Yodel traduction Turc

Sim? ... desenvolveram uma escala padrão de um tom... baseados nos intervalos uniformes utilizados no Yodel das montanhas suíças.

Evet dağ köyü yodellerinde kullanılan... bağdaşık aralıklara dayalı tek tonluk bir gam modeli yarattığını kanıtlıyor.

General.

General Yodel.

Quero comprar um chocolate. E este bilhete de lotaria.

Bir Yodel, bir de bu bileti almak istiyorum!

Chocolate.

Yodel olsun.

O chocolate estava tão bom.

Yodel çok lezzetliydi.

Vou comprar-te mais Yodels.

Sana biraz daha Yodel almaya gidiyorum.

Yodel e Sniff estão aí. Bem neste lugar... são os cães guias.

Yodel ve Sniff... kılavuz köpeklerdir...

Oh, estes são os miúdos na Suiça, yodel-odel-ing.

Oh, burada ise çocuklar... İsviçre'de, şarkı söylüyorlar.

montanhas com neve, chocalate suiço, jóias uma xalé com lareira.

Karla kaplı dağlar, İsviçre çikolatası,... sokakta "yodel" söyleyenler, sıcak şömine.

Eu não, só yodel, que é uma arte.

Ben pesten tize geçişli şarkı söylerim ve bu bir sanattır.

Talvez não gostassem do teu yodel.

Belki de pesten tize geçişli şarkı söylemeni beğenmemişlerdir.

Toda a gente gosta do teu yodel.

Pesten tize geçişli şarkı söylemeyi herkes sever.

Vais gostar disto, o yodel é uma arte.

Buna bayılacaksın. Pesten tize şarkı söylemek sanattır.

Não estou a brincar, ó Yodel Odie.

yapmıyorum, Odie.

Só ouvíamos Yodel.

Tek duyduğumuz yodel şarkılarıydı.

Até saltou para o palco no MGM e ensinou as coristas a dançar o yodel.

MGM'de sahneye çıkıp şov kızlarına yerel danslarını öğretmeye bile kalktı.

Precisas é de um Yodel.

Ama bir Yodel'a gerek var.

- E pára de comer Yodels...

Yodel yemeği de bırak.

Acho que quando se mistura muito xarope com Yodels ficasse drogado.

Galiba büyük miktardaki öksürük şurubunu Yodel ile karıştırınca uyuşturucu elde ediyorsun.

- Comeste um Yodel estragado?

- Sen bozuk Yodel falan mı yedin?

Um jantar de reconciliação. Entre os seguidores de Herr Jodl e os seguidores de Herr Vikof.

Yodel'ın destekçileriyle Wikof'un destekçileri dostluk yemeği yiyor.

Apesar do nome, Herr Jodl acredita que exista uma forma única e exclusiva de beleza estética.

Taşıdığı isme rağmen Bay Yodel her anlamda tek ve benzersiz bir estetik güzellik biçimi olduğuna inanıyor.

Estão todos aqui, até mesmo o Jodl.

Herkes burada. Yodel bile.

Você sabe o que diz o Jodl?

Yodel ne dedi biliyor musun?

Todos os outros, os Jodl, os Loos são... Um momento.

Şu ünlü Yodel'lar, Loos'lar, gerçekte bir avuç...

O yodel dos duendes Era como uma serenata

Şarkı söyleyen cinler bir yemek dağında

A Judi não consegue cantar, Yodel.

Judi şarkı söyleyemiyor.

Sabia que eu sei fazer iodelei?

Yodel söyleyebildiğimi biliyor muydunuz?

Também faço iodelei.

Yodel de söyleyebiliyorum.

O seu apelido é perigosamente parecido com "yodel".

Soyisminiz korkunç bir şekilde "yodel" e çok yakın.

Belo Yodel!

İyi Yodel, değil mi?

Yodel-Adle-Eeedle-ldle-Oo A forma mais suave De roubar

Hırsızlığın şimdiye kadar Planlanmış en güzel yolu

Iodel.

- Yodel ( şarkı ).