Hate traduction Turc
45 traduction parallèle
- I hate it.
- I hate it.
Я не хочу править твою речь, т. к. она выглядит великолепно I hate to modify your speech because it's been a good one найди в ней две минуты для Вьетнама find two minutes in there for Vietnam
Konuşmanı değiştirmek istemezdim, çünkü iyi bir konuşma ama Vietnam hakkında 2 dakika bir şeyler söyleyebiliriz.
[eien wo tsukamu sono hate ni wa...] Что же скрывается за этой границей вечности?
.. ikimiz, kanatlarımızı açıp ve sıkı sıkı tutunup ebediyete uçamaz mıyız?
"AB RIPPER X" - - I HATE IT!
"Ab Ripper X". Nefret edeceksiniz!
hate naki yume motomeri shirube naki sekai de Живу в погоне за мечтой в мирах без нити путеводной.
{ \ 4cH2800DD } Bu dünyada rehberimiz olmadan sonsuz rüyalarımızı kovalıyoruz.
Everything is { \ cH0000FF } b { \ cH0090FF } r { \ cH00FCFF } i { \ cH00FF5C } g { \ cHFF5800 } h { \ cHFF00A4 } t kudakechitta yume wo asu no hate ni hibikaseru you ni { \ 1cH572708 } Your broken dreams echo all the way till tomorrow's end
Parçalanmış hayallerin yolun sonuna kadar yankıyor
Eight, loose your hate
# Sekiz, bırak nefreti
Парни ненавидят усыплять бдительность насчет секса на первом свидании. Guys hate to be caught off guard with sex on the first date.
Erkekler ilk buluşmada bir seks mahkumu olmaktan nefret ederler.
Верно. Ну, мы хотели бы взглянуть на то, что Мерил делала в "Date or Hate".
Meriel'in "Çık ya da Çıkma?" faaliyetine bakmak istiyoruz.
Я выбрала песню, которая опишет ваше разочарование которое вы испытали под руководством Уилла Шустера.
Will Shuester'ın başarısız liderliği altında hissettiğiniz hüsrana hitap eden bir parça seçtim. "Hate on me".
* I hate to see it come apart at the seam... *
* Hiç hoşuma gitmiyor görmek yok olup gitmesini *
* Hate to see it come apart at the seams. * ( грустно видеть, как он распадается на части. )
* Hiç hoşuma gitmiyor görmek yok olup gitmesini *
I... I hate the sun.
Ben... ben güneşten nefret ederdim.
солнце hokori no michi wo yukumono ni taiyou no michibiki wo кого переполняют амбиции и жадность yabou no hate wo mezasu mono ni ikenie wo
Biri Güneş'in rehberliği altında haysiyet yolunda ilerlerken... Biri Güneş'in rehberliği altında haysiyet yolunda ilerlerken... Öbürü önü alınmaz ihtirasların peşindeydi...
Ты из соседнего города, так что я тебя терпеть не могу.
You're from one town over, so I hate your guts.
- S02E05 Не надо ненависти.
- S02E05 Don't Hate the Player
Ah, I hate the 405!
! Ah, o yoldan nefret ediyorum!
я люблю, когда всё зарождается и ненавижу, когда умирает и когда я узнал, что ты отдала свою руку другому.
# And I love the way that it starts come what may # # But I hate the way it all ends in disarray # # And when I found out you took back your sweet hand #
v.i.p nanoru yatsu ha naku daremo ga kunou no hate sa ore mo akogare wo ima tsukanda mi wo yudanereba ii kaji ha kono te ni mitsu kazoete the show time daikansei no namari ni kokochiyoku utaretanara
Kimse kadı kızı değil heyhat bu yerlerde ki ben de hunharca Kendimi adayabileceğim bir hayat keza dizginleri hâlâ elimde Üçümüzün coşacağı gün bugün
You'd think they'd play along with how much they hate him.
Ondan ne kadar nefret ettikleriyle uyumlu davranacaklarını mı sanıyorsun?
If those guys are down there, Kallie wouldn't be there. They hate girls.
Bu elemanlar oradaysa Kallie orada olmaz.
I hate that this is happening.
Bu olanlardan nefret ediyorum.
I hate to lie.I'll do it.
- Yalan söylemeyi hiç sevmiyorum. - Ben yaparım.
And I hate to disappoint people.
İnsanları hayal kırıklığına uğratmaktan nefret ederim.
И кто украл "автомобиль ненависти" Моны?
Mona'nın hate-mobile'ini kim çaldı?
You're lucky I hate violence, man.
Şiddetten hoşlanmadığım için şanslısın dostum.
Oh, I hate when I come here and the first word out of my mouth is "Homer."
Buraya geldiğimde ağzımdan ilk çıkan kelimenin "Homer" olmasından nefret ediyorum.
Man... I hate it when you act like an adult.
Hay aksi yetişkin gibi davranman hoşuma gitmiyor.
For example, we all hate standing in lines.
mesela, sırada beklemekten nefret ediyoruz.
Это преступление на почве ненависти в замедленной съемке.
This is like a slow-motion hate crime.
I hate backgammon.
Tavladan nefret ederim.
I hate dating.
- Buluşmadan nefret ediyorum.
Folks, hate to say this, but we're over our limit here in the cockpit.
Millet, bunu söylemekten nefret ediyorum ama kokpitteki görev süremiz doldu.
I hate to just run, but I want to get back home to Daniel, see if anything's changed now.
Kaçmaktan nefret ederim ama Eve, Daniel'e gitmeliyim, bir şeyler değişti mi diye.
I hate to say it, but... We need her.
Bunu söylemekten nefret ediyorum ama ona ihtiyacımız var.
В In Utero мне понравилась песня, которую вы убрали - "Ненавижу себя и хочу умереть".
In Utero albümünde gerçekten sevdiğim şarkılardan biri I Hate Myself and Want to Die oldu.
I don't want to get elected because I'm the guy they hate the least.
En az nefret ettikleri adam olduğum için seçilmek istemiyorum,
You hate the FBI!
FBI'dan nefret edersin.
The only reason I haven't asked for a lawyer yet is because I hate those lying sons of bitches.
Hala avukat istememiş olmamın tek sebebi o yalancı orospu çocuklarından nefret ediyor olmam.
Your prison shrink noted that you had a giant hate-on for Zane.
Cezaevi psikoloğun yazmış buraya Zane'e karşı büyük bir nefretin varmış.
Шоу начинается. ARE MADE IN CALIFORNIA d d WE LOVE YOUR FACE d d WE'D REALLY LIKE TO SELL YOU d d THE COPS AND QUEERS d d MAKE GOOD-LOOKING MODELS d d I HATE TODAY d d...
Gösteri zamanı.
Почему ты ненавидишь "Флаббера"?
- I would never hate on flubber.
I hate you!
Tanrım!
С грузом непоколебимых чувств kibou no hate wo boku wa ikiru yo
960 ) } Aynı hayalleri paylaştığımız seninle birlikte.
С грузом незабытых чувств kibou no hate wo boku wa ikiru yo
960 ) } Aynı hayalleri paylaştığımız seninle birlikte.