Nag traduction Turc
2,172 traduction parallèle
Но следователь из комиссии и банкир не расстреливают лагерь бездомных из автоматов.
Yine bir MKBK müfettişi ile bir bankacı evsiz barınağında sağa sola ateş açmaz.
Чтобы сохранить финансирование парков, они закроют Вестсайдский приют для животных.
Parkların parasını korumak için, batıyakası hayvan barınağını kapatacaklar.
Мы избавимся от них и получим достаточно денег, чтобы сохранить приют для животных, оставив бюджет парков нетронутым.
Onlardan kurtulmalı ve hayvan barınağını kurtaran yeterli parayı bulurken, Park departmanının devamını sağlayan bütçeyi de yaratmalıyız.
Мы спасли и приют для животных, и бюджет для парков.
Hayvan barınağını ve parklar bütçesini kurtardık.
Ну, или тебя уволят, или сократят бюджет парков, или уничтожат приют для животных.
Ya sen kovulacaksın, ya Park bütçesi kesilecek, ya da hayvan barınağı kapatılacak.
Ты объявишь, что Бобби Ньюпорт использует свои личные средства на то, чтобы спасти приют.
Bobby Newport'un hayvan barınağını kurtarmak için kendi servetini kullanacağını duyuracaksın.
Безопасный дом для животных, работа для моей подруги и бюджет парков в полном размере.
Hayvan barınağını, arkadaşımın işini ve Park bütçesinin tamamını kurtarmak.
Он — твоя тихая гавань.
Senin sığınağın yani.
Я считаю своё тело храмом.
Bedenimi tapınağım olarak görüyorum.
Не твой ли "храм" я видела поглощающим пакет острых Читос позавчера?
İki gece önce bir paket acılı cips yiyen o tapınağı görmedim mi?
а несчастье случилось до посещения храма или потом?
Şey, bu kaza tapınağı ziyaret ettikten önce mi olmuştu, yoksa sonra mı?
Какая разница? беду остановило чье-то благословение?
Nereye varmak istiyorsun? Şey, önce olduysa felaketin durmasıyla tapınağın bir ilgisi olabilir.
что храм был полуразрушен и давно покинут.
Yalnızca tapınağın yıkık dökük, metruk bir halde olduğunu anımsıyorum.
Буддистский храм в садах Сунь Ятсена.
- Sun Yat Sen Gardens'daki Budist tapınağında.
Я проверил записи камер наблюдения в храме, как ты и просила.
İstediğin gibi Tapınağın güvenlik kameralarını kontrol ettim.
Помогаешь в приюте для бездомных.
Bir evsiz barınağında gönüllüsün.
Только они знают где его тайное убежище, но они ничего не говорят.
Onun gizli sığınağını bir tek onlar biliyor ama konuşmayacaklardır.
Синьор, если эти черти помогут вам найти тайное убежище Шёпота, то я им дарую свободу.
Bayım, bu şeytanlar Fısıldayan'ın gizli sığınağını bulmanıza yardım ederlerse özgürlüklerini garanti ederim.
С двадцати лет у меня перебывала череда худших любовниц, которые подобно изношенным каменным ступеням привели меня в храм Индуизма, известный под именем Сиси, потому что она индианка.
20 yaşımdan beridir kızları sıraya diziyorum sanki beni Hindu tapınağına götüren merdiven gibi, bu kişi de nam-ı değer Cece oluyor. Çünkü kendisi Hindistanlı.
Как ты знаешь, я исследовал кучу мест для нашего последнего пристанища, и с нашими специфическими требованиями к стилю жизни и безопасности, список оказался короткий.
Senin de bildiğin gibi son sığınağımız için birçok güzergah araştırdım ve hayat tarzımız ve güvenliğimiz için ihtiyacımız olan özel isteklerimizle birlikte kısa bir liste oluyor.
Лекарь, вам нужно перенести короля в храм Гиль.
Erey, sen de kralı Gil tapınağına götürmelisin.
Это логово "Э".
Burası "A" nın barınağı.
Волонтёр в приюте для карманных собачек...
Hayvan barınağındaki süs köpekleri için gönüllü olarak çalışma...
то давай. Я собираюсь выбрать тебя для выполнения парных заданий.
Bendeniz, bu sahipsiz budist tapınağının rahibi, Mushin'im.
Завтра мы посетим храм и будем молиться за весь класс.
Yarın hep birlikte tapınağı ziyaret edip sınıfımızın selameti için dua edeceğiz.
Ваша первая девушка была найдена здесь, Джейн Харт, в бомбоубежище за заброшенными домами.
İlk kızınız Jane Hart. Burada. Kullanılmayan bir terasın ardındaki Anderson Sığınağı'nda bulundu.
Патриция Харрис была найдена здесь, также в бомбоубежище, на этот раз, на пустыре.
Patricia Harris burada, yine bir Anderson Sığınağı'nda bulundu. Bu seferki metruk bir yerdeydi.
Сидеть в бункере Гитлера, когда он кричит?
Veya Hitler bağırırken onun sığınağında olmak?
Мы присоединились к буддистскому храму.
Budist tapınağına girdik.
Мне следует поблагодарить вас за спасение, также, как и за моё текущее местоположение.
Sanırım sana canımı kurtardığın için be şu anki barınağımı sağladığın için teşekkür etmeliyim.
Так что, она - профессиональный борец за гражданские права. И ведет семинары, постоянно ходит в церковь, и в свободное время, организовывает сбор консервов в женском приюте.
Nefret suçlarıyla savaşıyor, düzenli olarak kiliseye gidiyor ve boş zamanlarında kadın barınağında yemek dağıtıyor.
Мы сделали это Мартин, мы взяли богадельню.
"Ve işte buradayız..." Başardık Martin! Sığınağı ele geçirdik!
Я знаю приют, где бесплатно делают кастрацию.
Bedava kısırlaştırma yapan bir hayvan sığınağı biliyorum.
Кто-то сказал нам про убежище для потерянных детей.
Biri bize kayıp çocuk sığınağından bahsetmişti.
Заприте этих Уравнителей под основанием храмаю
Bu eşitlikçileri alın ve tapınağın bodrumuna kilitleyin.
Вы можете жить на осстрове Храма Воздуха со мной.
Benimle birlikte yaşamak için Hava Tapınağı'na gelebilirsiniz!
Твое предложение пожить в Храме воздуха еще в силе?
Hava Tapınağı'nda yaşama teklifin hala geçerli mi?
Приветствую на острове Храма воздуха - вашем новом доме.
Yeni eviniz Hava Tapınağı Adası'na hoş geldiniz.
Если не хочешь пойти с ними, опусти глыбы и возвращайся в Храм Воздуха.
Hapishanede arkadaşlarına eşlik etmek istemiyorsan o elindekileri indirip Hava Tapınağı'na geri dönmeni öneririm. Dediğini yap, Korra.
Я лучше вернусь в Храм Воздуха, потренируюсь с Тензином.
Tenzin'le eğitim yapmak için Hava Tapınağı'na dönmem lazım.
Было непросто найти это убежище.
Bu sığınağı bulmak kolay değildi.
Без особой помощи нашего подстреленного.
Buradaki hayvan barınağından yardım almadan hem de.
В Службе по контрою за животными.
- Hayvan Barınağı'nda. - Ne?
Я так понимаю, Ник забрал его из Службы контроля за животными.
Sanırım Nick onu Hayvan Barınağı'ndan geri getirdi.
Похоже на логово серийного убийцы.
Seri katilin sığınağına benziyor.
Думаю, что это логово вины.
Buranın suçluluk sığınağı olduğunu düşünüyorum.
Это последние коробки из логова Эммы.
Bunlar Emma'nın sığınağındaki son kutular.
Если ее успеваемость снизится, то формально мы перестанем быть школой ; мы станем укрытием от торнадо с кабинками для голосования.
Notları düşerse, teknik olarak bir okul sayılamayız hortum sığınağı ve barakaları destekleyen bir şey oluruz.
Достаточно.
-... anana uygun yeni bir Ronald McDonald barınağı açıyorlarmış. - Hey!
Так что простите, что я не вернулся сразу же по приказу в подземный бункер в Нью-Джерси.
Yani, dediğiniz anda New Jersey'deki yeraltı sığınağına geri dönüş yapmadığım için kusuruma bakmayın.
Что ж, это тот вид знаков, которые ожидаешь увидеть в логове злого гения, который делает лазерные оружия.
Tam da Laser silahı yapan dahinin sığınağına girerken görmeyi beklediğin tabela.