Pick traduction Turc
112 traduction parallèle
Pick'Em Up в кассах.
Gişeden al onları.
- Медиатор Судьбы.
- Kaderin Penası ( The Pick of Destiny )
У меня проблемы, Пик.
Başım dertte Pick.
Pick Up The Phone.
Aç şu telefonu.
и Y на машине : Pick Up The Phone.
Aç şu telefonu.
"мы с удовольствием опубликуем вашу продолжающуюся работу " с Джорджией в фото серии, "и вы были выбраны для портфолио Фонда ДИАФРАГМА."
"Halen devam eden, Georgia'nın hayat serüveni projenizin Aperture Foundation Portfolio Pick ödülüne layık görüldüğünü belirtmekten onur duyarım."
So, if you wanna pick up the sandpaper and get going on it, son.
Zımpara kağıdını alarak başlayabilirsin. Sen de işe koyul, evlat.
Pick one up. You gotta start your own chair, go on.
Bir tanesini al ve işe koyul.
Вижу два пикапа. Приближаются быстро.
Hızla üzerimize gelen iki pick-up var.
Хитмэн, вижу вооружённых иракцев в гражданской одежде в белых пикапах с красными бриллиантами на борту.
Hitman, kırmızı kare işaretli bir pick-upta sivil kıyafetli, silahlı Iraklılar görüldü.
How about we pick something from your cookbook? Great.
Yemek kitabından seçmeye ne dersin?
Разве не лучше чтобы получить весь задницы Коротышка с добычей жира задницу царь приходят на старый ледоруб,
daha iyi bir yol değil midir sinek-ass hatun olsun. şişman-ass ganimet ile eski buz pick üzerinde jocking gel Sen benim dediğimi biliyorsun?
Мама очень переживала, когда Даррен бросил ее ради девки, которую подцепил в продуктовом магазине.
Daren onu Pick Save'de tavladığı kız yüzünden terk edince annem çok üzüldü.
This is one of my favorite pick-up strategies.
Bu benim en sevdiğim kız götürme stratejilerimdendir.
Я не думаю, что это хорошая идея - пустить коту под хвост всю твою жизнь из-за человека, которого ты даже не знаешь.
Sanmıyorum iyi bir fikir, Jenny, pick up için Burada bütün hayatını terk bir adam için bile bilmiyorum.
- Спасибо. - Был бы в 2005.
En az dört tane pick yapacağına emin olabilirsin.
Новые RSU крепятся к гигантской зубочистке, называемой крепежным шестом ( pick stick )
Yeni RSU, kürdan çubuğu adı verilen dev bir kürdana tutturulmuştu.
Подбирай и веди!
Pick'n roll!
Пикапер Пит.
'Pick-up Pete'.
"Пикапер Пит?" Большой ловелас?
"pick-up Pete"? Bayanlarla arası mı çok iyiydi?
Нет. Водитель пикапа.
Hayır.Pick-up ( # ) kullanır.
Пикапер Пит, он же Пит Муча.
Pick-up Pete, diğer adıyla Pete Mucha.
Пикапер Пит, так понимаю.
Pick-up Pete, tanıdım.
Помнишь, когда Донни выпрыгнул и спас Энни от Пикапа Пита?
Donny'nin bir anda ortaya çıkıp Annie'yi... pick-up Pete'den kurtardığını hatırlıyor musun?
Где вы научились так говорить по-английски, госпожа Чон?
Nereye Englsih, Miss pick up yaptı Cheung?
Но я взял немного десерта.
Ama pick up yaptı biraz tatlı. Hmm.
The opportunity to pick a new co-host,
Fırsat Yeni bir co-host almak
House fired my pick sight unseen.
House benim seçtiğimi daha görmeden kovdu.
He was never even interested in Chase's pick.
Chase'in seçimiyle hiç ilgilenmedi.
Я удерживал мировой рекорд по самому длинному скольжению на задней пеге где-то, приблизительно, два года, когда был маленьким хвастуном.
Ben daha genç bir oğlanken en uzun Ice Pick Grind rekoru, iki yıl gibi bir süre benimdi.
Of our time of death. Go pick him up.
Gidip alın içeri.
Служба слежения докладывает, что отслеживаемый сигнал движется на юг в направлении к Уэллс стрит, сейчас находится на Мэдисон стрит.
C - PICK, Wells Sokak'ın güneyine yönelen bir sinyal belirledi. Şu an Madison Sokak'ta.
Диспетчер, что сообщает служба слежения о местонахождении маячка?
Merkez, C - PICK hedefi nerede gösteriyor?
5533, они докладывают, что сигнал исходит с Ван Бюрен и ЛаСаль, теперь снова движется на юг.
5533, C - PICK, Van Buren ve LaSalle'de sinyal alıyor, tekrar Güney'e yönlenmişler.
Я бы сидел у их ног и слушал множество их историй о битвах, тоскуя по дням, когда мог брать своё оружие и стоять рядом с ними, в лучах Славы.
Hepsinin Arverni'lerin mızraklarıyla can verişini izledim. longing for the day when l could pick up arms and stand beside them in glory.
If you need anything else, you just pick up that phone.
Başka bir şey istersen telefonu açman yeterli.
I'll set up the pick-up.
Malları almaları için adamlarımı gönderirim.
Pick her up tonight.
- Teşekkürler. Onu bu gece al.
I'll pick up the cake.
Ben alırım.
Like bringing a hot woman to a bar to help pick up other hot women.
Bara güzel bir hatunla gelip güzel hatunları götürmek gibi yani.
Just pick one. Nobody knows the difference.
- Yazın birini, fark etmez.
Рид, сообщение.
Reed, pick up.
Так что если ты хочешь бежать, вот что я скажу тебе - Надо выждать момент.
Şimdi gitmekte ciddiysen, benim sana diyeceğim... let's pick the moment.
We might as well pick up some diapers, too.
Bebek bezi de alsak iyi olur.
Возьми грёбаный телефон.
Sheryl, telefon pick up!
If you had to pick one wish they would actually grant, what would it be?
Tek bir dileğini gerçekten yerine getireceklerini bilsen ne dilerdin?
Or I could throw away some meat and pick it up from the dumpster later. Не беспокойся.
Ya da çöpe et atıp çıkışta konteynırdan alabilirim?
"Пик Ап Кафе".
Pick-Up Café.
Меня ищут, Пик!
Başım dertte, Pick.
I need somebody to go pick up the... Oh. There's Austin.
Birinin gidip onu almasını... Austin, kibarlık yapıp kamyonetinle pastayı almaya gider misin?
Я никогда не делала этого. You're the reason why I had to pick up an extra hummer this week?
Bu hafta fazladan yapmamın sebebi sen miydin yani?