Is traduction Turc
82,019 traduction parallèle
Производительность, методы, всесторонний рабочий процесс, качество моделей, культурное соответствие, командный менталитет, количество свежих идей, упрямство в плохом и хорошем смысле, моральную гибкость, то есть, ищешь ли ты сомнительные возможности с малым риском, и инертность -
Performans, süreç, 360 derece iş akışı model kalitesi, kültürel uyum, takım zihniyeti taze fikir sayısı, iyi veya kötü manada inatçılık ve değer-çarpıklık eğilimleri. Yani düşük riskli büyük çarpıklık fırsatları arıyor musun? Bir de taraflılık.
А теперь я хочу угнездиться в своём углу с цацками и отдыхать, пока всё не закончится.
Şimdi ıvır zıvırlı köşeme uzanıp bu iş bitene kadar keyif çatmak istiyorum.
Ай, кусается!
Isırıyor.
А тот, который речь толкал явно даун.
The one that just gave the speech is clearly retarded.
Работа грязная, но кому-то её надо выполнять.
Bu pis bir iş ve birilerinin yapması gerek.
Не бойтесь, я не кусаюсь.
Merak etmeyin. Isırmam.
Я... читал вашу статью о проведении тепла.
Isı iletimi ile ilgili makalenizi okumuştum.
Поставщик стекла заявил, что новые супертонкие экраны уже при сборке трескаются под горячим воздухом.
Ekran sağlayıcıları yeni süper ince ekranlarıyla ilgili şikayetler almışlar. Isı tabancası ile yapılan testlerde çatlamalar olmuş.
В запасе есть пара готовых позиций, можно будет внести в отчет инвесторам пару красивых имён.
Elimin altında bu iş için birkaç pozisyon var. Yatırımcı mektuplarına birkaç afilli isim de ekleyebiliriz.
Отличная работа, агент Дэнверс.
- Harika iş çıkardınız Ajan Danvers.
Принесите до конца рабочего дня.
Bugün iş çıkışından önce getir.
Лэндри сказал не иметь никаких дел с Пасифик.
Landry, Pasifik ile bir daha iş yapmak yok dedi.
А это значит никаких дел в Голливуде.
Bu da demek oluyor ki Hollywood'la iş yok.
А когда-то такие, как ты, боялись брать трубку, пока не было хороших новостей!
Eskiden senin işıni yapanlar bana verecek iyi bir haberleri yoksa akıllılık edip telefonlarımı açmazdı.
Как на работу попала – что там у тебя?
İş yerimdeki tiplere benziyorsun şu an. Bu kadar ilginç olan ne?
Говорит, у него проблемы с персоналом в последнее время, так что он может дать тебе пару смен.
Adam eksiği varmış, muhtemelen sana iş verecek.
Послушай, это настоящая работа с белой зарплатой и постоянными сменами.
Dinle, bu gerçek iş, bir maaşı ve düzeni olan.
Слушай, у меня есть небольшая работенка, если ты в этом заинтересован.
- Bak, ilgini çekecekse birkaç iş var.
Для него это новая территория. Он должен распробовать ее.
Bu katil için yeni iş, yeni eğlence olacak, bize zaman kazandıracak.
Ни одна работа не важна так, как ваша, сам Бог знает.
Hiçbir iş sizinki kadar önemli değildir. Tanrı bilir.
Вуди был на работе.
Woody iş başındaydı. Yanlış eve girdi.
Как, черт возьми, что случилось?
Nasıl oldu o iş?
Я просто пытаюсь понять, что вы делаете.
- Ne iş yaptığını anlamaya çalışıyorum.
Она видела, как нечестивый союз вы делали с Франком Андервуд.
Frank'le yaptığınız korkunç iş birliğini fark etmişti.
Теперь, конечно, вернуться домой, мертвые Palmetto листецы идеальны.
Tabii bizim oralarda ölü sabal yaprakları bu iş için biçilmiş kaftandır.
Хочу попроситься на работу.
Ben iş başvurusunda bulunacaktım.
Работодатели рвут на части.
İş teklifleri yağıyor.
Чёрт, знаете, у меня такой аврал. Работа и всё такое.
Aslında buralar bayağı yoğun iş güç falan.
Игра света, наверняка. Давай.
Işıktan dolayı öyle görmüşsündür.
Одна из коллег Сьюзан.
Bir tanesi Susan'ın iş arkadaşıydı.
И на тебе будет его...
Bu konuda sana bir iş vereceğim.
— Джош, заказ мой!
- Josh, iş aldım. - Ne?
Как тебе работается? Ну так...
- Senin iş nasıl gidiyor?
У неё новая работа.
Yeni bir iş aldı.
А ты неплохо там держался.
Orada iyi iş çıkardın.
Какое дело?
Nasıl bir iş?
Это сложно.
İnce iş.
— Она ещё та языкастая.
- Ağzı fena iş yapar.
Обычная прогулка в парке.
Bu iş parkta yürüyüşe çıkmaktan farksız olacak.
Всё получится?
Peki bu iş yürür mü dersin?
Огни!
- Işıklar.
Он увидел огни.
Işıkları gördü!
Заодно.
O ek bir iş.
К ней нужно приноровиться.
Marifet gerektiren bir iş.
Я исполню все просьбы утром.
Sabah ilk iş bahsettiğiniz konularla ilgileneceğim.
Свет движется от Солнца к Земле через космос, да.
Işık Güneş'ten Dünya'ya kadar Uzay'da yolculuk eder, değil mi?
В вашем возрасте мне было интересно как нечто, свет, может двигаться через ничто, космос?
Ben sizin yaşınızdayken merak ederdim. Işık gibi bir şey uzayda, yani hiçlikte nasıl yolculuk edebilir?
Как может нечто... свет... перемещаться через ничто... космос?
Işık gibi bir şey uzayda, yani hiçlikte nasıl yolculuk edebilir?
А Эмпедокл первым задал простой вопрос : что есть жизнь?
Empedocles de şu basit soruyu sorduğu bilinen ilk insandı : Işık nedir?
Мало того, что он считает, будто у него призвание, а у остальных просто работа.
Mesleğini herkesinki gibi bir iş olarak görmek ona yeterli gelmiyor.
- Одной фирмы тут мало.
Bu iş tek şirketlik bir iş değil.