English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Russe → Turc / [ L ] / Looking

Looking traduction Turc

125 traduction parallèle
Только looking at ваша муха laptop.
Kusura bakma! Sadece su harika laptopuna bakıyorduk.
'Разочарованный мужчина белка, взаимный костюмер, looking для осторожного друга ', чтобы принести мечты действительности.
'Kızgın beyaz erkek, kadın kıyafeti giymekten hoşlanan, rüyalarını gerçekleştirmek için ağızlarından çıkana dikkat eden arkadaşlar arıyor.
Ты это или не ты, но ты ведь работала в выходной в Стеклянной Комнате?
Hafta sonunda Looking Glass ofisinde miydin? Evet.
Мы искали лучших и просвещённых. We were looking for the best and the brightest.
En iyi ve en parlakları arıyorduk.
LOOKING GOOD.
Güzel. İyi gidiyor.
We're looking for you To start up a fight
Kavgayı başlatmanı bekliyoruz
The police are looking for the stolen vehicle.
Polisler çalıntı arabayı arıyor.
- Вы на это смотрите.
- You're looking at it.
- Они называют ее Зеркало.
- Looking Glass adını veriyorlar.
Десмонд помог Чарли избавиться от тех, кто взял его в плен, и завершить его миссию.
Desmond ın yardımıyla Charlie, "Looking Glass" ten kaçtı ve görevini tamamladı.
" "Here comes the bride Looking for a ride" " Вот идёт невеста, смотрите на неё,
Geliyor düğün alayı. Kaynanalar çeksin halayı.
Мы искали не в том фильме Джона Хьюса.
We've been looking in the wrong john hughes movie.
Через два месяца 26 компаний придут в колледж чтобьI пригласить вас на работу.
Looking öncesinde işe gelen 26 şirket olacak.
If you're looking for a stove, we've got one that's hardly ever been used.
Fırın arıyorsanız, bizde hiç kullanılmamış bir tane var.
Looking for work.
Ve iş arıyorum.
- Откуда я могла знать, что ты будешь битый час там торчать, выбирая фильмы?
How could I know that you have three quarters... looking for a movie?
Как раз это я и хотела услышать.
That's exactly the idea I was looking for.
Мерцают солнца блики С утра на твоём лике
I can see a sunrise looking into your eyes
Was she looking?
O da bakıyor muydu?
# And the stars fell out of the sky # And my tears rolled into the ocean # Now I'm looking for a reason why... #
- Baba?
# Взгляд из окна в даль это как история любви
# Looking from a window above it's like a story of love
Спасибо за заботу, Мэй Вей.
Thanks for looking after me, Mei Wai
- Looking good.
- İyi görünüyorsun.
So we should probably be looking For undervalued companies for them To put their money into - value investing.
Bu yüzden muhtemelen görünümlü olmalıdır onlar için gözardı şirketleri için paralarını içine koymak için - değer yatırım.
Откуда ты знаешь? Emily's looking at a hollow sidewalk.
Emily boş bir kaldırıma bakıyor.
I was just looking out for your best interests.
Senin için en iyi olanı yapmaya çalışıyorum.
But I was looking over Sarah's schedule.
Bu arada Sarah'nın ajandasına bakıyordum.
You tell people that you've done time, and they have a bad way of looking at you.
İnsanlara hapse girdiğini söylediğinde sana kötü bir gözle bakmaya başlarlar.
The entire police force is out looking for him.
Bütün polisler şu an onu arıyor.
If Elian was angry with Julio, he may have been looking for another father figure.
Eğer Elian Julio'ya kızdıysa, babası yerine geçecek başka birini arıyor olabilir.
Put that together with the mother's suicide, I think we're looking at an abusive father.
Buna annenin intiharını da eklersek, babanın tacizci olduğunu söyleyebiliriz.
She can text without looking.
Bakmadan mesaj yazabiliyor.
The person you're looking for is Kurt Brauer.
Aradığınız kişi Kurt Brauer.
It was a time in my life when I had everything I was looking for - -
Hayatımda aradığım herşeye sahip olduğum bir andı :
Нет. Продолжай смотреть на меня.
Keep looking at me.
These Asians, they looking for any other investments?
Bu Asyalılar, başka yatırımlarla ilgilenirler mi?
Hale's still looking for investors.
Hale hala yatırımcı arıyormuş.
I was really just looking for a "yes" or a "no."
Evet ya da hayır diyebilirdin sadece.
Again, I was really just looking for a "yes" or a "no."
Evet ya da hayır diyebilirdin yine.
- I went looking for you.
Sizi aramaya çıktım.
Hey, guys, what you looking for?
Gençler, ne istiyorsunuz?
You all are looking for 1345 South Sycamore.
Siz 1345 Güney Sycamore'a bakmışsınız.
You mean young and free, listening to great music, surrounded by a community that's looking out for each other?
Yani, genç ve özgür, güzel müzik dinleyen ve birbirini kollayan bir çevrede yaşamaktan mı bahsediyorsun?
This might be the taste you've been looking for.
Bu senin aradığın lezzet olabilir.
Итак, вы хотите заарканить Лео, использовав для этого меня?
Ends of the Earth'ü, Looking Glass Key için sığınak gibi hazırladım. Berbat bir düşünce.
Мисс Эстель упоминала мегеру адвокатшу.
Dava bana kalıyor yani. Evet ama Looking Glass Key'de sıkıştın kaldın.
Looking like a rich man's wife
Zengin adam karısı
Шоу начинается. ARE MADE IN CALIFORNIA d d WE LOVE YOUR FACE d d WE'D REALLY LIKE TO SELL YOU d d THE COPS AND QUEERS d d MAKE GOOD-LOOKING MODELS d d I HATE TODAY d d...
Gösteri zamanı.
Hey, how's it looking under there, Eli?
Aşağısı ne durumda Eli?
- She was looking for family.
- Aile istiyordu.
Looking good, girls.
d Gonna tear it up like we got one night d d'Cause tomorrow morning, we'll be leaving d d So right now you better jump right in d d Tomorrow morning... d Güzel görünüyorsunuz kızlar.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]