Interesting traduction Turc
26 traduction parallèle
MAKE IT INTERESTING FOR YOURSELF.
Ara sıra değiştirin.
Смотри, в этом уравнении интересно то, что оно решается не через длину сторон, а через площадь квадратов, которые представляют эти стороны, видишь?
See, the interesting thing about the equation... sadece kenarların uzunluğunu çözmesi değil kenar uzunlukları sayesinde karelerin toplam alanını da vermesi.
But that's a really interesting idea.
Ama gerçekten enteresan bir fikir.
You know what's interesting?
İlginç olan ne, biliyor musunuz?
Это было интересное время.
It was an interesting time.
Yeah. You and Ford had a pretty interesting rapport today.
Ford'la bugün gayet güzel bir uyumuz vardı.
And interesting hobbies.
İlginç hobileri var.
Very interesting!
Çok ilginçti!
The Zygons all pop inside the pictures, wait a few centuries till the planet's a bit more interesting, and then out they come.
Zygon'lar resimlerin içine giriyor, gezegen ilginçleşene kadar birkaç yüz yıl bekliyorlar ve çıkıp geliyorlar.
( Miljan ) Johnny is very interesting to me.
Johnny bana çok ilginç geliyor.
It's been very... Interesting to stay with you.
Seninle birlikte kalmak oldukça ilginç bir deneyimdi.
Many use the word interesting describing something they don't like.
Pek çok kişi sevmedikleri bir şeyi tanımlarken "ilginç" kelimesini kullanır.
Interesting guy.
İlginç bir adam.
Interesting theory.
İlginç bir teori.
Oh, I bet my story's more interesting.
Bahse girerim ki benim hikayem daha ilginçtir.
Yeah, interesting.
İlginç bir fikir.
- Well, that's interesting.
- Çok ilginç.
Interesting result.
- İlginç sonuç.
Похоже, твоя работа становится очень интересной, Трент-о.
Looks like your job just got very interesting there, Trent-o.
I don't know. I thought she was interesting.
İlgi çekici olduğunu düşünmüştüm.
That's interesting.
İlginç.
Как он связан с...
It's not the who that's interesting here.
I have a very interesting tidbit regarding the church Daniels was found at.
Daniels'ın bulunduğu kiliseyle ilgili garip bir şey buldum.
- Interesting arrangement.
- Enteresan bir anlaşma.
That's an interesting tie clip.
Kravatının iğnesi enteresanmış.
Interesting fact :
İlginç bir gerçek :