English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Portugais → Turc / Yale

Yale traduction Turc

1,100 traduction parallèle
Apresento-te o professor Hartley, de Yale.
Yale'den Profesör Hartley'le tanışmanı istiyorum.
Andam em Andover e Exeter e Harvard e Yale.
Andover ve Exeter ve Harvard ve Yale'e gittiler.
São aqueles americanos todos, os rapazes de Yale.
Bütün o Amerikalılar, Yale'den gelen delikanlılar.
Vocês três estiveram juntos em Yale, não foi?
Siz üçünüz Yale'de beraberdiniz, değil mi?
- Esteve em Yale, com o R. Bleibner?
- Rupert Bleibner'la Yale'de miydiniz?
O senhor tem a grosseria de um homem de Yale!
Siz var ya efendim Yale`nin hödüklerinden birisiniz!
Primeira da turma no Yale Med onde acabou o curso depois de ter completado o doutoramento em bio genética.
Yale üniversitesinde sınıf birincisiymiş. Masterını da Yale'de yapmış. Doktorasını da genetik üzerine yapmış.
Foi a melhor da turma em Yale Med, onde se formou em Medicina após finalizar o seu doutorado em biogenética.
Yale üniversitesinde sınıf birincisiymiş. Masterını da Yale'de yapmış. Doktorasını da genetik üzerine yapmış.
E então o Andy disse, "Sr. Dekins você quer que seus filhos estudem em Harvard ou Yale?"
Ve sonra Andy şöyle dedi, "Bay Dekins oğlunuzun Harvard'a mı, yoksa Yale'e mi gitmesini istersiniz?"
- Olhem, o Terwilliger é de Yale.
- Terwilliger'ı çağırsana.
Depois Yale. Fiz o doutoramento em estudos interdisciplinares : filosofia e biologia.
Sonra da Yale'de felsefe ve biyoloji üzerine doktora yaptım.
É um anti-soro experimental de "Virologia" de Yale.
Yale virüs bölümünde denenmiş bir anti-serum.
Posso telefonar a Yale já.
Yale'i hemen arayabilirim, biliyorsun.
Havia o Linus, o filho mais velho, formado por Yale aos dezanove, que levara a empresa da mãe, pela auto-estrada da fibra óptica, aumentando em muito o seu modesto movimento de 100 milhões de dólares.
Bir de büyük oğlan Linus vardı, 19 yaşında Yale'den mezun oldu ve annesi ile şirketin fiberoptiğe yatırım yapmasını sağlayarak 100 milyonluk aile şirketinin değerini büyük ölçüde artırdı.
Fui um Tenente no ROTC, em Yale.
Yale'deyken ROTC'de iyi bir teğmendim.
Conheci-o quando presidi a um julgamento simulado em Yale.
Yale'de mahkemeye ilk kez başkanlık yaparken benden önce gelmişti.
Parece que Yale o convidou.
Yale'e davet edildiğini duydum.
Não nos podes ter aos dois em Yale nem em qualquer faculdade de Ivy, pai.
İkimiz de Yale'e ya da prestiji okullara gidersek, altından kalkamazsın.
Os outros candidatos são de Harvard, Yale, Stanford, Hopkins.
Diğer adaylar Harvard'dan, Yale'den, Stanford'dan, Hopkins'ten.
Andou na Faculdade de Direito de Smith e Yale.
Smith'e ve Yale Hukuk'a gitmiş.
Yale será sempre superior em termos de requinte.
Yale centilmen kulüp hayatında daima ilk olacak.
Não, 1939. A minha 25ª reunião de Yale.
Hayır 1939 idi. 25nci Yale toplantım idi.
Smithers, mande chamar os responsáveis pelas admissões em Yale.
Smithers, Yale girişi için çocukları yolla
Escreveu "Yale" com um seis.
Yale'i altı kerede heceledi
Daria muito jeito a Yale ter um aeroporto internacional, Mr. Burns.
Uluslararası bir havaalanı Yale'in çok işine yarar Mr.Burns.
A presidência é mais do que um homem.
Başkanlık bireyden üstündür. Bunu sana Yale'de öğretmediler mi?
Lá porque estudou Teatro em Yale, pensa que é a maior actriz desde o pão fatiado.
Yale'e gittiği için kendini en iyi aktris sanıyor doğranmış ekmekten sonra.
Foi usado por Yale Summers em Daktari.
Daktari'de Yale Summers'ın giydiği şapka.
Esse cão tem o porte e o pêlo brilhante de um estudante de Yale.
Bu asil köpek Yaleli bir adamın gururunu ve parlak kürkünü taşıyor.
Patrick Ross, filho de um senador, futebolista de talento e 1º homem em Marte.
Patrick Ross bir senatörün oğlu, Yale'de bir futbol yıldızı ve şimdi Marstaki ilk adam.
Estudou em Yale?
Demek Yale'densin öyle mi?
Então de verdade crie que ao Juan e María Pérez importa-lhes que um drogado ou um valentão qualquer receberá o título de educação secundária sabendo que seus adorados filhos estudarão no Yale?
Yani sence cidden milletin kendi küçük çocukları Yale'e giderken uyuşturucu almış bir çete üyesinin diploma almış olması çok mu umurlarında?
O bebé vai candidatar-se a Yale no próximo ano.
Bebek önümüzdeki sonbahar Yale'e başvuracak.
Não, mas os meus pais estão a empurrar-me para Yale, porque foi onde o meu pai andou.
Şey, hayır, ama ailem Yale'i istiyor çünkü babam oraya gitmişti.
Já ouviste falar de Yale?
— Yale'i duydun mu hiç?
- E no MIT, e Yale, e todas as outras faculdades à face do planeta.
- M.I.T. Yale ve dünyadaki bütün diğer üniversiteler.
E Yale, é um contentor para aqueles que não entraram em Harcard.
Yale'e gelince Harvard'a giremeyenlerin buluşma yeri.
Alguém é de Yale.
Birileri Yale'dan mezun galiba.
- Ele pertencia ao meio de Yale. - Meio de Yale?
- O Yale'nin bir parçasıydı
Sim, o meio de Yale.
- Yale mi? - Evet, Yale.
Se bem me lembro, foi no Saint Paul's.
Yanlış hatırlamıyorsam Yale'den önce Saint Paul.
Se continuas com isso, podes perder a bolsa de estudos em Yale.
Bu bokları yemeye devam edersen, Yale bursunu kaybedeceksin.
Harvard, Yale, Princeton.
Harvard, Yale, Princeton.
Tem a certeza de que foi a Yale?
- Sen Yâle'e gittiğinden emin misin?
- Estudei Medicina em Yale, um ano.
- Yale'deki ilk senemde parladım.
- Maldito Yale.
- Yale mi?
Yale Abbott, gabinete do Xerife de Cassia.
Yale Abbott, Cassia İlçe emniyetinden.
Ele é mais um daqueles tipos ricos e arrogantes de Yale.
O da Yale'den mezun, ukala, zengin serserinin teki.
Por Yale.
- Yale kabul etmiyor olabilir.
Yale...
Yale.
O meio de Yale.
Yale olayı budur.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]