Embarrassing traduction Turc
7 traduction parallèle
Еще две недели назад я бы согласился, что четверо взрослых мужчин rehearsing a capella hip-hop in my living room was embarrassing.
İki hafta önce, dört yetişkin erkeğin salonumda acapella hip-hop tarzı müzik provası yapmasının utanç verici olacağını kabul ederdim ama beyazlar tarafından yeni bir Jack Swing türü çıkarmak...
I'm not embarrassing myself, mom.
Rezil falan etmiyorum, anne.
Klaus was right, it's embarrassing playing with that toy car.
Klaus haklıydı oyuncak arabayla oynamak utanç verici.
- Oh, Lord. Maybe you were right not to text me back,'cause that was... embarrassing.
Mesaj atmamakta haklı olabilirsin çünkü utanç verici bir durumdu bu.
And I know that's embarrassing, and I know you're too embarrassed of me to introduce me to your sister. - What? - And I get that, Jess.
Beni ablanla tanıştırmaktan utandığını da biliyorum ve anlıyorum Jess.
It is embarrassing.
- Utanç verici.
- And you're... - embarrassing myself?
- Kendimi rezil mi ediyorum?