English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Russe → Turc / [ S ] / Sato

Sato traduction Turc

393 traduction parallèle
Ёсиро Мураки
Müzik : MASARU SATO
ДЗИЦУКО ЙОСИМУРА, КЕЙ САТО
JITSUKO YOSHI MURA KEl SATO
- Киочи Сато Мисако Томинага
- Kyoichi SATO Misako TOMINAGA
Мой лучший друг, Сато.
En yakın dostum Sato.
Конечно Сато был оскорблён.
Tabii Sato kendini aşağılanmış hissetti.
Сато, его семья была самой богатой в деревне.
Sato köyün en zengin ailesinin oğluydu.
Сато, также хорошо владеет карате как и вы?
Sato sizin kadar iyi karate yapar mıydı?
Если бы вы всё же стали бороться с Сато, ваш отец бы стал судьей на вашем поединке?
Sato'yla dövüşseydiniz, babanız hakemlik eder miydi?
Насчёт Сато. - Ничего.
Hayır, Sato hakkında.
Юки-сан, прошлой ночью, рассказала мне, что после войны, отец Сато привёл сюда большое рыболовное судно.
Yuki-san bana dün gece anlattı, savaştan sonra... Sato'nun babası büyük ticari balıkçı tekneleri getirmiş.
Деревня арендует.
- Her şey Sato'nun. Köylüler ondan kiralıyor.
Если Сато так вас ненавидит, почему он дал вам время на траур?
Sato sizden bu kadar nefret ediyorsa, neden yas tutmanız için zaman tanıdı?
Первая работа Мияги - работа на отца Сато.
İlk işim... Sato'nun babasının yanındaydı.
Теперь им владеет Сато.
Burası şimdi Sato'nun.
Сато, продаёт его музеям.
Sato bunları müzelere satıyor.
Его охоты, шато, механические птицы!
Av partileri, şato ve mekanik kuşlar!
Замок с привидениями, представляете? Мокрые стены, звон цепей.
Düşünsenize, perili bir şato, rutubetli duvarlar, zincir sesleri...
Сюда, милорд, сдался без боя замок.
Buyrun efendim ; şato teslim oluverdi hemen.
Так шло время, роскошный замок пришёл в упадок, фамильные ценности были попусту растрачены... на тщеславных и эгоистичных сводных сестёр, а Синдерелла в своём собственном доме... превратилась в угнетённую и униженную прислужницу.
Bu yüzden, zaman geçtikçe şato harap olmuştu. Ailenin serveti kendini beğenmiş ve bencil üvey kardeşler için telef edilirken Külkedisi hırpalanmış, küçük düşürülmüş ve sonunda kendi evinde hizmetçi olmaya zorlanmıştı.
Эта ужасная тесная халупа и есть замок твоей мечты.
Bu korkunç küçük ev senin hayalindeki şato.
Проблемы с трубами, почти все они протекают.
Şato tesisatçılarının istilasına uğramış durumda. Hendekte sızıntı var.
Этот замок еще помнит то время, когда здесь происходили странные вещи - необычные,
Bu şato, birçok heyecan verici anıyla dolu. Haçlı seferlerinden bu yana, burada birçok olay cereyan etmiş.
- В дворец?
İsterseniz o ev bir şato olabilir!
- Ваш дом будет как новенький.
Bir şato?
Как видите, большая часть работы уже сделана.
Evimi şato yapacağınızı söylemiştiniz, en büyüğü burada zaten.
Грабители замков, которые тайно действуют совместно с антикварами из Сен-Жермена.
Ama nasıl? Şato yağmacıları. Paris Saint Germain antikacıları için çalışan soysuz ayaktakımı!
Эпоха кровавой борьбы между графами и епископами. Но графы никогда не сдавались, молодой человек.
Bu şato 1 1. yüzyıldan, kontlarla piskoposların savaşlarından bu yana Montignac ailesine aittir.
Но этот замок вам не принадлежит.
Yani bu şato size ait değil.
- И этот замок принадлежит вам?
Ama öyleyse bu şato size ait!
- Замок Монтиньяк.
Hangi şato?
- Черт подери, грабители замков. - Я туда не пойду.
Aman Tanrım, şato yağmacıları!
Можете организовать несколько ограблений замка, чтобы немножко позабавиться?
Oraya vardığımızda birkaç şato yağmacısı getirtseniz de biraz eğlensek, ha?
Композитор Масару Сато
MASARU SATO
Не они ли разбили лагерь в замке?
- Bazıları şato içinde geceliyorlar.
Чeй этo зaмoк?
Bu şato kimin?
Moeгo гocпoдинa Гюи дe Лyaмбapa.
Bu şato efendim Guy de Loimbard'a aittir.
Дpyгиe кopoли гoвopили мнe, чтo cтpoить нa бoлoтe - идиoтизм.
Diğer krallar bataklığa şato kuruyorum diye bana deli dedi.
Eгo зacocaлo бoлoтo.
Şato bataklığa gömüldü.
Ладно, ты сможешь увидеть её сегодня вечером в Понтуаз, в замке Сен-При.
Şimdi bak. Bu gece Kont Prix evinde Şato De Saint Perix'e uğrayacak olursan büyük bir parti verdiklerini göreceksin.
Ты выходишь замуж за титул.
Her şey çok açık. Sen bir şato ile evleniyorsun.
Когда-то он там был, но теперь это призрачный замок.
Eskiden orada bir şato varmış. Ama şimdi bir hayalet şato.
Этот замок такой странный.
Bu şato çok tuhaf.
Я вижу замок из золота и серебра.
Gümüş ve altından bir şato görüyorum.
Остановись, замок! Или я разрушу тебя!
Şato, dönmeyi kes, yoksa seni yerle bir ederim!
Остановись замок! Или я разрушу тебя!
Şato, dönmeyi kes, yoksa seni yerle bir ederim!
Остановись замок!
Şato, dönmeyi kes!
- Дворец на 60 квадратов?
Yazlık değil, bir şato o. 60 metrekarelik şato mu olur?
Вы, капиталисты, это называете дворцом?
Siz kapitalistler buna şato mu diyorsunuz?
Подумала бы лучше, каково мне дрожать за нее днем и ночью.
Peki. Ama bana bak, Şato amcasına. Geceleri endişelenmekten uyuyamıyorum.
- Не переведено -
Bekçilik yaptığı şato.
Сато, я не буду биться с тобой.
Sato, seninle dövüşmem.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]