Wick traduction Turc

- Olá, Wick.

- Merhaba, Wick.

- Wick está certo. Não se preocupe pela cadeira.

O koltuk için de endişelenme.

- Está bem? - Não seja tão ranzinza, Wick.

- O kadar da inatçı olma, Wick.

Vamos.

Gidelim, Wick.

Adeus, Wick.

Güle-güle, Wick.

Vai ligar para ela?

Onu arar mısın Wick?

Ou seria?

Yoksa olmaz mı, Wick?

Desculpe.

Özür dilerim Wick.

O Don já lá deve estar.

Belki, Don gelmiştir bile. Ayrıca endişelenme Wick.

Muito obrigado pela sua história da Philadelphia.

Philadelphia hikayen için sana çok teşekkür ederim Wick.

Vamos, ela descobriria cedo ou tarde.

Hadi ama Wick. Eninde sonunda öğrenecekti nasıl olsa.

- É assim tão mau?

- Gerçekten de, o kadar kötü mü, Wick?

Cale-se!

Kapa çeneni Wick!

O Wick teve o azar de ser meu irmão.

Wick'in kardeşim olması onun kötü talihi.

Porque não faz um café?

Niçin biraz kahve yapmıyorsun Wick?

Vai tomar um banho, e vou ajudá-lo a fazer a barba... e vai comer e dormir... e quando o Wick voltar, tudo vai estar bem.

Banyo yapacaksın, tıraş olmana yardım edeceğim ve sonra yiyip uyuyacaksın. Wick döndüğünde de her şey yoluma girmiş olacak.

- O Wick vai devolver o seu casaco.

- Wick montunu sana geri alır.

Helen, há algumas coisas que quero arrumar antes do Wick voltar.

Bak Helen, Wick gelmeden yoluna koymak istediğim birkaç şey var.

para si, o Wick e para mim.

senin için, Wick için ve kendim için.

Imagine o Wick em frente à livraria.

Wick'in, bir kitapçının önünde durduğunu hayal et.

Wick, apresento-lhe o meu irmão Adam.

Wick, ağabeyim Adam'la tanışmanı isterim.

- Wick Campbell.

- Wick Campbell.

Não dirijo nada, Wick.

Hiçbir şey işletmiyorum ben.

O Wick não se importará Não sabe dançar.

Wick aldırmaz. Dans edemez o.

- Wick, por favor.

- Wick, lütfen.

HOTEL E BAR QUEEN PROPRIEDADE DO WICK CAMPBELL

QUEEN HOTEL BAR WICK CAMPBELL MÜLKÜ.

É muito amável da sua parte, Wick.

Çok kibarsın, Wick.

É o Red Dawes, um dos homens do Campbell.

Red Dawes bu, Wick Campbell'ın adamlarından biri.

Pensava que o Wick Campbell estivesse aqui.

Wick Campbell burada olur diye umuyordum.

Suponho que o Wick Van Wincle é o outro corpo. Onde está?

Diğer cesedin miki fare olduğunu varsayıyorum, nerde o?

Apanha ela, Veek.

Dayan Wick.

Vamos ficar bem, não é, Wick?

İyi olacaksın değil mi?

- Vamos voltar pa apanhar restos do corpo? - Podes apostar que vamos! Wick, pense comigo.

- Vücut parçalarını toplamak için mi gidiyoruz?

O'Neil, aqui é Wick.

O'Neil, sorun Wick.

Acho que está emboscado. Não sei wick, Merda!

Bilmiyorum, lanet olsun!

- Sim? Procuro o Dr. Wick Sacks.

Dr Wick Sachs'ı arıyordum.

Wick Sachs é o bode expiatório ideal.

Sachs onlar için mükemmel bir kurban.

Que acontece aos empregados, se a Wicks Morton falir?

O zaman Wick Morton battığında senin çalışan adamına ne olacak?

Em meu nome e no da Dra. Wick, bem.vinda a CIaymoore, Susanna.

Dr. Wick ve kendi adıma, Claymoore'a hoşgeldin, Susanna.

ela refere.se a Wick.

Dr. Wick'i kastediyor.

A Dra. Wick é uma mulher.

Dr. Wick bir kız.

Wick, por favor.

Wick, lütfen.

- Adeus, Wick.

- Hoşça kal, Wick.

Estamos indo.

- Wick haklı.

Ah, pelo amor de Deus.

Tanrı aşkına, Wick.

- Alô, Wick.

- Merhaba, Wick.

Agora, se quiser o casaco de volta, posso...

Ama o montu geri istiyorsanız, size Cenaze töreni için, sevgili Wick hiç çiçek istemiyorum, birkaç iyi söz söylenmesi yeter.

Os pontos altos desta emissão serão discutidos mais tarde por Lorde George-Brown, ex-ministro dos negócios estrangeiros, Mr. Sven Olafson, ex-ministro das finanças da Noruega,

Konuyla ilgili açık oturumda eski dışişleri bakanı Lord George-Brown Norveç eski maliye bakanı Bay Sven Olafson Norveç Ticaret Konseyi'nin eski başkanı Sör Charles Ollendorff Norveç'e en yakın kasaba Wick'in belediye reisi Hamish McLavell ismi Norveç'i çağrıştıran Bayan Betty Norday ismin Norveç'in çevrik sözcüğü olan Bay Brian Waynor soyadı Norveç'te bol bulunan fiyorda benzeyen Bay ve Bayan Ford Ron ve Christine Boslow...

Segura ela, Veeko! Você segura ela, Veeko!

Yakaladın Wick, tamam yakaladın.

Apanha ela, Veeko.

Yakaladın onu Wick.

Wick, está ouvindo?

Wick duyuyor musun?