While traduction Turc
121 traduction parallèle
Надо сдаться сейчас, еще можно все изменить.
All the more reason to turn ourselves in now while we can still cut a deal. Ne ile?
While I search for laudanum Artaud writes :
Afyon ruhu ararken Artaud şunu yazdı :
И не пожалеешь, что пришлось остаться.
You stick around / I'll make it worth your while [Takıl buralarda değsin zamanına di mi]
ЛОНДОНСКИЕ ПСЫ
"In the avenues and alleyways" "While you sleep there's whole world coming alive"
♫ BUT WHILE WE'RE APART ♫
AMA BİZ AYRIYKEN
I was all right For a while
~ Kendimi iyi hissettim bir süre için ~
I could smile for a while
~ gülümseyebildim bir süre için. ~
* Left its seeds while I was sleeping
Uyurken tohumları bıraktı.
Сейчас, пока-что, мы говорим об этом приватно, а не публично... Now while we say this in private and not public... но есть доступные факты, которые найдут свой выход в прессу. there are facts available that find their way in the press.
Biz bunu kamuoyu önünde söylemezken basına sızan bazı gerçekler de var.
Когда я был министром... While I was secretary мы использовали то что называлось : "оранжевый агент" во Вьетнаме. ... we used what's called "Agent Orange" in Vietnam.
Bakanlığım sırasında Vietnam'da "Turuncu Ajan" denen bir madde kullandık.
Но несомненно это происходило... когда я был министром. But it certainly occurred... the use of it occurred while I was secretary.
Ama kesinlikle oldu, ben bakanken kullanıldı.
You're far away Will be gone a while
# Uzaklardasın, bir süreliğine gittin
While head rolls on the ground
# Kafalar dönerken yerlerde
While money keeps making the world go round.
# Para dünyayı yönettiği sürece
A renegade, disturbing the peace while I'm spitting the serenade
# Ben serenat yaparken barışı zedeleyen bir hain
Слушай, Марсель, просто не попадайся ему на глаза какое-то время, понял?
Look, Marcel, just stay out of his face for a while okay?
I've been meaning to give this to you for a while now... but I, uh, could never find the right moment.
Bunu, uzun zamandır size vermek istiyordum.. Ama ben.. Bir türlü, doğru zamanı yakalayamamıştım.
- I'm sorry you heard all of that. The good news is, while I was in there,
İyi taraftan bakarsak, içerdeyken, küvetinizi de sıvaladım..
I had it in the back of my mind for a while, and then yesterday, I got a ph- -
Bir süredir aklımdaydı ve dün bir telefon geldi..
* While other girls just bitch and diss *
* Öbür kızlar orospuluk ve çirkinlik yaparken *
Hey, sure hope you make it worth my while, come Friday.
Cuma günkü vaktime değdiğine emin ol.
You're leaving? Could take a while.
Biraz sürebilir.
The streets tempt, but for a while, life wills out.
Sokaklar seni cezbetsin, ama sonra bir anda, yaşam biletin kesiliversin.
But, you know, a man's got to drop out every once in a while, commune with this great country, tramp about.
Ama bir erkek arada sırada her şeyi bırakıp bu harika ülkeyle bütünleşmeli, yolculuk etmeli.
We grew apart because she fell in love with a gastrointestinal robot surgeon while I was always gone.
Bizler ayrı büyüdük, çünkü ben yokken o bir cerraha aşık olmuş.
I can't sell any leg spreader while I'm hiding out here.
Burada saklanırken içkilerimizi satamam.
and I'll knit a sweater while you write a letter unless we got better to do-hoo
Daha iyisini bulana kadar Ben kazağımı örerken Sen de mektubunu yazarsın
But no big deal. I'll just scream, "look over there," while you quickly shove a scope up her daughter's rectum.
Ama önemli değil sen kolonoskopu kızının rektumuna çabucak sokarken ben de "şuraya bak" diye bağırırım.
So while this may seem insensitive, this crucial, lifesaving moo shoo- - where are my extra pancakes?
Duyarsız gözükebilir ama bu çok önemli hayat kurtaran moo-shoo- - Ekstra kreplerim nerede?
Mandy Bronson's character is gored to death while running with the bulls.
Mandy Bronson'ın karakteri boğalarla koşarken boynuzlanarak ölüyor.
She wrote those particular pages the night that she was murdered While you were with her husband.
Bu sayfaları, sizin kocasıyla beraber olduğunuz cinayet gecesi yazmış.
Не волнуйся. Они вырастут в полный размер, но это займёт несколько часов, так что тебе придётся to do the baby leg thing for a little while.
Normal boylarına gelecekler, ama bu birkaç saat alacak o yüzden bir süre bebek bacaklarıyla idare edeceksin.
I told him about the plate while we were at Rikers.
Rikers hapisanesindeyken ona tabletten bahsetmiştim.
I'm gonna hold on to this for a while.
Bunu bir süreliğine alacağım.
Even if it was just for a while.
Bu kısa sürse de, güzeldi.
Hey, you know what we should do while we're waiting to get out of here?
Buradan çıkmayı beklerken ne yapmalıyız biliyor musun?
This tell us that while he may think that he has an objective reason for the killings, he actually has a compulsion which is the real reason behind them.
Bu da bize her ne kadar bir amaç için öldürdüğünü düşünse de, aslında cinayetleri takıntı sonucu işlediğini gösteriyor.
Well, sometimes it takes a while to get attention.
Bazen fark edilmen zaman alır.
I want to stay with Naomi for a little while.
Bir süre Naomi'de kalacağım.
Fleecing New York's upper crust while they're on vacation это традиция семьи Ботвинов.
Tatil esnasında New York'un üst tabakasını yolmak Botwin ailesinin geleneğidir.
Anyway, I passed out for a while, and um woke up naked in the trunk of a car.
Neyse, bir süre kendimden geçmişim ve uyandığımda bir arabanın bagajında çıplak haldeydim.
Я долгие годы оставалась в тени искала где спрятаться
I was lost for years, searching while hiding.
You're saying the truck would've crossed over the scale while dragging the victim.
Yani kamyon, kurbanı sürüklerken ilk ölçeği geçmiş olabilir.
I'm gonna go to the store, while I'm doing that I want you to cross-reference the weights from the two scales...
Ben marketteyken iki ölçekteki ağırlıkları birbiriyle karşılaştır.
So the trick is to track it down, while I'm at the store.
Şimdi de, ben marketteyken onun yerini bulmalısın.
I can see you suffer from carpal tunnel syndrome as a result of the repetitive circular motion required while scanning coupons.
Kuponları tararken sürekli yapılması gereken, dairesel hareketten dolayı, karpal tünel sendromu yaşadığınızı anladım.
I counted out my drawer while Chad cleaned up the mess.
Chad etrafı toplarken, ben de paraları saydım.
I'll make... while.
Şey yaparken...
Gossip Girl / Сплетница s04e15 While You Weren't Sleeping / Пока ты не спишь русские субтитры TrueTransLate.tv
Çeviren ; shawshank48
. I was married for a while.
Bir süre evli kaldım.
If you and I are still friends after you came out while we were dating,
Bundan sonra Marissa için çalışacaksan bu artık arkadaş olamayız mı demek oluyor? Biz çıkarken gay olduğunu açıkladığın halde hala arkadaşsak bir seçimin bizi ayırabileceğini sanmıyorum.