English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Russe → Turc / [ W ] / Win

Win traduction Turc

87 traduction parallèle
This morning Senator Scott said,'The war which we can neither win, lose, nor drop свидетельствует об идеологической зыбкости... ... is evidence of an instability of ideas размытой последовательности решений нашей политики нервного умиротворения, которая вызывает крайнюю обеспокоенность.'... a floating series of judgments, our policy of nervous conciliation which is extremely disturbing.'
"Galibi veya mağlubu olamayacağımız ve bitiremediğimiz bu savaş, fikirlerin istikrarsızlığının değişken bir dizi kararın, son derece rahatsız edici ürkek uzlaşmalı politikamızın bir kanıtıdır".
Или "Выигрыш, Проигрыш или Ничья."
- Veya "Win, Lose or Draw" ı.
Нет "Я" в слове "победа". [ Примечание : Стив произнес There's no "I" in "win", где буква I как раз присутствует в слове win ]
"Galibiyet" te, "Ben" yoktur!
So, if you don't drift to win, what do you drift for?
Kazanmak için drift yapmıyorsan ne için yapıyorsun?
Клинок оборотня был раскален!
Win - Fun'ın kılıcı lanetlenmişti!
I guarantee you'll be trying to win me back
? Beni geri kazanmaya çalışacağını garanti ederim?
No, I didn't win.
Hayır, kazanamadım.
I'm a judge, so I don't want to sound partial, but Trish will win this pageant over my dead body.
Ben jüri üyesiyim, bu yüzden taraflı görünmek istemem ama Trish'in bu yarışmayı kazanmak için cesedimi çiğnemesi gerek.
"You win some, you lose some, it's all the same to me".
"Biraz kazanırsın, biraz kaybedersin. Benim için birbirinden farkı yok."
Чен Чжен победит!
Chen Zhen will win! Tinh Vo Mon sonsuza kadar yaşayacak!
Ты единственный кто говорит, мистер "Я купил" Свидание со звездой "с Тедом Гамильтоном на двд."
Bayım "Win a date with Tad Hamilton" filminin DVD'sini aldım, diyen sendin.
Это двойной win.
İki tarafın da işine geliyor.
Sarah didn't tell me that, But whoever he was, they must have just split up, because he was trying to win her over.
Söylemedi ama her kimse daha yeni ayrılmış olmalılardı çünkü adam onu geri kazanmaya çalışıyordu.
So did I win?
- Kazandım mı peki? Üç.
Возможно, по возвращению, Вы сможете попросить Генерала Не Вина поторопиться.
Belki de döndüğünüzde, General Ne Win'e çabuk olması için baskı yapabilirsiniz.
Разве нет, Ю Вин Тин?
Değil mi U Win Tin?
That should count as half a win.
Yarım da olsa zafer sayılabilir.
Хэллоуин берёт своё начало в кельтском празднике Самайн.
Cadılar Bayramı, Keltlerin "Sah-win" bayramından gelir.
And let Jeff and Hayley win?
Ve Jeff'le Hayley kazansın mı? Asla!
Я уж подумал, что Вин заболела.
Win'in hastalandığını sandım, anlıyor musun?
Ты не представляешь, что это значит для меня, Вин...
Bu benim için ne demek bilemezsin, Win...
Hey, gold star. You win a chicken dinner.
Aferin, çok iyi iş çıkarmışsın!
* * *
â ™ ª there's no win or lose â ™ ª so go ahead, make your move â ™ ª â ™ ª let's just pray that it's good enough â ™ ª
К победе ( win ), Клара Освальд! О, Освин!
Galibiyet için Clara Oswald!
I think he wants to win a Peabody.
Bence bir Peabody kazanmak istiyor.
- I mean, you got to fight the fights you know you can win. It's, like, no way.
Bence kazanabileceğin yerde kavga etmelisin.
Ох, жене бы не понравилось, если бы я путался у неё под ногами весь день.
Win bütün gün ayak altında dolaşmamı istemez.
НО я обещаю, что не поделюсь этим с тетей Уин
Ama merak etme, bunu Win teyzeye anlatmam.
Для вас, тетя Уин, аж два поцелуя. Идите сюда
Sizin için iki kolumla sarılıyorum Win teyze.
- Эй, тетя Уин! Поговорим!
- Hey Win teyze, bir şeyler yapalım.
Эй, тетя Уин
Hey, Win teyze.
Jess! You win!
Sen kazandın!
♪ All I do is win, win, win ♪
# Hep kazanırım, kazanır, kazanır #
Мой единственный грех в том, что я не могу победить,? ?
♪ My only sin is I can't win ♪
Мой единственный грех в том, что я не могу победить,?
♪ My only sin is I can't win ♪
Послушайте, тетя Вин, я надеялся, что вы мне кое с чем поможете.
- Win Hala bana bir konuda yardım edebilirsin diye umuyordum.
Мне нужно кое-что сказать тебе, Гвин.
Sana söylemem gereken bazı şeyler var G'win.
Я не могу вернуться обратно вниз, Гвин, ты знаешь.
- Aşağı geri dönemem G'win biliyorsun.
Разумный выбор, Гвин.
Doğru karar verdin G'win.
Ты знаешь меня, Гвин.
Beni tanırsın G'win.
Мир гораздо больше, чем эта гора, Гвин.
Dünya bu dağdan daha büyük G'win.
Да, Гвин.
Evet G'win'le.
Но ты ранишь его, Гвин. Он высохнет и сдуется.
Ama sen onun canını yakıyorsan G'win kuruyup solup gidecek.
Я сделал один звонок в оружейный магазин, Гвин.
Silah dükkânına tek bir arama yaptım G'win.
Размышления не вернут ее назад, ясно, Гвин?
Bunları düşünmek onu geri getirmeyecek G'win?
Гвин знает.
- G'win biliyor.
Вспышкою сквозь ночь пройти вновь ~
If so, I should be able to win by just laughing. Yoru wo koe te yuke. Let's go beyond the night.
Rubicon / Рубикон s01e13 You Can Never Win / Тебе не победить русские субтитры TrueTransLate.tv
Çeviri : HaDeS88 İyi Seyirler. "Asla Kazanamazsın"
Здесь было человек 80, пока Не Вин не вышвырнул их.
Ne Win onları kapı dışarı etmeden önce, sekiz Britanyalı kurmayın eviydi.
# let the bad guy win every once in a while # Ничего если я присоединюсь?
Size katılsam sorun olur mu?
Это Уин.
Ben Win.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]