Joss traduction Turc
282 traduction parallèle
Я – любимый муженёк твоей тёти, твой дядя Джосс.
Joss Amca'yım.
Думаю, ты знаешь, что я сбежала из дому, и считаешь, что мне поделом.
Evimden kaçtığım için pişman olduğumu sanıyorsundur. Yanılıyorsun, Joss bana çok iyi bir koca oldu.
Твоё дело – переписывать товар, а не оценивать его.
- Onları hiç düşündün mü? - Bir dakika, Joss!
Выкладывай.
Ben bir şey bilmiyorum Joss!
– Гарри, ты сколько лет со мной?
- Yaklaşık 5 yıldır, Joss.
Вот она, моя Энни.
4 yıl eder, Joss...
– В чём дело?
Joss, Mary şimdi söyledi...
Как вы думаете, куда идёт весь этоттовар?
Kim cebini dolduruyor? Joss bunu tek başına mı yapıyor sanıyorsunuz?
– Метко ты его. – Вырубил чисто.
Joss haklıydı, bizi dolandırıyordu.
– Ясное дело, Гарри.
O hayatta Joss, yaşıyor...
Умоляю тебя, уходи! Пока Джосс внизу.
Tanrı aşkına, Joss yukarı gelmeden git...
– А ты куда, Джосс?
- Ne yapacaksın, Joss? - Borning yoluna gideceğim.
Нет, ты иди скажи Джоссу, что всё отлично.
Hayır, gidip Joss'a işlerin yolunda gittiğini anlat.
– Гарри, а девушку вернём Джоссу?
Kızı ne yapacağız? Joss'a mı vereceğiz?
– А Джосс?
- Joss'a söylemeliyim!
– Без Джосса я не поеду!
Joss olmadan gitmiyorum!
Она ни в чём не виновата и никуда не убежит.
Denedim ama hiçbir şey için Joss'u bırakmaz.
Мне горячего бренди.
- Ben sıcak bir brandy alayım. - Yukarı, Joss.
– Идём наверх.
- Joss!
– Тётя Пэйшнс, вы же знали о Джоссе.
Patience Teyze, Joss'un ne yaptığını hep biliyor muydun? - Onu seviyorum.
Он поднимался вверх вот по этим ступеням.
Ganimetleri burada saklar. Bir ziyaretçi mi bekliyordun Joss?
– Необдуманно с твоей стороны, Джосс.
Bunu gözden kaçırman ne aptallık, Joss. Aptallıktan çok vurdumduymazlık.
– Джосс, кто к вам приходит?
- Joss, buraya gelen kim? - Bilmek ister misin?
Ты можешь порвать с этим, дав показания.
Bize istediğimizi verirsen paçayı kurtarma şansın var,... neden yapmıyorsun Joss?
Ты там, Джосс?
Orada mısın, Joss?
– Его нельзя отпускать.
- İşlerini bitirmeliyiz Joss., - Tabii ki bitireceğiz!
Думаете, я выслеживал вас, дураки?
Buraya sadece sizin için mi geldim sanıyorsunuz? Joss'un arkasında birisinin olduğunu söylemiştim.
– Джосс, кончай окручивать судью.
Joss, ekselanslarıyla işin bitti mi? İyi kontrol edin.
– И она тут?
- O burada ne yapıyor, Joss?
– Ты же не оставишь её за главного?
İşi bir kadına bırakamazsın, Joss!
Вы не должны вести её на берег.
Onu geminin oraya götüremezsin! - Joss.
Женщина должна быть верна мужчине, даже если это наш другДжосс.
Kadın, kocasının peşinden gidecek... Kocası dostumuz Joss olsa bile!
Что будет с Джоссом?
Joss'a ne olacak?
Жизни многих моряков или же ваш Джосс.
O insanların hayatı ya da Joss'un geleceği.
– Джосс – ведь только один мужчина.
Joss sadece tek bir adam.
Миссис Мерлин, а если я дам вашему мужу...
Bayan Merlyn, diyelim ki Joss için yalan söyledim...
Ладно, Джосс, мы с ней сами разберёмся.
Joss, onu bize bırak. Kendisiyle güzelce ilgileniriz, teşekkürler.
Джосс!
- Joss, ne oldu?
Что случилось?
- Joss yaralandı.
Осторожно, Джосс. Джосс!
Joss!
Все бросились на меня, а Джосс защитил.
Adamlar bana saldırdı ama Joss beni kurtardı. Ona ateş ettiler.
Джосс.
Joss, Joss.
Джосс!
Joss!
Его унесли, Джосс.
- Onu aldılar, Joss! - Kim aldı?
Со мной всё будет хорошо. – Джосс не убьёт меня.
Bana bir şey olmaz, Joss cesaret edemez.
– Они сейчас придут.
Joss, senin için geliyorlar!
Джосс, у вас последний шанс.
Bu son şansın, Joss.
Может, впишешь его, Джосс?
Oraya Joss'un ismini yazsak mı?
Джосс знает.
Joss biliyor.
– Иначе они не знали бы, где корабль.
Joss başka türlü nereye gideceğini bilemezdi.
А если бы на борту судна был ваш Джосс?
Düşünün, ya Joss gemide olsaydı?