Took traduction Turc
131 traduction parallèle
God took a Daniel once again
Mucizelerin mucizesi Tanrı bir kez daha Daniel'e destek oldu
God took a tailor by the hand
Tanrı aldı bir terziyi,
He took her down to Chinatown And he showed her how to kick the gong around
Smokey onu Çin maHallesine götürdü ve ona esrarçekmeyi öğretti
Took her to the doctor, sewed her arm on again
- Dokun ona doktor gibi, tekrar ona kol dik -
They just took off.
Arabayı alıp gittiler.
Мэриадок Брэндибак и Перегрин Тук.
Meriadoc Brandybuck ve Peregrin Took...
Глупый Тук!
Budala Took.
Перегрин Тук!
Peregrin Took!
Болван Тук!
Ahmak Took!
Из всех назойливых хоббитов, Перегрин Тук, ты хуже всех.
Bütün meraklı Hobbitler içinde, Peregrin Took, sen en beterisin.
Он же Тук!
O bir Took çünkü.
Знаешь, лучше вообще помалкивай, Перегрин Тук.
Filhakika, senin hiç ağzını açmaman daha evlâ olur Peregrin Took.
И будешь делать то, что прикажут, Перегрин Тук.
Senden ne istenirse onu yapacaksın Peregrin Took.
Перегрин Тук, для тебя важное поручение.
Peregrin Took evladım, şimdi halledilmesi gereken bir iş var.
О чем ты думал, Перегрин Тук?
Kafandan ne geçiyordu Peregrin Took?
... and had to be drastically changed. He took the B-29s down to 5000 feet и он решил бомбить зажигательными бомбами. But, anyhow, that's what he did.
Fakat öyle yaptı.
"Проклятье, я хотел бы-знать, кто был тот сукин сын... " Goddamn it, I'd like to know who the son of a bitch was что приказал этим великолепным самолётам, разработанным, чтобы бомбить с 23,000 футов... ... that took this magnificent airplane, designed to bomb from 23,000 feet спуститься на 5000 футов, из-за чего, я потерял моего ведомого...
" Lanet olsun. 7 km'den bombalamak için tasarlanmış bu muhteşem uçağı alıp 1.5 km'ye indiren orospu çocuğunu bilmek istiyorum, kanat pilotumu kaybettim.
Служба Безопасности провела меня в Белый Дом со служебного входа. The Secret Service took me in the house by the back way.
Gizli Servis beni arka kapısından bir eve götürdü.
Мы привезли тело в Белый Дом около 4-ёх часов утра... We took the body to the White House about whatever it was, 4a.m. и позвонили руководителю Арлингтонского Кладбища.
Naaşı Beyaz Saray'a getirdiğimizde gece 4'tü sanırım.
Я передал её сам. And I took it to him. I delivered it myself.
Ona ben götürdüm.
Если взять летние и зимние каникулы, весенние каникулы, праздники, вы получите примерно то, что есть сейчас.
If you took summer, plus winter breaks... spring break, holiday weekends... you start to get pretty close to what you have right now.
You know, I-I was ribbing you the other day about getting a job, but you took it seriously.
Geçen gün, iş bulma konusunda sana takıldım ve sen bunu ciddiye aldın.
Tell Jackson I'm sorry it took me so long.
Uzun sürdüğü için, Jackson'dan özür dilediğimi söylersin.
Она подала на папу в суд за то, что он уволил ее без уважительной причины.
Took Babamı Mahkemeye verdi... Haksız yere işten çıkardığı için.
Но, дон Сеферино, ради Бога я всю жизнь прожил здесь.
Tanrı tarafından Ama Don Ceferino,... I took... tüm hayatım burada.
Shane, uh, stole your brush and took it to the lab for a paternity test.
Shane, fırçanızı çaldı,... ve babalık testi için laboratuara götürdü.
I took him to the baths.
Onu hamama götürmüştüm.
The rude asshole never even took off his Bluetooth.
Görgüsüz pislik orada bile Bluetooth'unu çıkarmamıştı.
I took it from my lord
Onu Tanrı'dan aldım
She didn't want to put in the work, so she took a shortcut.
İşe zaman harcamak istemedi ve kısa yoldan gitti.
He took over when we left.
Biz gidince o başa geçti.
Your helper, the kid that took over your ritual
Seni buraya getirdiğimizde ritüeli devralan...
I took him in, got him clean, taught him right from wrong.
Onu yanıma aldım, uyuşturucuyu bıraktırdım, doğruyla yanlışı öğrettim.
They took the brain and left the head?
Beyni alıp kafayı mı bırakmışlar?
He wants us to think that he took Julio out the front door.
Julio'yu ön kapıdan çıkardığını düşünmemizi istiyor.
Принцесса вручает Бобу-Уроду Канадскую медаль за мужество А также Скотту, который, конечно же, является гигантским хуем Ну и, конечно, юконскому эскимосу
Prenses, şu an Çirkin Bob'a ve tabii koca bir dalyarak olan Scott'a Yukon'dan Katook-took'a Kanada cesaret madalyası veriyor.
We took him out.
Onu öldürdük.
I took the hint and... became a man.
Ben de ipucunu buldum ve milli oldum.
If you took the same guy, telling the same story, put him on the street corner with a shopping cart, he'd be a babbling old fool.
Aynı adamı alıp market arabasıyla sokağın tekine koysan, aynı şeyleri anlatsa insanlar manyak der geçer.
- Я разбила обе фары бейсбольной битой -
"I took a Louisville Slugger to both headlights"
He tied me up, took me to this warehouse
Beni bağladılar ve bir depoya götürdüler.
Well, we-we-we took him for a night out is all, and well, you know, he died.
Bir gecelik onu bakımevinden çıkardık ve öldü.
Punched a Korean store clerk in the face, and took his clothes.
Koreli bir mağaza görevlisini yumrukladım ve kıyafetlerini aldım.
You took care of Alex?
Alex meselesini hallettin.
я люблю, когда всё зарождается и ненавижу, когда умирает и когда я узнал, что ты отдала свою руку другому.
# And I love the way that it starts come what may # # But I hate the way it all ends in disarray # # And when I found out you took back your sweet hand #
Oh, and, uh, Frank took Liam.
Bir de Frank, Liam'ı aldı.
Just before she took off for Fields Market in Frederick.
Frederick'teki Fields Market'e gitmeden hemen önce.
Да, знаешь, я сказал ему, что вызвал машину, он вышел из себя, а потом сбежал.
Evet, bilirsin işte, otobüs çağırdım diye, Rahat duramadı ve gitti.ç he took off.
Производство СТИВЕНА ФРИДМАНА
# You took the part # # that once was my heart # # so why not take all of me?
I took more philosophy courses, particularly one in logic и один по этике. Я взял больше курсов по философии, особенно один, - по логике...
Başka felsefe dersleri de aldım.
... and he took it down to 5000 feet, and I lost my wingman который был обстрелян и сбит. "... he was shot and killed. "
Vurulup öldü. " dedi.