English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Portugais → Turc / Zachary

Zachary traduction Turc

528 traduction parallèle
Zachary Stevens.
Zachary Stevens.
Zachary Benjamin Dennis.
Zachary Benjamin Dennis.
Depois desceu a colina para esconder o dinheiro e o Zachary matou-o.
Sonra, o, parayı saklamak için koştu, Zachary de onu öldürdü.
Tu não és uma Zachary.
Sen bir Zachary değilsin.
Não nasci Zachary, mas a mãe diz que é como se fosse do mesmo sangue.
Belki bir Zachary olarak doğmadım ama annem bana bunun çok da önemli olmadığını söyler.
Como está, Sr.ª Zachary?
Nasılsınız, Bayan Zachary?
O Ben Zachary deve estar a prever um ano de ouro para comprar um plano.
Demek Ben Zachary bir piano alacak kadar para kazanabiliyor.
É preciso mais que um vestido bonito para apanhar um Zachary.
Bir Zachary'yi asla süslü elbiselerle kandıramazsın. Giyin hadi.
Nós os Rawlins e vocês os Zacharys.
Biz Rawlins'ler ve siz Zachary'ler.
Ben Zachary, senhor, quero fazer a corte.
Ben Zachary, efendim... Ben onunla evlenmek istiyorum.
O mesmo se passa com o Cash Zachary.
Aynı şey Cash Zachary için de geçerli.
Talvez não tenhas pedido ao Zachary certo.
Belki de yanlış Zachary erkeğinin peşindesindir.
Os Zacharys têm os dias contados!
Zachary'ler artık bitti!
- Os Zacharys.
- Zachary'ler.
Diz sim ou não neste instante, Ben Zachary.
Evet ya da hayır de ve bunu hemen şimdi yap, Ben Zachary.
Quero saber da Rachel Zachary.
Rachel Zachary. Rachel Zachary hakkında her şeyi bilmek istiyorum.
Conte-nos da Rachel Zachary.
Bize Rachel Zachary'den bahset.
Selámos os cavalos, o Will Zachary, eu e muitos outros.
At üstündeydik. Will Zachary ve ben. Başkaları da vardı.
Deitei-lhe a mão à garganta e o Will Zachary disse-me "Chega de mortes."
Ellerimi boynunda kenetlediğimde Will Zachary bana şöyle dedi : " Artık kimse ölmesin.
E quando os Kiowas capturaram o meu filho, fui ter com o Will Zachary e disse "Dá-me a bebé pele vermelha para trocar, para levar aos Kiowas e reaver o meu filho."
Kızılderililer oğlumu esir aldıklarında Will Zachary'ye gelip dedim ki : "O bebeği bana geri ver. Belki bebeği Kızılderililere vererek oğlumu kurtarabilirim." dedim.
O Will Zachary não quis.
Ama Will Zachary bunu asla kabul etmedi.
Veio ter com o meu pai e disse "Will Zachary, troca a Rachel."
Babama gelip oğluna karşılık, Rachel'ı vermek istediğini söyledi.
Não levantava um dedo da Bíblia para salvar um Zachary.
Bir Zachary'yi kurtarmak için kılını bile kıpırdatmaz o.
Devo a Frank Zachary... 16 cêntimos por um quilo de açucar.
Frank Zachary'ye 16 sentlik şeker borcum var.
Zachary Shawn.
Zachary Shawn.
Começamos com Zachary Shawn, uma vez ele estar fora da prisão, juntamos os outros rapazes, e quanto aos mortos, substituímo-los.
Öncelikle onu hapishaneden çıkarmalıyız,... diğer çocukları da toplar, ölenlerin yerine... yeni adamlar buluruz.
- Alguém sabe onde está o Zachary?
Zachary'nin nerde olduğunu bilen var mı?
E faço uma brinde a Zachary, sejam curtos os seus dias na prisão. E faço um brinde ao renascimento dos Salteadores de Bennet!
... ve Zachary'e içiyorum, umarım hapishanedeki günleri uzun sürmez.
Sei quem procuras, mas o Zachary não chegou.
Kime baktığını biliyorum ama,... Zachary'i buradan götürdüler. Tabii ki peşindeki adamlarla çatışmadan,... teslim olmadı...
Temos de descobrir onde têm o Zachary preso.
Zachary'i nerede tuttuklarını öğrenmeliyiz.
Transfiram Zachary Shawn para cadeia de Silvertown e espalhem a notícia.
Zachary Shawn'ın Silver Kasabası Hapishanesi'nde olduğu haberini etrafa yayın.
Bennett vai ficar muito interessado quando ouvir que Zachary Shawn está a ser trazido para Silvertown.
Bennet, Zachary Shawn'ın,... Silver Kasabası'nda olduğunu duyunca, buna çok ilgi gösterecektir.
- Zachary está em Silvertown.
Zachary, Silver Kasabası'ndaymış.
Só que Zachary é posto à mostra tão inesperadamente numa prisão a cair aos bocados, que acontece ser Silvertown, que por coincidência, é a cidade mais perto de Puerta del Fuego.
Ancak Zachary, beklenmedik bir şekilde, harabolmuş bir hapishanede tutuluyor,... belki de Silver Kasabası'nın bir özelliği vardır,... Puerto de Fuego'ya en yakın yerleşim alanı olması gibi.
Decerto todos sabem o seu nome. Portanto, aqui está Zachary Shawn.
Adını hepinizin bildiğine eminim, işte, Zachary Shawn.
- Estavam todos a dormir. Quando vi que o guia deles era Zachary Shawn, não podia acreditar. Não houve aviso.
Herkes uykudaydı, kimsenin haberi olmadı.
Não tivemos tempo para nos defender.
Rehberlerinin Zachary Shawn olduğunu gördüğümde inanamadım. Kendimizi savunmak için fırsatımız olmadı.
Logo que terminaram aqui, Zachary e 50 vigilantes dirigiram-se para o deserto atrás das carroças.
Hepimizin işini bitirdikten sonra, Zachary ve,... adamlarından ellisi çöle, onların peşine gitti.
Zachary!
Zachary!
Zachary...
Zachary!
Deixa-me entrar, Zachary.
Girmeme izin ver, Zachary.
Zachary Bass, quem criou o mundo?
Zachary Bass, dünyayı kim yarattı?
Excepto que, algum dia, quando alguém te aponte e diga que ali vai o filho de Zachary Bass, que se lembre desta conversa.
Bunun dışında, bazı günler, biri sana bakıp Zachary Bass'ın oğlu derse, Küçük sohbetimize dönüp bakmanı istiyorum.
Não vais querer conhecê-lo, Zachary?
Onu görmek istemiyor musun, Zachary?
Irmão Zachary.
Kardeş Zachary.
O Zachary Cartwright III, por exemplo.
Örneğin, Zachary Cartwright III.
Apresento-lhes os cadetes Sid Worley e Zachery Mayo.
Sizi subay adayı Sid Worley ile tanıştırabilir miyim, ayrıca subay adayı Zachary Mayo ile.
- Rachel Zachary.
Rachel Zachary.
É isso que tens em mente, não é?
Zachary Shawn'la başlayacağız.
Zachary!
Zachary.
- Zachary tem razão. - Vamos.
Zachary haklı.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]