Translate.vc / Portugais → Turc / Ásia
Ásia traduction Turc
855 traduction parallèle
É a vértebra lombar de um Megatério encontrado na Ásia.
Bu, Asya'da yaşayan bir Megatherium'un bel kısmına ait bir omur.
- Encontrado na Ásia.
- Bunlar Asya'da yaşardı.
Esta é a vértebra de um Megatério encontrado na Ásia.
Bu, Asya'da yaşayan bir Megatherium'a ait bir omur.
Uma Europa, uma Ásia, uma América loiras!
Sarışın Avrupa, Asya ve Amerika.
"A luz de Ásia".
Asya'nın Işığı.
E na distante Ásia... o templo de Éfeso ardeu, atingido por raios.
Uzak Asya'da Efes Tapınağı'na yıldırım düştü, tapınak kül oldu.
Este homem se prepara para passar da Europa à Ásia... mas não consegue nem passar de um sofá para outro.
Avrupa'dan Asya'ya geçmeye hazırlanan şu adamın haline bakın daha bir koltuktan ötekine bile geçemiyor.
Clamo toda a Ásia... terra conquistada pela lança.
Şimdi iddia ediyorum ki, tüm Asya toprakları... bu mızrakla kazanılmıştır.
Aqui é a Ásia... vasta como o tempo e do nosso lado.
Burası Asya, toprak da zaman kadar geniş, ikisi de bizim lehimize.
Aqui, na costa da Ásia menor cidades ricas, bons portos.
Burası da, Anadolu kıyıları boyunca uzanan zengin kentler, iyi barınaklar.
As cidades da costa da Ásia Menor vão apoiá-lo.
Anadolu kıyıları boyunca uzanan kentler onun tarafına geçecektir.
E essa nova ideia veio à Ásia como foi à Grécia.
Ve bu düşünce Yunanistan'a geldiği gibi, Asya'ya da geldi.
'Quem conseguir desfazer este nó... governará a Ásia.'
Her kim bu düğümü çözebilirse, Asya'nın hükümdarı olacak.
Ele está destruindo a frota persa... em todos os portos ao longo da costa da Ásia Menor.
Anadolu kıyıları boyunca uzanan her limandan, Pers donanmasını söküp atıyor.
Viemos à Ásia para conquistar... vencer... ou morrer.
Buraya, Asya'yı fethetmeye, kazanmaya... ya da ölmeye geldik.
'A todas as nações da Ásia... eu Dário, o Persa, rei dos reis, senhor de todas as terras... ordenei que todas elas se reunissem na Babilónia.
Ben Persli Darius, kralların kralı konuşulan her dilin ülkesinin kralı, Asya'da sahip olduğu her ulusun Babil düzlüklerinde bir araya gelmelerini emretmiştir.
Pois ainda é um garoto impudente... que, na sua loucura e ignorância, veio à Ásia... com seu bando de ladrões para destruir.
Çünkü cehalet ve çılgınlık içinde, hala arsız ve utanmaz bir oğlansın haylazlık yapmak üzere haydut çetenle birlikte çıkıp Asya'ya geldin.
Neste dia a Grécia será vingada... a Ásia será nossa, e sua riqueza virá para as nossas mãos... e nossa marcha terminará.
Bugün, Yunanistan öç alacaktır tüm Asya bizim olacaktır, onun zenginliği bizim avuçlarımızda tüm uğraşlarımız sona ermiştir.
Mulheres, que seguiram o exército de Alexandre pela Ásia... e sonharam com o dia em que voltaríamos à Grécia... Devo eu, Barsina, atirar a primeira tocha para vós?
Tüm Asya boyunca, Alexander'ın kamplarının peşinden giden ve Yunanistan'a döneceğimiz bugünü hayal eden kadınlar ben, Barsine olarak, sizin için ilk meşaleyi fırlatayım mı?
Alexandre, que podia ter feito isso... conquistou e tornou-se senhor de dois mundos... Europa e Ásia.
Alexander, bizim için fethederdi ama şimdi kendisi için fethediyor, iki dünyanın efendisi olarak duruyor Avrupa'nın ve Asya'nın!
Por toda a Ásia Oriental festeja-se esta data.
Tüm Doğu Asya'da bu tarihi kutluyoruz.
Confinaremos os russos nas estepas da Ásia.
Rusları Avrupa'nın dışına sürerek, geldikleri steplere geri dönmeye zorlayacağız.
Nas colinas da Birmânia do Norte, passagem para a vasta zona da Ásia, menos de mil soldados kachins, sob as ordens dos líderes americanos e britânicos do O.S.S., detiveram 40 mil japoneses, nos críticos primeiros anos da II Guerra Mundial.
tepelerinde, İkinci Dünya Savaşı'nın ilk ve kritik yıllarında, binden az Kachin savaşçısı, Amerika ve İngiliz ordusunun liderliğinde 40.000 Japon askerin girişini engelliyordu.
uma em Espanha e outra na Ásia.
Biri İspanya'da diğeri de Asya'da.
Nativo da Ásia. Vive no Norte da Sibéria, no Sul da Índia e na Península da Malásia.
Yer aldığı bölgeler kuzeyde Sibirya... güneyde Hindistan ve Malay yarımadası. "
Como eu estava a dizer ao Fritz, penso que havia uma língua de terra entre nós e a Ásia.
Bence orada bir yerlerde burayla Asya'yı birbirine bağlayan bir köprü olmalı.
A Ásia inteira está a cair-nos em cima.
Bütün Asya üzerimize doğru geliyor.
Prontos a lutar contra a Ásia inteira.
Bütün Asya'ya karşı koymak üzere.
Ásia, África, Antárctica.
Asya, Afrika, Antarktika.
Nem que seja só por uma árvore na Ásia Menor.
Sadece Ön Asya'da bir ağacın krallığı olsa bile.
Devíamos conquistar toda a Ásia.
Bütün Asya'yı ele geçirebiliriz.
Centenas de camponeses da Ásia Menor.
Ön Asya'dan. Oralarda binlerce köylü var sefil bir halde yaşıyorlar.
O Japão nem fica neste país. É longe, é na Ásia.
Japonya bu ülkede değil, çok uzakta, Asya'da.
Seguistes uma estrela... da Ásia ao centro do mundo?
Asya'dan dünyanın merkezine kadar... bir yıldızı takip ettiniz öyle mi?
Fez um trabalho espantoso na Ásia e num lugar terrível na África.
Asya ve Afrika'daki sefil yerlerde inanılmaz işler yapmış.
- Da Ásia ao Médio Oriente.
- Asya'dan Orta Doğu'ya kadar.
De que devíamos estar envolvidos no sudeste da Ásia.
Güneydoğu Asya ile ilgili olmamız gerektiği bilgisini vermedi.
Você já foi ao sudeste da Ásia?
Güneydoğu Asya'da hiç bulundunuz mu?
- Na Ásia.
- Asya.
Os Serviços Especiais em Tóquio dizem que um dos melhores truques é manter o estilo de vida americano na Ásia.
Tokyo'da İstihbarat Hizmetleri, Amerikan yaşam tarzını Asya'da sürdürmek için en iyi yol bu diyor.
Por vários anos, a peste asiática tem mostrado uma marcada tendência... para se espalhar para além da Ásia, o que, como decerto sabe, são as águas do Ganges.
Asya tipi koleranın kaynağından dışarı yayılma eğiliminde... son yıllarda önemli artış görüldü. Kaynağın Ganj nehri olduğunu biliyorsunuz tabii.
"Os Doentes da Ásia".
Doğu Asya'nın hasta adamı!
És amarelo ou quê? Doente da Ásia!
Siz Asya'nın işe yaramaz hasta ruhlularısınız.
Na terra de israel de opressão sem fim.
¡ sraiI toprakIarinda zuIüm asIa bitmedi.
" A vossa cara jamais esqueceria.
" Yüzünüzü asIa unutamam.
São um povo que veio da Asia para a África há muito tempo.
Afrika'ya yüzyıllar önce Asya'dan gelmişler. Bu konuda bilgin var mı?
Mulheres. Nunca mandar.
KadınIar erkekIere asIa emir vermemeIi.
- A Asia.' - Então, a guerra na Asia.
- Tamam, yani Asya'daki savaş, Vietnam.
"A Asia para os americanos."
- Ruslar.
ELES CONTINUAM FAZER REINAR O ARBITRÁRIO NA ASIA, NA AFRICA
Asya'da, Afrika'da despotizmle iktidarlarını sürdürüyorlar
Haverá um assassinato importante hoje, um golpe de estado igualmente perigoso na Ásia, e isto pode ser altamente crítico :
Bugün önemli bir suikast olacak.