Stick traduction Turc
128 traduction parallèle
A stick of wood
Bir tahta parçası
Билеты на Ink-sticks.
Sonunda'Ink Stick'e bilet alabildim!
Вижусь с Голди время от времени Стиком, Брауном, Сулковым, Макгайером Джеем Ти, Бирдсли.
Goldie ile karşılaştım, zaman zaman da Stick, Brown, Sulkov, McGuire J.T., Beardsley.
Стик.
Stick.
И не пожалеешь, что пришлось остаться.
You stick around / I'll make it worth your while [Takıl buralarda değsin zamanına di mi]
Малколм, лощина "Хоккейная Клюшка".
Malcolm, Hockey Stick Gully'den.
Но есть настоящие мастера, как Стик. Они могут возвращать к жизни.
Ama Stick gibi, kimagure yi ölüleri diriltmek için kullanan gerçek ustalar var.
Я не знаю, что думать, Стик. Началась война с "Рукой".
Beni buna sürüklemeye hakkın yoktu Stick.
Без участия Стика и твоего отца.
Ben Stick'ten sen de babandan yardım almayacaksın.
Stick головой дюйма Если он проснулся,
Kafanızı içeri uzatın.
Думаю, так скажет дезодорант.
Speed Stick desem.
— "Спид стик"?
Men's Speed Stick?
Could be better.Right, go stick this on the dogs.
Daha iyi olabilirdi. Peki gidip köpekleri bağla.
Скрести палочки.
Cross stick.
С вами "Доброе утро, Нью-Джерси".
Günaydın New Jersey'de şimdi Stick sizinle beraber.
Новые RSU крепятся к гигантской зубочистке, называемой крепежным шестом ( pick stick )
Yeni RSU, kürdan çubuğu adı verilen dev bir kürdana tutturulmuştu.
Да, но прямых доказательств нет.
Evet ama ispatlayamıyoruz. Yeah, but not to make it stick.
High stick!
- Kural hatası!
Забавно. как Зеленая Стрела показывает его лицо каждому Now everyone wants to stick theirs in my business and...
Green Arrow'un herkese yüzünü göstermesi ile ilgili komik olan şey herkes beni incelemeye başladı.
We'll stick to defensive positions between here and the gate room.
Burasıyla geçit odası arasındaki savunma mevkilerinde kalırız.
На этом мы завершаем. Правила игры.
Bu akşamlık Joy Stick Jockeys'den bu kadar.
Уройся! Кстати, я отдавал все бесплатные спортивные лифчики девчонкам, работающим в "Хот-доге на палочке".
Bu arada, Hot Dog On A Stick'te ki kızlara bedava spor sütyeni dağıtıyordum.
Мои намерения - получить в Крукед Стик кровать и горячую ванну.
Tek niyetim Crooked Stick'e varıp bir yatak ve bir sıcak banyo bulmak.
Почти всю жизнь я прожила в Крукед Стик.
Crooked Stick'te hayatımın büyük kısmını kaybettim.
Крукед Стик.
Crooked Stick.
Знаете, я начинаю думать, что в Крукед Стик что-то не так с питьевой водой.
Biliyorsun, burada, Crooked Stick'te içme suyuyla ilgili bir şeylerin yanlış olduğunu düşünmeye başlıyorum.
Конечно, Крукед Стик намного лучше.
Tabii ki, "Crooked Stick"... çok daha iyi değil.
Это индейское название.
Crooked Stick bir Kızılderili ismi.
В Крукед Стик?
Crooked Stick'te mi?
Похоже, сейчас тут станет жарковато.
Görünüşe göre, cehennem Crooked Stick'e kapılarını açmış.
Сделаем версию для женщин и для мужчин, шариковый, или сухой, какие есть.
Onlara erkek veya bayanlar için olanından, döner başlı, stick veya ne olursa onları sunacağız.
Rafi, stick around, huh?
Rafi, sen kal.
Ваш первый альбом из этих мест.
İlk albümünüz Stick Meat rock müziğinde bir takım yeni marşlar doğurdu.
Never! Look, Francine, I know things look bleak, but if we stick together and believe in each other, we can overcome anything.
Bak Francine, umutsuz göründüğünü biliyorum ama birbirimize tutunur ve inanırsak herşeyin üstesinden gelebiliriz.
Это дубинка.
Bang stick.
пороховые ожоги на основании черепа согласуются с дубинкой - это тоже, что убило Ингер Йоханнсен
Kafatasının altındaki yanık izleri Johansen'i de öldüren bang stick'e uygun görünüyor.
Ну, знаешь ли, он умудрился достать порох для его дубинки для акул, не оставляя следы.
Bang stick'e barut bulup hiç iz bırakmamış.
I promised this Yid I'd stick it only halfway in.
Bu Yahudiye bunun yetmeyeceğini söylemiştim.
Я пользуюсь леди спид стик.
Lady Speed Stick sürdüm ondandır.
Снова нанюхался клеевых карандашей, членопрыщ?
Pritt Stick mi çekiyordun, hödük herif?
Я знаю, как важна тебе твоя карьера. и не могу представить, как ты будешь руководить корпорацией по бесплатному Wi-Fi в пекарне "Баттер Стик".
Kariyerinin ne kadar önemli olduğunu biliyorum,... sadece senin Butter Stick pastanesinde kablosuz ağlarla... bir iş yönettiğini hayal edemiyorum.
Нет, не мог stick в crossie любой ценой.
Hayır milyon versen bulmaca çözmeye katlanamazdı.
You stick that knife of judgment in me, go ahead, but make no mistake, his blood is just as much on your hands as it is on mine.
Sapla o eleştiri oklarını kalbime, durma. Ama sakın hata yapayım deme. Kanı benim elimde olduğu kadar seninkinde de var.
Stick your finger up his rear and pop his cork, you get it done in two.
Sok parmağını götüne iki oynat, iki dakikada da halledersin.
You know what? Have her stick around. I gotta hit the Alibi in ten minutes away.
Aslında kalsa iyi olur, nasılsa on dakika sonra bara kaçacağım.
Знаете, в этом мире много чудес, но, возможно, величайшая из его тайн это... э... великолепные и непреодолимые Врата Двух Сирен у пекарни "Butter Stick".
Malum bu dünyada pek çok harika var ama en harika gizem heralde fırıncının büyüleyici ve geçilemez mitolojik Sirenleri burada olmalı.
Ты бросил меня одну в пекарне "Butter Stick", а Коди Стронг пялился на меня как будто я последний кусочек бекона в его тарелке!
Beni fırında tek başıma, Cody Strong'un, sanki tabağındaki son pastırmaya bakar gibi bakışlarına maruz bıraktın.
You know he's always wanted to stick it to Kallie, so one plus one...
Hep Kallie'e çakmak istiyordu biliyorsun yani bir artı bir...
Это Баттер Стик. То место, где можешь выпить кофе с выпечкой.
Butter Stick'te hamur işler ve kahveler satılır.
- Стик.
- Stick mi?
Отца и его дочь, Стик.
Bir baba ve kızı, Stick.