Local traduction Turc
27 traduction parallèle
Не из тех белых, что торчат на углах с пофигистичным видом... я из тех белых, что состоят в 47-ом профсоюзе грузчиков, Локуст Пойнт.
Kenara çekil hiç bir şeyle ilgilenme beyazı değil Locust Point, Liman çalışanı Local-47 beyazım.
Проклятые учётчики всегда ведут себя как короли.
Lanet Checkers Local sanki her haltın kralı senmişsin gibi davranıyor.
Я как раз собирался просветить председателя профсоюза 47 на этот счет... но он предпочел удалиться.
Bu konuda Local 47'nin başkanını aydınlatacaktım ama oda işi bıraktı.
Да вы, учётчики, и пользоваться-то не умеете ничем, кроме карандаша.
Sanki Checkers Local'den biri gerçek kalemden başka bir şey kullanmış gibi.
- Как там дела у 47-ого профсоюза?
- Local 47 böyle mi arıyor?
Первое, что делает парень из 47-ого профсоюза после секса?
Local 47'den biri, biriyle yattıktan sonra yapacağı ilk iş ne olur?
"Установите переключатель на" локальный ".
" Turn remote switch to'local'.
Дезерт Локал, поезд номер 45 прибывает на второй путь через 5 минут.
45 numaralı'The Desert Local'treni ikinci perondan, beş dakika içerisinde kalkacak.
Мы были так заняты, организовывая ассоциацию сыроделов Берлингтона.
Local 72'yi organize etmekle o kadar meşgulüz ki... Burlington'daki şu peynirciler birliği.
Okay, look, this is a long shot, but run facial recognition through the federal and local databases.
Peki, o iş biraz riskli. Federal ve yerel yüz tanıma programlarını taratın.
Мой отец работал на Local 43 сталеплавильщиком.
Babam Local 43'te çelik işçisiydi.
Да, эти клоуны из мастерской Локал Луб... не знают ничего о машинной смазке.
Evet, Local Lube'daki palyaçolar araba yağlamayı bilmiyorlar.
Local produce, organic food.
Yerel ürünler, organik yiyecek.
... information on the whereabouts of six-year-old Abigail Brunell should be called in to Crime Stoppers or your local police station.
... 6 yaşındaki Abigail Brunell'in,... nerede olduğu hakkında bilgisi olanların yerel polis karakollarındaki suçla savaş bölümünü aramaları rica olunur.
Local and state authorities are sending updates, too, but we're at a standstill.
Yerel ve eyalet yetkilileri sürekli bizi haberdar ediyorlar ancak hala bir sonuç yok.
The local manager confirms only the cleaning crew accessed Orton's room before he checked in this morning.
- Otel müdürü, bu sabah Orton, giriş yapmadan önce odaya sadece temizlikçilerin girdiğini onayladı.
LAN ( LOCAL AREA NETWORK ИЛИ ЛОКАЛЬНАЯ СЕТЬ ) — ТУРНИР, НА КОТОРОМ КОМАНДЫСОРЕВНУЮТСЯ В ОДНОМ И ТОМ ЖЕ МЕСТЕ
LAN ( LOCAL AREA NETWORK ; YEREL ALAN AĞI ) TÜM TAKIMLARIN AYNI KONUMDA REKABET ETTİKLERİ BİR TURNUVA
Угадай, что? Местные новости возьмут у нас интервью.
Bil bakalım ne oldu, Local haberleri bizi çekmeye geliyor.
Угадай, что? Интервью будет брать моя мама.
Bil bakalım ne oldu, annem Local haberlerinde çalışıyor.
Нет шин, нет фургона, нет репортажа о лесбиянках.
Lastik yok, kamyonet yok, partiye gelen Local haberleri yok.
"ЛИЗА" значит "Локальная Интегрированная Закрытая Архитектура"
"Lisa", "Yerel Birleşik Sistemler Mimarisi *"'nin kısaltması. * Local Intragated Systems Architecture
"Ћ" "ј" значит "Ћокальна €" нтегрированна € "акрыта € јрхитектура"
Lisa, Yerel Birleşik Sistemler Mimarisi'nin * kısaltması. * Local Intragated Systems Architecture
He's a local developer.
Kendisi yerel geliştirici.
Они всегда сваливают грязную работенку на мелкие шайки.
And they always outsourced their wet work to local gangs.
Ввожу лидокаин, местный анестетик.
Lidocaine HCL, bir local uyuşturucu.
Это кабельный канал 46.
Burası Local Access 46.