Mistake traduction Turc
30 traduction parallèle
... don't make the same mistake twice. Learn from your mistakes.
Hatalarından ders al.
Возможно мы делаем ту же самую ошибку три раза... And we all do. Maybe we make the same mistake three times но надеюсь не четыре или пять.
Belki aynı hatayı üç kere yaparız ama 4-5 kere değildir umarım.
Ты думаешь : это ошибка - объясняться насчёт Вьетнама и того с чем мы там столкнулись? Do you think it is a mistake to explain about Vietnam and what we're faced with?
Vietnam'ı ve neyle yüz yüze olduğumuzu açıklamak sence hata mı?
Lyndon Johnson : - Now, America wins the wars that she undertakes. Make no mistake about it.
Bunda yanılgıya düşmeyin.
Я не знаю ни одного командира, из честных людей... I don't know any military commander who is honest который скажет что он не делал ошибок. ... who would say he has not made a mistake.
Hiç hata yapmadığını söyleyecek dürüst bir askeri komutan tanımıyorum.
Застали в расплох! Один раз - не пидорас!
French Mistake yaptığına, Şaşıracaksın.
There must be some mistake.
Bir yanlışlık olmalı.
Fine. My mistake.
Tamam, hata yapmışım.
Yeah, I'd love to, once she fixes her mistake.
Bırakmak isterim ama önce hatasını düzeltsin.
Well, we used to be best friends, and I was the one who turned her on to couponing, which was big mistake because she turned into a monster.
Eskiden çok iyi arkadaştık onu kupon biriktirmeye başlatan bendim ve bu büyük bir hataydı, çünkü böylece canavara dönüştü.
And while I do think you're making a mistake about me and Michelle, you're her mama, and I have to respect your wishes until I can convince you otherwise.
Michelle ve benimle ilgili görüşlerinizi doğru bulmasam da siz onun annesisiniz ve isteklerinize saygı duymalıyım. En azından sizi tersine ikna edene kadar.
I made a mistake, a long time ago.
Uzun zaman önce bir hata yaptım.
But the mistake ends here.
Hatam da burada bitiyor.
You stick that knife of judgment in me, go ahead, but make no mistake, his blood is just as much on your hands as it is on mine.
Sapla o eleştiri oklarını kalbime, durma. Ama sakın hata yapayım deme. Kanı benim elimde olduğu kadar seninkinde de var.
[Exhales] You're making a mistake.
Bir hata yapıyorsunuz.
I'm sorry, but I never thought I would be in the position to say, "Joan, you've made a mistake."
Özür dilerim ama bir gün sana "Joan, sen hata yaptın" diyeceğimi asla tahmin etmemiştim.
- Going out with you was the hottest and dumbest mistake I ever made!
Seninle çıkmak, yaptığım en ateşli ve en aptalca hataydı!
It was the hottest, dumbest, sexiest mistake I ever made.
Benim yaptığım en ateşli, en aptalca ve en seksi hataydı.
Three-letter word for mistake. "Err."
Yedi harfli, hata yapmak anlamına gelen kelime. "Yanılma."
Очень большая ошибка
♪ Is all a big mistake ♪
I'm sorry. This was a mistake.
Özür dilerim.
"The French Mistake" is my all-time favorite episode.
French Mistake ( 6x15 ) benim en sevdiğim bölüm.
Now, with the latest victim, the killer made a mistake.
Son kurbanda katil bir hata yaptı.
When the killer realized the mistake he made with Crawford, the punishment was cold-blooded murder.
Katil Crawford konusunda hata yaptığını anladı ve onu soğukkanlı biçimde öldürüp cezalandırdı.
This is a mistake.
Burada bir hata var.
♪ Now you must own to your mistake
# Şimdi hatanıza sahip çıkmalısınız.
Did you know that my dad once called me a mistake?
Babamın bana bir keresinde "hata" olduğumu söylediğini biliyor muydun?
I won't make that mistake again, either.
Aynı hatayı tekrar yapmayacağım.
- Ты воспротивилась, вернувшись.
The mistake was returning here.
2x08 - "Ошибка".
- The Mistake 6 AY SONRA 2x08