Bought traduction Turc
27 traduction parallèle
Джеф был второкурсником.
Jeff bought in sophomore year.
Правильно было потратить их на моих адвокатов, бороться против обвинения, а не договариваться его признать
Doğru karar benim o parayı avukatlarım için harcamaktır. We could have bought the indictment, and I wouldn't have had to take a plea bargain.
so we bought him a toy...
It was a baby boy so we bought him a toy...
Я купил билет в мир
# I bought a ticket to the world
Let's find out who bought them.
Kimin aldığını bulalım.
Mrs. Suit just bought you an extra five minutes.
Bayan Takım size fazladan bir 5 dakika kazandırdı.
He's the one I was telling you bought Klein's house over by Georgica Pond.
Klein'ın Georgica Gölü'nün yanındaki evini alan adam bu işte.
I bought a book on cunnilingus in case I have to go down on this one dyke admissions Nazi.
Lezbiyen Nazi müdireye oral seks falan yapmam icap ederse diye kitap bile aldım.
He bought this plot when I was four.
Burayı ben dört yaşındayken almıştı.
Райан, ты видел мою подборку на тему "в мире животных"?
Ryan, We Bought a Zoo Criterion Collection diskimi gördün mü buralarda?
В фильме "Мы купили зоопарк" Мэтт Дэймон обещает, что, если у нас будет 20 секунд безумной храбрости, из этого выйдет что-то чудесное.
"We bought a zoo" filminde Matt Damon 20 saniyelik deli cesaretimiz olsa, bundan mükemmel bir şeyin ortaya çıkacağına söz veriyor.
Шон, в фильме "Мы купили зоопарк" соврали.
Shawn, "We bought a zoo" filmi yalan söyledi.
Who bought it?
- Kim satın aldı?
They fed you, bought you clothes?
- Karnını doyurdular, sana giysi aldılar mı?
We showed the cops our fakes, and they bought them, but then Matty started mouthing off, so he got us arrested for open containers.
Sahte kimliklerimizi gösterdik ve onlar da inandılar. Ama Matty küstahça konuştuğu için boş şişeler için bizi tutukladı.
Bought you that fucking gym.
- Siktiğim salonu sana ben aldım!
You bought it for yourself. For your dirty business.
Pis işlerin için kendine aldın!
We met at a hotel bar and he bought me one quick drink, and he took me upstairs.
Bir otelin barında buluştuk ve bana içki ısmarladı sonrasında beni üst kata götürdü.
I... I bought him a tie.
Ona kravat aldım.
Your wife actually staged the house I bought two years ago.
İki yıl önce aldığım evi eşin hazırlamıştı.
It's the whole reason we bought this house, remember?
Bu evi almamızın tek sebebi buydu, hatırlıyor musun?
I bought some alcohol for someone I thought was my friend.
- Arkadaşım olduğunu sandığım birine alkol aldım diye.
Yeah, that's the same guy that Zane bought the burner phone off of.
Evet, bu Zane'in para ödeyerek Kullan-at telefon aldığı adam.
He totally bought it.
İnandı.
Um... Do you still have that tie you bought me?
Bana aldığın kravat hala duruyor mu?
♪ Everybody bought our seventh album... ♪ А если нас когда-нибудь захватят, просто кликаем сюда.
Eğer istilaya uğrarsak, sadece tuşa basıyorum.
♪ Everybody bought our seventh album. ♪
Süper.