Translate.vc / Portugais → Turc / Zira
Zira traduction Turc
1,460 traduction parallèle
Porque.
Zira...
A comissão presidencial recomenda que se reveja a maioria das leis que cobrem a pornografia, porque elas não parecem actuar muito bem sobre ela, e porque a pornografia não ser muito prejudicial à mente adulta.
Komisyon başkanlığı pornografi ile ilgili bir çok kanun maddesinin bir kenara koyulmasını tavsiye etti, zira çok iyi görülmemekle birlikte, pornografinin yetişkinler için çok da zararlı olmadığı belirtildi.
É melhor dares um tiro no pé e voltares para casa, porque o vizinho deve estar preparado para comê-la!
Ayağına kurşun sıkıp eve dönüş biletini alsan iyi olur zira asker kaçakları her yanını elleyecek! Vay canına be!
Existe preocupação que isso possa encher as instalações... já que o número de feridos já chega a 35.
Bu durumun imkanları zorlamasından endişe ediliyor. Zira yaralı sayısı şimdiden 35'e ulaşmış durumda.
E eu comecei a pensar que... que talvez fosse por isso que as pessoas vão ver filmes porque querem ser... Querem ser aterrorizados com alguma coisa horrífica, algo horrível porque é uma oportunidade de acreditar que existe algo mais.
Kanımca, insanlar bu filmlere gidiyor, çünkü korkunç bir şey karşısında dehşete kapılmak istiyorlar, zira bu farklı bir şeyin varlığına inanmak için bir fırsat.
Em vez disso louvemos a Sua grandeza pois ele preparou-nos para isto.
O'nun yüceliğini övelim, zira O bizi buna hazırlamıştı.
Porque "Equipa de Natação" fica mesmo bem numa candidatura à faculdade.
Zira üniversite başvurusunda yüzme lisansı iyi dururdu.
A pensão é sua porque você é o único parente vivo.
Pansiyon size kaldı zira, mevcut yegâne akrabasısınız.
Eu pensei seguir o exemplo dela, já que ela tinha conseguido escapar.
Onu örnek almayı düşündüm zira, nihayetinde kaçmayı başarmıştı.
Tenho de lhe bater, já que a puta gasta tanto em bebida.
Ona dövmek zorundayım zira, orospu iyice kafayı çekiyor.
Mas eu quero conhecê-la porque ela estava a delirar e pode ser insignificante... mas talvez não.
Ama onunla görüşmek istiyorum, zira kız çılgına dönmüş, belki yararsız belki de değil.
Pois o tempo escasseia, e não podes vacilar.
Zira zaman azalıyor ve artık tereddüt edemezsin.
Estou a fazer tudo o que posso, Zira.
Elimden geleni yapıyorum, Zira.
A Zira tinha razão.
Zira haklıydı.
- A Zira?
- Zira?
Zira... Sou toda tua.
Zira tamamen seninim.
Tenho de...
Zira- -
Estou oferecendo-lhe aquilo que você nunca teve... e é algo que eu tenho em abundância.
Her zaman eksikliğini duyduğun şeyi sana sunabilirim zira ben bu şeye fazlasıyla sahibim.
"já que o pó dispersado... " ao abrir este envelope contém Y. pestis... "geneticamente alterada."
Zira bu zarfın açılmasıyla saçılan toz, genetik yapısı değiştirilmiş "Y. pestis" tir.
Nem se preocupou em perguntar-te, pois... bem, pois estás a trabalhar.
Sana sormaya bile gerek duymadı... zira sen hep çalışıyordun.
Ele pode estar a considerar um ataque com uma probabilidade baixa porque pensa que é o que não estamos à espera.
Anlıyorsun, düşük olasılıklı bir saldırı tasarlıyor olabilir, zira bizim aradığımız şeyin bu olmayacağını düşünüyor.
Só porque me lembro dos teus primeiros ataques à minha análise das medidas de Plancherel.
Zira sadece Plancharel ölçümleri analizime yaptığın saldırıları hatırlıyorum.
Tu é que disseste que se trata de um período de três dias.
Zira, üç gün içinde bir şeyler olabileceğini söyleyen sendin.
Mesmo que este palhaço tenha disparado na vertical, não tem importância porque a bala aterraria mesmo aqui num raio de 15 metros do ponto de onde o tipo disparou.
Ama, şu herif havaya sıktıysa hiçbir şey ifade etmiyor, zira kurşun, ateş ettiği yerle burası arasında 15 metre yarıçaplı bir alana düşmüş olmalı.
Sim, tinhas um problema que era do meu interesse porque se relaciona com o âmbito da minha principal teoria.
Evet, ilgi alanıma giren bir problemin vardı zira benim temel alanımındaki teorimle bağlantılıydı.
Estou ocupado com uma coisa, por agora.
size sonra yetişirim, zira şu an bir şeyle uğraşıyorum da.
O meu pai toda a vida lutou contra a tensão arterial alta e a obesidade.
Babam zira öyle, kendisi yıllarca tansiyon ve obezite ile savaştı.
Em pêlo, porque graças a ti um sem-abrigo qualquer tem a minha roupa.
Tabii çıplak olarak uyumak zorundayım, zira senin sayende pijamalarımı da evsiz barksızın biri giyiyor.
"Deves ser muito gentil para ele para lhe ensinar tudo na Terra dos Coelhos, pois ele vai viver connosco para todo o sempre."
"Ona, Tavşan diyarında bilmesi gerekenleri öğretmen büyük incelik zira sonsuza dek bizimle yaşayacak."
Têm, sim, Kal-El, pois o conhecimento do universo é destinado apenas a ti.
Var Kal-El. Zira, evrenin bilgileri sadece senin için.
Porque alguém, em algum lugar lá fora, precisa de um carro novo, mesmo sem saber, entende o que quero dizer?
Zira birileri, dışarıda bir yerlerde, yeni bir arabaya ihtiyaç duyuyor, farkında olsalar da olmasalar da, ne demek istediğimi anladınız, değil mi?
Muito embora fosse suposto nós dormirmos nos campos de prisioneiros de guerra, acabávamos por não o fazer sempre, porque as pessoas nos alojavam em suas casas.
"Savaş Esirleri kamplarında yatmamız gerekirken..." "... orada çok sık kalmıyorduk zira insanlar bizleri evlerine davet ediyordu. "
É um nome persa. Porque eu sou persa...
Bir Fars ismi, zira ben İranlıyım.
Porque é absolutamente proibido devolver quaisquer robôs animais que crio, a menos que tenha o recibo, é claro.
Zira, robot hayvanlarda... kesinlikle iade kabul etmiyorum, tabii faturası varsa orası başka.
A tua mãe deve ter uma visão super poderosa porque eu não estou a ver nada.
Annenin muazzam ötesi bir görüş gücü olmalı zira ben hiçbir şey göremedim.
Mas inclui-te nas gravações, de tempos a tempos, porque, se te apagares sistematicamente, podemos deduzir quem és, através do processo de eliminação, quer queiramos, quer não.
Ama zaman zaman kayıtlarda yer almanı sağla. Zira kendini sürekli silersen eleme işlemi uygulayarak kim olduğunu anlarız. İstersek tabii.
Espero que veja claramente, porque já não consigo ver dentro de mim.
Umarım apaçık görüyordur, zira ben artık içimi göremiyorum.
Sigam-me, caso contrário não resistem nem dez minutos neste bairro.
Beni izleyin, zira bu muhitte on dakikadan fazla sağ kalamazsınız.
"Não confundir o nosso silêncio com submissão. " Por baixo corre lava, líquida.
Suskunluğumuzu teslimiyetle karıştırma, Altında yalaz, kor yatıyor zira...
Podemos estar errados... porque é pecado matar alguém,
Hatalı olabiliriz zira birisini öldürmek suçtur.
Em 49 anos porque é que não viajei de metro.
Zira metroyu 49 yıldır kullanmadım.
Mas ele nunca admitirá onde esteve porque isso é o melhor para ele.
Ama nerede olduğunu asla itiraf etmeyecektir. Zira onun için iyi olmaz.
Horríveis porque seriam belos.
Zira bana kalırsa güzelliğin fazlası az olmasından çok daha kötüdür. Çirkin, çünkü güzeller.
Não duvido que ouça a voz mas de narradora não pode ser ; falando francamente, há pouco que narrar.
Bir ses duyduğunuzdan şüphem yok, ancak bunun bir anlatıcı olduğunu pek sanmıyorum, zira açık konuşmam gerekirse, ortada anlatmaya değer bir şey göremiyorum.
Que pensasse que eu queria falar com ela, já que aqui é sua casa.
Onunla konuşmak istediğimi düşünmen ilginç. Zira burası senin evin.
"Não está ajudando. Imaginamos quem está dando os conselhos... É claro que estão dando os conselhos errados"...
"Kime danışıp fikir alıyorlar insan merak ediyor zira yanlış yönlendirildikleri açık."
Eu não disse nada porque eu ainda não me voluntariei a nada.
Size söylemedim zira daha hiç birşey için gönüllü olmadım.
- Não, é pela tua voz. Estou a dizer-te. E o teu cabelo, sei que é curto porque não o ouço a mexer-se.
- Hayır, sesin anlattı bunları.Sana söylüyorum... mesela saçına kısa dedim zira etraftaki salınımlarını duyabiliyorum.
Não há dúvidas quanto à capacidade do Arvind cuidar da futura família, porque é indiano.
Arvind in gelcekte kuracağı aile için hiçbir şüphem yok zira o bir Hintli.
É bom que te agarres bem à moeda que atiraste ao ar porque se este jogo continua assim, vou ter de ta pedir emprestada.
.zira bu maç böyle giderse ona ihtiyacım olabilir.
Não foi fácil arranjá-lo.
Zira ele geçirmek pek kolay olmamıştı...