Алчность traduction Turc
82 traduction parallèle
Алчность отравила души людей, воздвигла барьеры ненависти, привела нас к страданиям и кровопролитию.
Açgözlülük insan ruhunu zehirledi... dünyayı nefretle kuşattı... bazıları bizi üzüntü içinde bıraktı.
Мы входим в новый мир, в лучший мир, где люди преодолеют свою ненависть, алчность, и грубость.
Yeni, bir dünyaya müşfik bir dünyaya doğru. insanlığın, nefretlerinin, acımasızlıklarının... ve hırslarının üstüne çıktığı bir yere doğru..
Я хотела однажды ее использовать для картины "Алчность".
Açgözlü adlı tabloma modellik yapmasını istemiştim.
Мастера Дзен верили, что меч нужен ни для того, чтобы уничтожать врагов но для того, чтобы уничтожить собственную алчность, гнев и глупость.
Bir Zen ustası için kılıç diğer insanoğullarını öldürmek için değil kendi açgözlülüğünü, öfkeni ve aptallığını öldürmek içindir.
Дикобраза не алчность одолела.
Kirpi'nin sonunu getiren onun açgözlülüğü değildi.
Я видела, как все твои благородные устремления постепенно гибли, и осталась одна только алчность.
Ben senin asli amaçlarından teker teker uzaklaştığını gördüm, büyük hırs, açgözlülük, seni tamamen kuşatana dek.
Алчность!
Hırs!
Это лидер чья дальновидность, находчивость и алчность будет присматривать за делами ференги в квадранте Гамма.
Görüşü, hayal gücü ve tamahkarlığıyla Gama Çeyreğindeki Ferengi girişimlerini yönetecek bir lider.
Где алчность?
Açgözlülük nerede?
Алчность приводит к ошибкам, а в результате - к потере прибыли.
Açgözlülük yanlış hükme götürür bu da kazanç kaybına sebep olur.
Вот так Доктор Зло сбежал... заморозив себя, чтобы вернуться к нам тогда, когда правление свободной любви уже закончится... и на Земле опять воцарятся алчность и коррупция.
Ve Dr. Evil kaçar... Kendini genetik olarak dondurdurarak. Ancak geri dönüşü fazla uzun sürmeyecek
Неслыханная алчность!
Çok açgözlü biri değil mi?
Болельщики считают, что игроками движет алчность.
Pek çok kızgın seyirci, oyuncuların fazla paragöz olduğunu düşünüyor.
Мало того, в представлении средневекового человека алчность наказывается повешением.
Ortaçağ zihniyetinde zaten açgözlülük ve asılma birbirine bağlıdır.
Алчность, повешение,.. самоуничтожение.
Açgözlülük, asılma ve kendini imha.
В Аве причудливо сочетались алчность и невинность.
Ava'da açgözlülük ve masumiyetin garip bir karışımı vardı.
- алчность и продажность...
- ve yolsuzluğu keşfettim.
Алчность превыше всего.
Açgözlülükse her şeyin.
- Американская алчность.
- Amerikan açgözlülüğü.
Вот как выглядит алчность и предательство, сынок.
Bu hazine ulusumuzun geleceği.
Но алчность Кортеса была неутолима.
Ama Kortez'in gözü doymuyordu.
На остров нас привела алчность. Теперь она же нас и губит.
Açgözlülükle hareket ettik ama şimdi bizi tüketiyor.
И я подозреваю, что вас мотивировало назначение препарата, а ваше начальство – алчность.
Ve sanırım sana bunu yaptıran ilacın vaat ettikleriyken, işvereninki açgözlülüğüydü.
За поражение? Алчность? Жажду?
Kötü şansa, açgözlülüğe, cereyana mı?
Но не существует на свете ангела, который был бы так разрушителен, как их алчность.
Ancak aç gözlülükten daha yıkıcı bir melek yoktur.
Но алчность - та единственная змея, которую невозможно околдовать.
Ama aç gözlülük cezbedilemeyen tek yılandır.
Алчность их погубит.
Açgözlülük sonunda hepsini ele geçirir.
Рабочие люди ужасно страдали в годы депрессии и мотивом преступления мистера Чилла была не алчность, а безумное отчаяние.
Depresyon çalışan insanları en ağır şekilde etkiler, tıpkı Bay Chill gibi. İşlediği suç çok kötü, ama çaresizlik yüzünden yaptı bunu. Açgözlülük yüzünden değil.
Для Неруса характерны алчность и обжорство.
Nerus açgözlülük ve oburluğu tanımlar. En basit cevap bu olur.
Где алчность скрывается под личиной морали.
Açgözlülüğün ahlak kisvesine büründüğü yer.
В грязь и алчность красу превращая Я тоже
Güzelliği dönüştürüyor ahlaksızlığa
Мой сын... Вашему сыну нечего делать с моей дочерью, это всё ваша алчность.
Oğlunuzun kızımla bir işi olmaz açgözlülüğünüzü tatmin etmekten başka.
Я... Алчность!
Ben... tamahkarlığım.
Здравствуйте, Алчность, Ярость...
Merhaba, Tamahkârlık, Coşku...
Серьезно, я ни за что бы не подумал, что Алчность была убийцей.
Kesinlikle, Tamahkarlık'ın katil olduğu hakkında hiçbir fikrim yoktu.
Способности, алчность,
Güçler, açgözlülük,
Алчность.
Şerefsizlik.
В багровых глазах этого кровопийцы горела алчность и он заявил, что расскажет только за 30 баксов.
Açgözlü, parıltılı bakışlı ve kızıl gözlü iğrenç bir sülüğü vardı ve 30 dolara anlatacağını söyledi.
И довели меня до такого не алчность или эго.
Beni buralara sürükleyen açgözlülük veya ego değildi kesinlikle.
Алчность и страх потери - корни, ведущие к древу зла.
Açgözlülük ve kaybetme korkusu, kötülüğün ağacına doğru giden köklerdir.
И какую бы ненависть ты не питал к моей маме, мы оба знаем, что твоя алчность намного превышает её.
Annemden ne kadar nefret ediyor olsan da ikimiz de biliyoruz ki paraya bayılırsın.
Давным-давно боги взглянули на людей и увидели лишь алчность и предательство.
Uzun zaman önce, Tanrılar insanlara baktı ve açgözlülük ile ihanet gördü sadece.
И всё человечество заплатит за алчность Низама.
Nizam'ın ihanetinin bedelini tüm insanlık öder.
За алчность.
Bazı insanlar çok para kazanıyor.
Флоренция, ты поплатишься за алчность и ростовщичество, когда он обречет вас на вечные муки!
Floransa, o sizi cehennem azabına sürükleyince aç gözlülüğünüzü faizi ile ödeyeceksiniz!
ћы не враги вам, потому то вы Ц тоже жертвы... ∆ ертвы американской культуры, в которой алчность, безответственность и обман поощр € лись открыто.
Biz size düşman değiliz. Çünkü sizler de mağdursunuz. Aç gözlülük, sorumsuzluk ve yolsuzluk kavramıyla yoğrulmuş Amerikan kültürünün mağdurları olarak sürekli ezildiniz.
И алчность горстки состоятельных бизнесменов больше не сможет быть более значимой, чем потребности общества в целом.
Birkaç varlıklı işadamının açgözlülüğü artık toplumun genelinin ihtiyaçlarından ağır basamayacaktır.
Безмерная алчность кучки магнатов поставила нас на край пропасти.
Birkaç kişinin muazzam hırsı bizi uçurumun kenarına getirdi.
В нем взыграла алчность.
Açgözlülük yaptı.
Но Хоффман проявил алчность, и решил свести счеты.
Belki de ortaklardı. Hoffman açgözlü davrandı, vurgun yaptı.
И алчность вовсе взяла верх над всем.
Ve açgözlülük geri kalanı halletti.