Person traduction Turc
96 traduction parallèle
Парни будут говорить : "Вернись и дерись как личность И все мы будем петь :" Какая хорошая личность! "(" Какой хороший человек / мужчина " - поздравительная песня в США )
Aşağıya in de insan gibi savaş derler sonra hep birlikte For It's a Jolly Good Person söyleriz.
The person that should feel awkward is you.
Garipsemesi gereken kişi sensin.
Новенький / "The New Person" Я ему сказал, чтo ничем не смогу помочь.
Sonra adama dedim ki : " Bana sipariş numarasını vermeniz gerekiyor.
Но он был единственным кого я знал... But he was the only person that I knew в старшем командном составе Военно-Воздушных Сил, кто сосредотачивался исключительно... ... in the senior command in the Air Force who focused solely на уровне потерь своих экипажей за единицу разрушенной цели.
Ama tanıdığım Hava Kuvvetleri üst düzey komutanlarından, her hedef imhasında mürettebatının kaybına odaklanan tek kişi oydu.
Фидель Кастро принимает участие в шоу Эдварда Р. Мюрроуза "Лицом к лицу" - Привет, Фидель-младший.
Fidel Castro Edward R. Murrows'ın "Person to Person"'ında rol aldı.
97-ой эпизод пойманный в лесу.
.. : One Person Subs :.. Altyazı çeviri ve düzenleme :
Your girlfriend is very close With the person i care most about.
Kız arkadaşın en değer verdiğim kişinin yakın arkadaşı.
Нет, но Френни тут разыгрывает рождение нового хорошего человека,
Frannie'yi yeni doğdum havalarıyla dolaşırken this whole born again nice person act,
Видел его?
Person'u gördün mü?
Ты мою девушку случайно не фотографировал, я на днях тут показывал?
Kız arkadaşımın fotoğrafı sende mi? En son geçen gün, Person'a gösteriyordum.
Остановить машины.
Person, aracı durdur.
- Да пошёл ты Персон.
- Siktir git, Person.
ну, аллергия у Персона, но никто из моей команды не влип в дерьмо.
Şey, Person'un alerjisini saymazsak geri kalanlarda bir sorun yok.
I am the perfect person to step into his job, and that is exactly when Parker starts kindergarten.
Ben onun yerine gelebilecek olan en uygun kişiyim. Ve bu, Parker'ın tam olarak kreşe başlayacağı döneme denk geliyor.
But one person was missing- - someone who had changed Eli's life... in a way he never forgot.
Ama bir kişi eksikti Eli'nin hayatını, asla unutamayacağı şekilde değiştirmiş olan bir kişi.
Katik, Candle, elisen, lastik, askorbinka2006, palm, plastic _ choko, zaikazavr, Snippet, Lovely _ person, darula, asawyer, Lena _ Potter, deeds, agaphia
Risendark Uçurtma Bayramları
You know, for being the one person in lux's life
Sen olduğun için, biliyorum lüks hayatında bir kişi
I went to thank Sarah in person, because my agent had called me that evening to tell her that she had agreed to let me out.
Sarah'ya yüz yüzeyken teşekkür etmek istedim. Çünkü menajerim o gece, diziden çıkmama izin verdiğini söylemek için aramıştı.
And she didn't let on as to who this person was?
Peki kim olduğunu söylemedi mi? Hayır.
I think that person is our killer.
Sanıyorum ki bu kişi bizim katilimiz.
The person you're looking for is Kurt Brauer.
Aradığınız kişi Kurt Brauer.
We're gonna deputize every single person in this terminal.
Bu terminaldeki herkesi birkaç dakikalığına polis memuru yapacağız.
Person Hardman и моя компания тоже.
Pearson Hardman benim de şirketim.
There's only one other person who can blow the whistle on us.
Bizi ortaya çıkarabilecek bir kişi daha var.
Giving up something real and wholesome, that makes you feel like a better person, 48 часов жаркого секса
Kendini özel ve güzel hissetmeni sağlayan, bütün özelliklerini 48 saatlik, anlamsız seks için feda etmek...
I am a good person, and I have a boyfriend.
Ben... Ben iyi biriyim ve bir sevgilim var.
I'm Naomi Clark, a very important person outside the party.
Ben Naomi Clark, parti dışında kalmış önemli biriyim.
I would love to tell you why you should vote for me, but this is a bipartisan event, so I'll just say, it's easy to say, " I'm a good person,
Size neden bana oy vermeniz gerektiğini anlatmak isterdim, ama bu partiler üstü bir etkinlik, o yüzden sadece şunu söylemek istiyorum, "Ben iyi bir insanım ve düşündüklerim her zaman doğrudur." demek kolay.
She's a lot cuter in person than on her surveillance photo.
Dosyadaki resminden daha tatlıymış.
Карута — это даже к лучшему. Comment : 0,0 : 13 : 07.87,0 : 13 : 15.70, Note, N, 0000,0000,0000, is that I have no way to tell you in person но только не для меня. Ририка!
Bahar geliyor, artık çiçekler açıyor...
You taught me that the best thing a person could be is of some use.
Bana bir insanın ne kadar iyi olabileceğini öğrettin.
So there's one less person on this earth who knows our name, who remembers our childhood.
Bu dünyadan adımızı ve çocukluğumuzu bilen bir kişi daha göçüp gitti.
Once, when the breath leaves our body, and once... when the last person we know says our name.
Birincisi bedenimizde nefes alıp verme kesilince diğeri de adımızı son bilen kişi öldüğünde.
Хуже. ♪ Every person dance soon ♪
"Her kişi yakında dans edecek."
Does that make me a horrible person?
Bu beni kötü bir insan yapar mı?
I'm a good person.
Ben iyi bir insanım.
You are a snobby witch, and you aren't the only person that Lavon ever loved!
Züppe cadının tekisin... ve Lavon'un aşık olduğu tek kişi de değilsin!
Earl... can be a normal person for two hours. I'll help you.
Earl'ün... iki saatliğine normal bir insan olabileceğine inanıyorum... sana yardımcı olurum.
Что у вас за проблемы, мисс Персон? Простите?
- Sizin sorununuz nedir Bayan Person?
I used to be exactly the person that you wanted to see in these moments.
Eskiden o anlarda tam olarak görmek istediğin kişiydim.
"When I say I love you, you say you better." That person's just mean.
"When I say I love you, you say you better." O kişi düpedüz kırıcı.
No, she's a good person who does nice things for you.
Hoş bir kız ve sana da iyi davranıyor.
I'm freaked out, which is the normal human response to driving in a car where the driver's eyes are being covered by another person and everyone's on whip-its.
Korktum çünkü içindekiler uyuşturucu etkisindeyken sürücünün gözleri kapatılan bir aracın içinde olan bir insanın vereceği doğal tepki budur.
The cabbie could be the last person to see her alive.
Onu en son hayatta gören gören kişi o taksici olmalı.
I thought you were the right person to pass it off to.
Paslamak için doğru kişinin sen olduğunu düşündüm.
Person matching his description was just seen checking into the Stargazer Motel off I-66 an hour ago.
- Onun tarifine uyan biri bir saat önce I-66 yolu üzerindeki Stargazer Oteli'ne giriş yaparken görülmüş.
And that can only be one person.
- Bunu sadece bir kişi yapabilir.
... and she re - seated the class based on the results of that test. Были вертикальные ряды, и она помещала человека с высокой оценкой... There were vertical rows, and she put the person with the highest grade на первом месте в левом ряду.
Dikey sıralar vardı ve en yüksek notu alanı soldaki sıranın en başına oturturdu.
... a person comes on and says : " I'm Robert Kennedy.
" Ben Robert Kennedy.
Comment : 0,0 : 12 : 57.90,0 : 12 : 59.53, Note, Caption, 0000,0000,0000, is that I have no way to tell you in person Есть!
Ama o kartı almalıydım.
I'm a good person.
Söyledikleriniz çılgınca. Ben iyi biriyim.