Барыга traduction Turc
40 traduction parallèle
Жалко, такой хороший женщин, а отец - барыга, спекулянт.
Ne yazık! Böyle iyi bir kız. Gel gör ki, babası bir dalavereci.
Волфф, ты гнусный барыга.
Wolff, seni kahrolası bir hırsızsın.
Консультант по здоровому образу жизни или барыга?
Uyuşturucu danışmanı mı?
- Он барыга, чёрт подери.
- O bir uyuşturucu satıcısı.
- Мой барыга был уверен в успехе.
Bağlantım kendine güveniyordu.
- Барыга тут совсем не нужен.
- Nakit çalışınca, bağlantı gerekmez.
Это дельце мне предложил один знакомый барыга.
Tanıdığım bir herif bana bir şike önerdi.
Эй, как дела, Барыга?
Hey! Naber, Wholesale?
Барыга вроде.
Pazarlamacı gibi bir şeydi.
ФЕЛЬДМАН барыга
YASAK ILAC SATICISI
Барыга, все кого ты нанял, и тд.
Uyuşturucu satıcısı, senin kiraladığın kim varsa, falan...
Ты и твоя мать-барыга - - можете оставаться здесь и поддерживать меня на плаву, пока рынок не отскочит обратно.
Sen ve uyuşturucu satıcısı annen burada emlak fiyatları düzelene kadar kalabilirsiniz.
Барыга из меня был плохой.
Kötü bir satıcıydım.
- Привет, старый барыга.
- Merhaba, moruk.
Это просто барыга - прикарманил кое-что.
Bu adi krupiye bize kazık atıyormuş.
Барыга в кружевах.
Zengin kıçlı uyuşturucu satıcısı.
Да, но не какая-то там бабуля, а настоящий барыга.
Evet, ama lanet büyükannen değil. Bağımlının tekiydi.
Храню кое-что как барыга.
Elimde araklanmış bir şey var.
Сраный куриный барыга.
Tavuk arası uyuşturucu satan orospu çocuğu.
Тот парень... Он вроде барыга, но я не уверена.
Bence şu çocuk satıcı ama emin değilim.
Сказала, что на меня напал какой-то барыга в Мелроуз, пытался отобрать мою сумочку.
Melrose'da, Chanel çantamı isteyen birkaç Latin kızın saldırdığını söyledim.
Я больше не барыга.
Emekli oldum ben.
Барыга?
Bir düzenbazın?
Ладно, Брэд, ты слишком туго обматываешь, блять. Теперь, Брэд, как успешный барыга, проводит зимы на юге Франции, вот где он встретил свою жену, Шанталь.
Brad, kariyer sahibi bir uyuşturucu satıcısı olarak kışlarını, eşi Chantelle'le tanıştığı Fransa'da geçirirdi.
Ёсте Нильсен, крупнейший барыга всего нелегального в Метро-сити.
Joste Nillsen. Şehirdeki en büyük kaçakçı.
Вот чёрт. Ты барыга.
Ooo, bok, sen uyuşturucu tacirisin.
- Я по-твоему французский барыга что-ли?
Neyim ben? Bir Fransız bağlantısı mı?
- Я же говорил вам что она барыга? - Хватит.
Pekâlâ, Cat, neden beni vurmadı?
Я правда выгляжу как барыга?
Uyuşturucu satıcısına mı benziyorum?
- Твой барыга.
- Senin uyuşturucu satıcın.
Главный барыга — парень Клайд.
Cat Clyde adında bir satıcıyla çalışıyormuş.
Этот чувак - барыга!
Bu adam tam bir işportacı!
Ты худший барыга на свете.
- Tanıdığım en kötü iş adamısın.
Барыга?
Ot satıcısı mı?
Барыга.
Uyuşturucu satıcısısın.
Я напомню, о чём мы с тобой в прошлый раз говорили — о машине, на которой большими светящимися буквами написано "барыга".
Bir önceki diyaloğumuzu hatırla. Her tarafı yanıp sönen bu araba "uyuşturucu satıcısı" diye bağırıyor.
Ты ещё хуже... ты расист и барыга.
Daha kötüsüsün, hem ırkçı hem de vurguncusun.
Из-за смерти копа любой барыга соскочит.
Dünyada kimse ölü bir polisin çalıntı mallarını almak istemez.
Привет, девочка-барыга.
Selam, küçük satıcı kız.
Барыга - это нечестный торгаш.
Kaltak, onursuz biri demektir.