Seemed traduction Turc
13 traduction parallèle
I dabbled in it once or twice, but it always seemed more trouble than it was worth.
Bir veya iki kez yakınından geçtim, ama hep, değmeyecek kadar karmaşık bir şey gibi geldi.
Uh... When I got there, she was reading a script, and she seemed upset.
Oraya vardığımda senaryo okuyordu.
I thought at dinner... at that horrible dinner seemed like, something might be going on between Ivy and Little Charles.
Akşam yemeğinde düşündüm de... Şu korkunç yemekte. Ivy ve Küçük Charles arasında bir şeyler olabilir gibi geldi.
He seemed to want to make sure it was clear ACN is antiterrorist.
Sanki ACN'in antiterörist olduğunu belli etmek ister gibiydi.
Even when the devil seemed to have a heart
Even when the devil seemed to have a heart
It's only you and the fire Marshall's office that seemed to think he had a red flag pinned to his chest.
Görünüşe göre sadece sen ve itfaiye müdürü onun bu kadar kızgın olduğunu düşünüyorsunuz.
You've seemed... troubled since you took that call in Autopsy yesterday.
Dün otopsi odasına geldiğinden beri endişeli görünüyorsun.
I mean, crucifixion seemed great at first, too.
Yani çarmıha gerilme de ilk başta büyük bir ilgi görmüştü.
I ran into her the other day, and something just seemed off.
Geçen gün ona rastladım ve bir şeyler yolunda değilmiş gibiydi.
There are times when families should be together, and this seemed like one of those times.
Bazen ailelerin bir arada olması gereken anlar olur ve bu da bana öyle bir an gibi geldi.
You seemed far away.
Dalmış gibiydin.
The coincidence seemed too great to ignore. По какой-то причине
Peki bu ortak nokta nedir?
# That's the way it seemed #
Görünüşe göre Hayallerim yıkılmaya mahkûmdu