus, tu és um camarada. Aqui somos como família.
Biliyorsun, LA'in en güçlü yeraltı ailesi biziz.
Vênus?
Venus?
Todos estes disparates de "homens são de Vênus" É um desperdício de tempo e de dinheiro.
Bütün bu "Erkekler Venüs'ten Gelmiştir" saçmalıkları yalnızca vakit ve para kaybıdır.
T menos 23h para pouso e caminhada de Zoe em Vênus.
- Venüse inmeye ve zoe nin yürüyüşüne T eksi 23 saat kala. Ne?
O que dirá? Será a primeira mulher em Vênus.
Ne söyleyeceksin, Venüs'e ayak basan ilk kadın sensin.
Não, vou descer em Vênus amanhã e vão registrar tudo que eu disser quando estiver lá nos anais da história. Para sempre. E não tenho nada.
Hayır, yarın Venüs'e gidiyorum ve oraya vardığımda... ne söylersem kaydedecekler ve sonsuza kadar... tarih yıllıklarında yer alacak ve benim söyleyecek... hiçbirşeyim yok.
- Vênus é um planeta.
- Venus bir gezegen.
- Vou para Vênus amanhã.
Yarın Venüs'e gidiyorum.
- Vênus. Quero uma introdução.
- Venus, açılış konuşması gerekiyor.
O objeto Gama está em Vênus.
Gamma nesnesi Venüs'te.
Ou no dia que você pisou em Vênus.
Venüs'e indiğin zaman.
Lembrem-se : o assunto é Vênus.
Konuyu Venüs üzerinde tutmanızı hatırlatıyorum.
Eles têm pessoas que fazem efeitos especiais para parecer Vênus.
Ve Venüs gibi gözükmesi için... bazı sinema efektleri kullanıldı.
Mulher pousa sobre o coração de Vênus.
Kadın Venüs'ün göğsüne konar.
Vênus é um lugar horrível para pessoas.
Venus insanoğlu için çok berbat bir yer.
Gostariam de estar caminhando em Vênus hoje?
Bugün Venüs'teki yürüyüşü gerçekleştirecek misiniz?
Gostaríamos muito de estar em Vênus hoje.
Her ikimizde bugün Venüs'te olmaktan bir hayli zevk alacağız.
A atmosfera de Vênus é extremamente densa.
Venus'atmosferi aşırı yoğun.
- Base Vênus está segura.
Venus üssü güvenli.
- Entendido, base Vênus.
- anlaşıldı, Venus üssü.
Estou descendo em Vênus.
Venüs'e iniyorum.
O objeto Gama está em Vênus, Delta em Mercúrio,
Gamma nesnesi Venüs'te, Delta Merkür'de,
Mas não há evidência de problemas com Vênus.
Fakat şuan Venüsteki problemle ilgili hiçbir kanıt yok.
Vênus favorece casamentos no mar.
Venüs, evliliklerin denizde olmasından yanadır.
Talvez uma Vênus em sua concha?
- Ve Profesor Stein'a.
Nem Vênus, nem Donner.
Ne Venüs, ne Donner.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]