English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Russe → Turc / [ L ] / Ld

Ld traduction Turc

110,551 traduction parallèle
Ты порвала со мной.
Benden sen ayrıldın.
Мне понравился этот парень Бобби, но мне пришлось идти с Макс к Рэнди, и меня всю облили мочой, поэтому я не вернулась вовремя, чтобы застать его и, возможно, упустила свой шанс на счастливую жизнь.
Şu Bobby vardı ya, sonra Max'le Randy'nin yanına gittik, üstüme fışkırıldı, zamanında geri dönemedik ve muhtemelen... ömür boyu mutluluk fırsatımı kaçırdım.
- Почему я в жопе?
Ne oldu da ağzıma sıçıldı?
Это в Олбани кто-то химичит, там такое уже лет сто, а мы попались.
Bir tür Albany yönetimi saçmalığı olsa gerek. 100 yıldır devam eden ve bizi de tuzağına düşüren türden.
Если узнают об опросе, пока я в прокуратуре, станет ещё хуже, чем было.
Görevimdeyken anket yapıldığı sızarsa çok daha kara bulutlar sarar etrafımı.
Ни денежных переводов, ни доказательств поступления наличных, и он, и жена, и родные вели себя как обычно.
Hesabına para transferi yapıldığına, nakit ödeme aldığına dair bir iz ya da kendisinde ya da aile bireylerinde davranış değişikliği yok.
Но во многих смыслах город похож на бизнес.
Ama farklı açılardan bakıldığında bir ilçe işletme gibidir.
Но даже под новым названием всё равно у тебя на тарелке будет лежать здоровенная крыса. Прямо перед тобой.
Ama bakıldığında önündeki tabakta kocaman bir fare diliminin seni beklediği gerçeğini değiştirmiyor.
- Один из первых западных бизнесменов в России после падения занавеса.
Duvar yıkıldıktan sonra Rusya'da devam eden ilk batılı iş adamlarından.
Он мог точить на нас зуб лет десять.
Belki de 10 yıldır bize kin besliyordu.
- Выдержаны до пиковой насыщенности.
Doruk kıvama gelene kadar yıllandırıldılar.
- Сошлась со мной?
- Ne? Hoşlandın mı, ayrıldın mı?
- Ну подумайте сами, скольких руководителей крупных банков отправили в тюрягу?
Kaç büyük bankanın CEO'su hapse atıldı kı? Hapis mi?
Или я не прав?
- Yanıldığımı söyle bana.
Меня посадили плечом к плечу с другим пареньком и заставили нас приобнять друг друга ".
Beni başka bir çocukla omuz omuza oturttular. Sonra birbirimize sarıldık.
Я тридцать лет прикармливаю самых лучших, успешных и перспективных.
30 yıldır güvenilir hisseleri yüksek yukarı yönlü riskleri ve değerlendirmeleri ben belirliyorum.
Эта монета – знак того, что тебе зарезервировано место, я уже всё оплатил.
Bu para sığınakta sana yer ayrıldığı anlamına geliyor. Kaporasını ödedim.
Как ссыкло, придумывает оправдания?
Kulağına korkakça bahaneler mı fısıldıyor?
Увидимся на Перл-стрит, в суде.
Mahkemeye çağrıldığımda Pearl Caddesi'nde görüşürüz.
- Лара забрала детей и ушла.
Lara sabah çocuklarla birlikte evden ayrıldı.
Ах, ушла.
O şekilde ayrıldı yanı.
Как меня словно громом поразило, как Майкла Карлеоне при виде Аполлонии.
Michael'ın Apollonia'ya çarpıldığı gibi sana çarpıldığım an.
- Как прошёл остаток дня? - Лучше не стало.
- Gününün geri kalanı nasıldı?
Я-то думал, тебе до усрачки нравится.
Terapilere bayıldığını sanıyordum.
Ни разу. За пятнадцать лет!
15 yıldır bir kez bile sendelemedim!
Как дела?
- Gecen nasıldı?
- Я сегодня очень много думал о громе.
Yıldırım aşkını iyice düşündüm.
По словам учёного, негатив был способен не только запечатлеть отражённый на него свет, но и сохранить нечто большее - энергию, которую люди издревле называли душой.
Daha sonra bu fotoğrafların raslantı olmadığı anlaşıldı. Bunlar sadece ışık yansımaları değildi, Daha farklı bir şeylerdi... Fotoğraflarda insanların ruh dedikleri, garip bir enerji görünüyordu!
В новом кинотеатре есть диваны и услуги официанта.
Kanepeleri ve garsonluk servisi olan yeni bir sinema salonu açıldı.
у меня плохо с математикой, но я эксперт по переговорам вот уже 10 и 3 года.
Ama pazarlık konusunda bir-üç yıldır uzmanlık yapıyorum.
Он слетел с катушек.
Çıldırdı.
Уверена, мы как-нибудь справимся, даже после того, как вышвырнем вас.
Sen atıldıktan sonra bile,... nasıl yönetileceğimizi buluruz.
Были и более опытные кандидаты, но ты выделялась из них. Ты душа компании.
Daha deneyimli kişiler vardı, ama sen aralarından sıyrıldın.
Эта линия помечена звездочкой.
Buna yıldız konmuştu.
Что важнее, звезда или круг?
Bir yıldız koymak daire içine almaktan daha az mı fazla mı?
Звезда важнее круга, но менее важна, чем сердечко.
Bir yıldız daireden daha harika, ama bir kalpten daha az.
Скажи что я ошибаюсь
Yanıldığımı söyle.
Тут есть новый уничтожитель мусора
Çöp sıkıştırısı daha yeni takıldı.
У меня есть девочки для массовки но звезды нет
Bacaklarını açabilen ve saç kesebilen kızlar var ama bir yıldızım yok.
Мне нужна звезда
Bana bir yıldız gerek.
Познакомьтесь с новой звездой Блеска,
GLOW'un yeni yıldızıyla tanışmanızı istiyorum,
Дебби Морган собственной персоной Иган
- televizyon yıldızı Debbie Morgan. - Eagan.
Как моя звезда?
Yıldızım nasıl?
РоксАнну Грир кремировали.
Roxanne Greer yakıldı.
я УЖЕ отдал кучу денег женщине, которая меня подавляет.
Beni suiistimal eden bir sürü kadına çok para bayıldım zaten.
- ( вивиан ) Когда зомби-вирус вырвется?
Virüs yayıldıktan sonra mı?
Для этого надо быть очень страшной, Лив.
Bu gerçek bir yıldırma gerektirir Liv.
Девять недель назад в этой стране были выборы, но из-за того, что два штата отказались удостоверить итоги, ни Конуэй, ни я не получили двухсот семидесяти голосов, необходимых для победы.
Dokuz hafta önce ülkede bir seçim yapıldı ama iki eyalet sonuçları tasdiklemeyi reddettiği için ne Conway ne de ben kazanmak için gereken 270 seçici kurul oyunu alabildik.
Они собираются тут каждое утро, пользуясь своим священным правом, гарантированным им Первой поправкой. Чтобы их сердитые голоса услышали.
Bu yüzden insanlar her sabah, Birinci Anayasa Değişikliği'nin mümkün kıldığı muazzam haklarını icra edip... öfkeli seslerini duyurmak için burada toplanıyorlar.
– Мной манипулируют.
- Kandırıldığımı hissettim.
- ( мэйджор ) Как прошло?
Nasıldık?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]