Zune traduction Turc

Seja como for... ontem à noite, eu... Dancei com alguém, no baile. E deixaste cair o teu Zune, quando foste embora.

Neyse Geçen gece baloda...

Agora, dá-me o meu Zune.

Şimdi bana mp4'ümü ver.

Sei todas as canções que estão no Zune.

Mp4'deki bütün şarkıları biliyorum

Não faz falta. Tenho-os no meu Zune.

- Gerek yok, Zune'umda var.

Um Zune.

Bir Zune.

Ei, Bill, podes ajudar-me a programar o meu Zune?

Hey Bill, Zune'mu programlamama yardım eder misin?

Aquilo é um Zune?

Zune mp3 çalar mu o? Al onu.

Meu ouvido ainda zune e sinto-me cheio de escamas depois desta noite.

Kulaklarım hâlâ çınlıyor ve dün geceden sonra aşağılık biri gibi hissediyorum.

Pois a Microsoft comprou-mo por 1,3 biliões de dólares. E depois empacotou-o juntamente com o anti-iPod, o Zune.

Zaten duyamayacaksın da çünkü Microsoft onu benden 1.3 milyar dolara satın aldı ve onu Ipod öldüren The Zune ile harmanladılar.

Não veio com o meu Zune.

Benim Zune ile geldiğini hiç sanmıyorum.

- Compraste um Zune?

Zune mi aldın?

E ouvimos toda a nossa música no mais incrível aparelho jamais criado, o Zune.

Ve tüm şarkılarımızı var olan en harika alette dinliyoruz. Zune'da.

Zune, Zune, Zune.

Zune, Zune, Zune.

Aproveitem-nas. - Zune.

Keyfini çıkarın.

Agora que penso nisso, estive de pé em frente a uma prateleira de iPods, e comprei um Zune.

Şimdi düşündüm de, bir kasa iPod'un önünde durup Zune almıştım.

- O que é um Zune?

Zune ne?

Não me diga que é maus como o Zune.

Sakın Zune kadar kötü demeyin.

Chama-se Zune e é o que estão a ouvir lá na Terra, hoje em dia.

Zune diyorlar. Bugünlerde Dünya'daki herkes bunu dinliyormuş.

É um Zune?

Bu bir Zune mu?

Tens um Zune?

- Senin Zune'nun mu var?

- Zune.

- Zune.